Yusuf KOÇAK

Yusuf KOÇAK

[email protected]

"Zorunlu Eğitim" mi "Eğitim Zorunlu" mu?

12 Ekim 2024 - 20:40

Sesli Makale Dinle
 
“Zorunlu Eğitim” mi “Eğitim Zorunlu” mu? Bence ikincisi. Eğitim şart! Eğitim olmazsa olmaz. Peki zorunlu eğitim ne demek? Neden bu kadar uzun? Zorunlu eğitim, eğitim faaliyetlerinin mecbur kılınmasıdır. Bu faaliyetler aslında eğitim değil öğretimdir. O halde bu zorunlu eğitim=zorunlu öğretim. Öğrencilere öğretimi uzun yıllar dayatmak beraberinde bazı önemli sorunları getiriyor. Mesela bıktırıyor. Aynı sıralarda her gün yıllarca aynı şeyleri yapmak…
Lise bitene kadar öğretim zorunlu. Bu süreyi azaltmak gerek. Çile haline dönen bu eğitim-öğretim faaliyetleri gençleri ve çocukları bunaltıyor. 

Okullarda eğitim adına büyük çaba sarf edilse de bu mümkün olmuyor. Üstelik öğretim de olmuyor. Okullarda öğretim ne yazık ki olmuyor. O halde zorunlu eğitim süresi kısaltılmalı ve gençler hayatın içinde yer almalı. 

Kimi kuaförde, kimi berberde kimi fırında kimi hastanede çalışmalı. Örneğin her gün okula gitmek de zorunlu. Bu da yanlış. Her gün okul olması yanlıştır. Çocuklar ve gençler biraz okulda biraz işyerlerinde olmalıdır. Böylece usta-çırak ilişkisi gelişecek, işletmeler gençlerden yararlanacak, gençler patronlarından öğrenecekler. 

Çıraklık okullarının uygulamaları, meslek liseleri bu konuda umut vadediyor ancak onlar da popüler değil. Aileler tercih etmiyor. Buraların özendirilmesi lazım. 

Her gün okula gitmek zorunlu olmasın. Lise sonuna kadar okula gitmek zorunlu olmasın. Haftada en fazla 2 gün okula gidilsin. Ortaokul son sınıfta zorunluluk kalksın. Bu gençlere öğretmek istediklerimizin fazlasını onlar hayatın içinde öğreneceklerdir. 

Dünyadaki örneklere bakıldığında zorunlu eğitim süreleri daha da artırılma eğilimindedir. Bunu biliyorum. Ama dünyadaki eğitim kalitesiyle bizim eğitim kalitemiz bir mi? Elbette hayır! 


Peki neden 4+4+4 zorunlu eğitim modelini uyguluyoruz? Bu yasal değişikliğe neden gerek duyuldu? İşte MEB’in bu soruya cevabı:


“Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, ortalama eğitim  süresi 11 - 12 yıl veya daha üzerindedir. Türkiye’de ise yetişkin nüfusun ortalama  eğitim süresi 6 - 6,1 yıl civarındadır. Başka bir ifadeyle, gelişmiş dünya ülkeleri  ile Türkiye’nin eğitim süresi arasında tam yarı yarıya bir fark söz konusudur.  Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere baktığımızda, hemen hepsi ortalama  eğitim sürelerini artırmak suretiyle nüfuslarının büyük bir bölümünü lise  mezunu ya da üniversite mezunu yapmak üzere hedefler koymuşlar ve bunu  gerçekleştirmek için tedbirler almaktadırlar. Avrupa Birliği ülkeleri 2020 yılına  kadar nüfuslarının en az yüzde 90’ını lise mezunu yapmak üzere hedeflerini  revize ettiler. Japonya ve Güney Kore çağ nüfusunun yüzde 100’ünü üniversite  mezunu yapmayı tartışıyor. Daha birçok ülkeden veya bölgeden bu tür  örnekleri artırmak mümkündür. Ülkemizde ise nüfusun sadece yüzde 28’inin  lise mezunu olduğu dikkate alınırsa, bu değişikliğe ihtiyacın ne kadar büyük  olduğu anlaşılmaktadır



Düzenlemenin en önemli amaçlarından biri de eğitim sistemimizi  demokratikleştirme ve esnekleştirme arzusudur. Değişik kademelerde  oluşturulacak seçimlik derslerle tüm vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin  eğitimden beklentileri, sosyal ve kültürel talepleri karşılanmaya çalışılacaktır.  Öğrenciler sporda, sanatta veya başka bir alanda yetenek sahibi ise veya bu  alanların birinde kendini geliştirmek istiyorsa 5. sınıftan itibaren kendisine bu  imkân tanınmış olacaktır”


İşte böyle. Dünya zorunlu eğitimi artırıyor biz de o dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz. Peki içeriklerimiz, müfredatımız, lise giriş sınavlarımız, üniversite sınavı gibi sınavlarımız ne olacak? Öğretmenlerimizin her gün boğuştuğu sorunlar? Öğrenim görmek istemediği halde zorla okula giden ve sürekli dersleri manipüle eden gençler?

Eğitimde büyük bir değişime ihtiyacımız var. Zorunlu eğitim süresi azaltılmalı, gençler hem eğitim hem de iş hayatıyla harmanlanmış bir modelle yetişmeli.

Köklü bir değişim şart! Eğitimde zorunluluk kademesi düşürülsün. Her gün okula gitmek diye bir şey olmasın. Gençler işyerlerinde istihdam edilsin. Haftada 2 gün okul olsun, yeter! Büyük çözümü arayanlar için anahtar kelimeleri verdim.  
 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum