HEDEF BU MUYDU?
Ak partili Hükümetler dış borcu 3’e katladı. İç borcu 17 katına çıkardı. İç borcu döviz ile aldı, özellikle tarım ve gıda ürünlerinde ithalatı destekledi.
Büyük projelere döviz ödeme garantisi verdi. Sonra dövizi hızlı arttırdı. Son dört yılda dövizi dört katına çıkardı. Ülkeye milyonlarca yabancıyı aldı. Birçok ülkeye hibe ve yardım gönderdi. Kamu giderlerini olağanüstü şekilde arttırdı.
Milyonlar; İslam, mezhep hassasiyeti, terör korkusu, hamaset söylemleri ve ufak tefek çıkarlar uğruna oy vererek destekledi bu sonucu.
Ve bu ağır ekonomik yıkımın bedelini tabii ki oy versin vermesin HALK ödeyecek. Yoksulluğa mahkûm edilen emekli, köylü, esnaf, memur, ev kadını, öğrenci, işsiz ödeyecek.
Ballı garantiler alan dev müteahhitlik şirketleri ve arkalarındaki finans kurumları mı bedel ödesin?
110 bin makam aracını, su gibi akan akaryakıtı, şoförü, korumayı, danışmanları kullanan siyaset ve bürokrat mı ödesin?
Milyarlık vergi borçları affedilen gözüaçık, becerikli holdingler mi ödesin?
Et, buğday, pamuk, yağ, mısır, susam...
İthal eden/ettirenler mi ödesin?
Düşük faizli kredileri toplayıp; arsa-ev-araba kapışan sermaye sahipleri mi ödesin?
Akşamdan selalarla, dualarla, gün boyu süren kutlamalarla yükselen milli duyguları, gece yarısı berbat etmekteki beceri, tipik Ortadoğulu ülke vatandaşlarına layık görülen bir aşağılama mesabesinde oldu.
Ak Parti yeni bir kimliğe taşındı bugün.
Ak partinin, "Artık, hiç bir şey eskisi gibi olmayacak" diye bir sloganı vardı eskilerden kalan. Tam da bu sloganın yaşandığı süreci yaşıyoruz.
Artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Sınıf farklılıkları arasındaki sınırlar açılacak. Orta direk denilen taşıyıcı kolon artık yok gibi. Alt ve orta direk bu hükümet döneminde yok edilmeye çalışılıyor. Bu hedef çokta yabancı gelmiyor.
Küreselcilerin, Bill Gates'lerin, İngiliz finans değerinin, Amerikan finans devlerinin, IMF'nin borç verdiği ülkelerden istediği ana hedefleri bir bir gerçekleşiyor. IMF den borç almadık ama ev ödevlerimizi önceden yapıp, hazırlıktayız sanki.
İslami söylemlerle, çoğunlukla çevre insanının, yoksulların, ezilmişlerin umudu olan bir partinin geldiği yer bu mu olacaktı?
Haftalık halkın eğilimlerini ölçen araştırma raporları hasıraltı mı ediliyor?
Bankaların, borsacıların, finans kurumlarının, garantici müteahhitlerin, emlakçıların ve otomobil stoklayanların büyüklükleri devasa boyutlara ulaşıyor.
Bu muydu hedef?
Bu gidiş, normal bir gidiş değil.
Tebdili kıyafetle halk arasına bir karışıverin ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız muhteremler.
YORUMLAR