Halkı Müslüman olan 57 ülkede; üretim, eğitim, Adalet’e, gereken önem verilmiş olsaydı, bugün Filistin için bu kadar çaresiz olmazdık.
2 milyara yakın Müslümanın başı önde, ezik, sinik, üzgün ve çaresizce gözümüzün önünde gerçekleşen ve devam eden soykırımı izliyoruz. Televizyonlardan; her gün çocuk cinayetlerini, kadınların öldürülmelerini, yaşlıların, yıkılan hastanelerin, evlerin enkazından çaresiz iniltilerini izliyoruz.
Korkarım bir süre sonra bu görüntülere alışacağız ve gelişmiş ülkelerin artık kanıksamaya başladığımız bu çirkinlikler, algı oyunlarıyla hayatımızın normalleri arasına sokulmaya çalışılacak. Bilimsel gerekçeler, psikiyatrik, sosyoloji, doğal savunma refleksleri falan diyerek soykırım normalleşecek gibi.
Zaten güçlülerin her yaptıkları çabucak yayılır ve kabullenilir. Hele bir kaç film ve dizi de çekildi mi, bakmışsın jenosidin/soykırımın suçlusu Filistin oluvermiş!
Daha şimdiden seküler yaşamı hayatlarına hakim kılmış bir kısım vatandaşlarımız "şimdilik" açıktan olmasa da Filistin ve Araplara nefret kusan paylaşımlar yapabildiler.
İslam coğrafyasından etkin, ise yarayan, bu acımasız soykırımı durdurabilecek bir seste dahi çıkmıyor!
Cılız kınamalar yapılmakla birlikte, İslam işbirliği teşkilatı ve diğer islamsı kurumlar bırakın bir şeyler yapabilmeyi, bir araya bile gelemediler.
Oysa başta siviller olmak üzere, Gazze ölüyor... kadınlar, çocuklar ölüyor...
Tarihi güçlüler yazarmış... Hayır bu soysuz soykırım gözler önünde, naklen yayınlarla gerçekleşiyor. Dünyanın en önemli ülkeleri birer birer İsrail canisini ziyaret edip, bağlılıklarını ve desteklerini beyan ediyorlar.
Tv’nin birinde uzmana soruyorlar?
Ülkeler neden bu soykırıma karşı duramıyor?
Neden somut yaptırım uygulamıyorlar?
Birincisi: Yatırımlarını ve gayrimeşru servetlerini ABD, İngiltere ve diğer batı ülkelerinde tutan, emanet eden, hiçbir islam ülkesi lideri veya yetkilisi Filistin için konuşamazlar!
Şimdi neden ses çıkaramıyorlar sorumuzun cevabını aramaya devam edelim:
Yahudi lobisinden korkuyorlar. Medya, iletişim, finans olarak çok güçlüler. Ellerinde güçlü bilgiler, kayıtlar var.
Kamuoyu yönlendirmede zalimlikte, şantajda üstlerine yok! Yalanı, iftirayı gerçeğinden güçlü sunarlar. En önemlisi dünyanın en büyük tefecisi bunlar ve bunların en yakın yol arkadaşlarıdır.
Tarih bu günleri yazarken Türkiye halkından ve yönetiminden nasıl bahsedecek?
Halk ayakta, kızgın, kırgın ve Filistin için yardım topluyor, Siyonist temsilciliklerin önüne ve sınıra koşuyor.
Siyaset dünyası ise maalesef kınamanın ötesine geçebilecek bir etkililik ortaya koyamadı henüz.
Bu devri, çocukların cesetlerinin dondurma arabalarında toplandığı ve medeni dünyanın bu sahneleri bir filmi izler gibi izlediği, kapkara bir devir olarak hatırlayacağız. Unutursak ve unutturursak kalbimiz kurusun.
Çaresizce mitingler, yürüyüşler, gösteriler yapıyoruz. Biliyorum ki, İsrail'i, Amerika’yı, İngiltere’yi kınamak, onları sadece güldürüyor..!
Durdurun İsrail'le ticareti, petrolü, doğalgazı kesin, ithalatı, ihracatı sonlandırın. Başta Kürecik üssü olmak üzere, savaşı ve Israil'i besleyen tüm kanalları gözden geçirip, kesin kaynakları!
Ülkelerinizde; evrensel adaleti, katma değeri yüksek üretimi, ise yarayan, sorgulayıcı eğitimi, AR-GE'yi hakim kılın. Bunların yerleşmesi kolay olmayacak ama bir yerden de başlamak gerek.
Halk olarak neler yapabiliriz?
Siyasal yöneticilerin somut adımlar atmalarını sağlayacak demokratik tepkilerimizi sürdürmeliyiz. Bunların dini, imanı, taptıkları değer para. İsrail'e ait veya İsrail'i destekleyen markalar boykot edilmeli. Piyasaları yok edilmeli. Filistin'e yardım, dayanışma ve gösteriler hiç aralık verilmeden sürdürebilmeli. Asla kendilerini yalnız hissetmemeliler.
Açık ve net anlaşıldı ki bu savaşı, siyasi liderler değil, halkların onurlu tepkileri bitirecek. Dünyada ve Israil'de insan hakları savunucuları bu soykırımı reddediyor. Müslümanlar, Hristiyanlar reddediyor!
Samimi Müslümanlara, gerçek demokratlara, gerçekten İnsan hakları savunucularına tarihi görev düşüyor!
YORUMLAR