Tiretiyor kan yüreğimi !..
Oturmuş bir kayanın altında,
Seyrediyorum yok edilen bir kavmi,
Ardım da kurak bir çöl...
Burada su bulunmaz fakat kaya parçası bulunur.
Kaya parçası ve olmayan su,
Kum renginde bir yol, her yöne doğru...
Puslu bir zemheri fecrinin kavrukluğu içinde,
Yağmuru getirmeyen,
Kuru bir gök gürültüsü dışında bir esinti,
Kavruk coğrafyanın üzerinden geçiyor...
Yemeğe beni de davet ettiler,
Sıcaklığı tatmam için..
Sofrada sıcacık gülümsemelerle,
Isıtılmış bir çorba...
Bu insanlar mütevazı insanlardır,
Beklemezler "hiç bir şey”...
Zaten ben de tamamlayamadım,
Hiç bir şeyi bir şeyle…
Dostum, titretiyor kan yüreğimi,
Bir anlığına rezil bir cüretin teslimiyeti.
Öngörülü bir yaşanmışlık dahî,
Kurtaramaz bundan kendini.
Bunlarla, biz bunlarla var olduk sadece;
Bulamazsınız bunları
Ardımızdan yazılacak şeylerde...
Ne cömert bir örümceğin,
Sarıp sarmaladıkları arasında geçer adımız,
Ne de Atılan taşın isabet ettiği,
Alıınların ortasında...
Çelimsiz dava adamının,
Bomboş lakırtıları dışında,
Okunmaz esamemiz...
YORUMLAR