2700 yılda yönetim ilkeleri ne kadar gelişti?

2700 yılda yönetim ilkeleri ne kadar gelişti?

Muhterem okuyucu, 2700 yıl önce yaşayan Hesiod'dan Yönetim İlkeleri:

1. Doğru, ölçülü ve âdil ol!
Onlar ki yerliye yabancıya karşı doğru yoldan, doğru yargılardan ayrılmazlar. Onların yurtları uygarlığa kavuşur. Mutlu kişiler yaşar kentlerinde. Ölçüyü kaçıran, kötü yola sapan kişileriyse, cezalandırır engin bakışlı Zeus.
Bütün bir kent yıkılır bazen, bir tek kişinin işlediği suç yüzünden

2. Terlemeden yükseliş olmaz!
Üstünlükle aramıza alın terini koymuş tanrılar uzundur, sarptır onun yolu. Zor çıkılır tepesine, ama bir de çıktın mı, ne kadar zor olsa da, kolaylaşır her şey.
Olgun adam odur ki düşüncesiyle bulur en iyi olanı bugün de yarın da.

3. Çalışmayan aç kalır!
Çalış ki açlık kalksın bulunduğun yerden hiçbir işe yaramadan yaşayan bal yapmayan yaban arılarına benzer; işten kaçıp başka arıların balını yer. Şan şeref hep kazancın ardından gelir, taştan ekmeğini çıkarmaya bak.

4. Ayağını yorganına göre uzat!
Varına ekleyen açlıktan ölmez.
Dışarıdan gelen yıkar insanı.
Sende olanla yetindin mi işin yolundadır. Sende olmayanı özlemeye başladın mı için için
İşte o felaket; Bunun üstüne iyi düşün!

5. Güven ama güvenle yetinme!
Kardeşinle bir anlaşma yaparken bile şakaya vurup bir tanık çağır yanına. Güven de güvensizlik de yıkar insanı. Zengin olmayı kafaya koyduysan dinle beni, iş yap, iş üstüne iş yap. Ekerken de, kazarken de, biçerken de, göğsün bağrın açık çalışasın. Öyle yap ki vaktinde büyüsün ürünlerin, yoksul kalıp kimseye minnet etmeyesin.

6. Bugünün işini yarına bırakma!
Aracın, avadanlığın evinde olsun,
Olsun ki başkasından istemeyesin.
Vermedi mi, mevsim geçer, işin yüzüstü kalır. Hiç birini ne yarına bırak, ne öbür güne, işini tavsatanın ambarı dolmaz. Üstüne düşmediğin işten hayır gelmez. İşini yarım bırakan bela çeker başına.

7. Adamlarını ve aletlerini iyi tanı!
İki saban yap kendine evinde; biri parçasız olsun, biri parçalı. Biri kırılırsa ötekine koşarsın öküzleri.
Dingil için defne ve karaağaç iyidir,
En az onlar kurtlanır. Ökçe için kuru meşe, sap için de yaş meşe.
Güçlü bir çift öküz bul dokuz yaşlarında; Bu yaş, öküzlerin delikanlılık çağıdır, çift sürerken kavgaya tutuşmaz, sabanı kırıp da işi yarım bırakmaz.

Çift süren adamın da kırk yaşında olmalı,kendini işe vermeli sabanın arkasında, daha genç oldu mu, fazla tohum atar. Delikanlıların aklı havada olur, sağda solda oynayacak arkadaş arar.

8. Düzensiz işten hayır gelmez!
Ekin sabahları geldi mi doğru tarlaya! Efendi, uşak erkenden iş başına, yaş, kuru toprak kazılmalı,
Kazılmalı ki başaklarla donansın.
Düzenli iş, insanların baş nimeti,
Düzensiz iş, baş belasıdır.
Kutsal toprağı kazmakta geç kalırsan, hasat zamanı çömelir toplarsın bodur kalmış, toza bulanmış başakları. Ne baharı kaçır, ne güz yağmurlarını.

9. Hesaplı risk al!
Mevsimi gelince sür denize gemini
Ne yükleyeceksen yükle içine yurduna kârla dönebilmek için. Her işini mevsiminde yap,
Denize ne zaman açılacağını iyi bil.
Küçük gemileri övebildiğin kadar öv
Ama malını büyük gemiye yüklemeye bak; Yükün çok oldu mu, kazancın da büyük olur.
Tek geminin karnına yükleme varını yoğunu, çoğunu karada bırakıp azını gemiye koy.

Ölçülü ol neyi ne zaman yapacağını bil.

10. İçin, dışın bir olsun!
Açık davran, yüzün yüreğinin aynası olsun. İnsan yüreğini yıpratan kör olası fakirliği kimsenin yüzüne vurma hiçbir zaman.
Kendini tutan dil bir hazinedir insan için, ölçülü dil ise dillerin en değerlisi.
İnsanın adı çok kolay kötüye çıkar
Sonrasında zordur herkesin dilinden kurtulmak.

Ün dediğin kolay kolay ölmez,
Hele büyük kalabalıklara yayıldığı zaman.