YERLİ OTOMOBiL TOGG Bu konuya girmeden otomobilin tarihi gelişimine bir göz atalım: Otomobiller, geçmişten günümüze insanların ulaşım ihtiyaçlarını kolaylaştırmak için geliştirilmiş bir araç. Otomobiller her ne kadar 19. yüzyıldan sonra tam olarak hayatımıza girmeye başlasa da tarih genel olarak 13. yüzyıla kadar inebiliyor. 13. yüzyılda at arabaları yaygın olsa da insanlar at olmadan kendi kendine giden araçların hayalini kurmaya başladı. 17. yüzyılda buharlı bir oyuncak araba üretildi. Bu küçük olduğu için insanların binebileceği boyutta değildi. Otomobillerin 19. yüzyılda asıl yükseliş yaşadığı nokta içten yanmalı motorların ortaya çıkışı. İçten yanmalı motorlar sayesinde başladı. 20. yüzyıl, otomobillerin en çok geliştiği dönemlerden birisi. 19. yüzyılda pek çok otomobil modeli üretildi, otomobillerde gelişme yaşandı ve otomobil markaları ortaya çıkmaya başladı. 20. yüzyıldan itibaren artık daha fazla otomobil markası ön plana çıkmaya başlarken aynı zamanda bu dönemde öne çıkan en büyük yeniliklerden birisi olan seri üretim sayesinde artık daha fazla araç üretmek mümkün hale gelirken aynı zamanda otomobil sürücülerinin sayısında da ciddi bir artış meydana geldi. 20. yüzyılın en önemli olaylarından birisi olan seri üretimin büyük bir yeri var. Bundan dolayı hem fiyatlar makul seviyelere düştü hem de talepler daha kolay karşılandı. Bu sayede otomobil yaygın bir şekilde insanlığın kullanımına girdi. Yalnızca otomobiller değil diğer alanlarda da seri üretim işe yarar bir durum oldu. 21. yüzyılın öne çıkan en önemli yeniliklerinden birisi, elektrikli otomobillerin üretilebilmesiydi. Karbon salınımının azaltılması için şimdiden pek çok ülke elektrikli araçlara geçiş için çalışmalar yapıyor. Uzun yıllar otomobil üretimini montaj ile fason yapabilen Türkiye ilk yerli markayı üretme başarısını geçte olsa başardı. Yerli uçak ve yerli otomobil üretimimizdeki onur kırıcı emperyal engellemeler, kirli, gri bulutlu hikâyeleri okumaktan, dinlemekten bıkıp utandığınız için, Vecihi Hürkuş, Necmettin Erbakan ve nice isimsiz kahramanlarımızı sadece rahmetle ve hayranlıkla anıp TOGG 'un hayatımıza girmesine bir göz atalım. Devlet imkânlarını çok uzun yıllardan beri hoyratça kullanan şımarık özel sektörümüz, maalesef dışarıdan aldıkları telkinler doğrultusunda bu ise girmediler. Girmek isteyenler oldu, onların da analarından emdikleri sütü burunlarından getirdiler! 28 Şubat darbesinin arkasında sadece Refahyol hükümeti ve uygulamaları değil, milli motor, yerli savunma sanayi endüstrisi, yerli otomobil çabalarına engel olmakta vardı. Biraz emir komuta ile başlayan bir yatırım oldu. Hatta çoktan terk ettiğimiz KİT (KAMU iktisadi teşekkülü) kuruldu bile denildi. 1.5 milyar dolar harcandı. Şubat 2023 te piyasaya çıkıyor. İlk otomobiller dünyadaki büyükelçiliklerimizde, konsolosluklarımızda ve devlet kurumlarımızda kullanılacak. Birazda dünyaya tanıtım amaçlı bu kararı takdir etmemek mümkün mü? Yurt içinde, makam aracı olarak kullanımı yaygınlaşacak. Elbette ki piyasaya da sunulacak. Segment olarak dünya ile rekabet hedeflenip orta üst segmentle başlanmış. 50 bin dolar civarında bir fiyatla çıkacağı tahmin ediliyor. Keşke halkımızın satın alma gücü hesaba katılıp, satın alınması kolay bir fiyat aralığında tiplerde üretebilse. Çevremizdeki ülkeler de hesaba katıldığında ucuz tip otomobilin satış şansının büyük olacağı, ihracatımıza önemli katkı sağlayacağı görülebilirdi. Vakit geç değil umarız ki bu da hesaba katılır. Ben yerli otomobil üretimimizdeki parçaların %50 yerli olmasına hiç takılmıyorum. Her geçen gün bu oran artar. Bunu savunma sanayiinde gördük. Önemli olan başlangıçtı. Psikolojik engeli aşmayı geçte olsa başardık. TOGG'u ülkemiz açısından önemli bir başlangıç olarak görüyor ve destekliyorum. Eminim ki özel sektör arkalarından gelip yerli otomobil marka sayımızı arttıracaktır. Bunun piyasada yaratacağı rekabet, halkımızın beklentilerinin karşılanmasını mümkün kılacaktır. Son olarak; - Önemli bir mühendislik, iyi bir vizyon ve dinamizm, - Katma değeri yüksek, yeni nesil bir ürünle dünya pazarına girebilme, - Elektrikli otomobil üretimine insan kaynağı oluşturma, - Türkiye'de onlarca sektöre katma değer üretebilme olanağı açması, - Çok sayıda beyaz yakalı mühendise yeni bir iş kapısı, - "Biz yapamayız" yanlış algısının kırılması. Bunlar az şeyler değil. Hayırlı olsun. |
YORUMLAR