Serbest Kürsü

Serbest Kürsü

Serbest Kürsü

Nasıl Mücahit Olunur!

07 Eylül 2024 - 22:17

Nasıl Mücahit Olunur!
Hüseyin Acarlar

07/09/ 2013
______________________
Modern dönem mücahitlik için, sosyal medyada aktiflik  şarttır(!). Bu işe girecekseniz bir sosyal medya hesabı açarak işe koyulmalısınız.
 
Profilde, “merhamet ey dünya!” dedirten savaşın çocuğu veya direniş veya cihat kokteyli bir foto uygundur. Mor  sümbüller yamacında yedi renk menevişiyle, kır çiçeklerle bezeli güller veya Kâbe motifi de olabilir.  Ya da ne biliyim, ‘Tala’al Bedru’ çağrışımlı çöl, deve figürü de olabilir. Bağlı olduğunuz şeyh efendi veya parti liderinin resmi, yardım kuruluşu logosu gibi cemaatinizin sembolleri de kabuldür. Bu yapıldıysa, Mücahitlik için ilk aşama tamamlanmıştır. Evvel emirde paylaşımlarda kullanılmak üzere bol miktarda kopyala yapıştır dua zincirleri, cihat kokulu resimler hazır bulunsun. Sıkıştığınız yerde ayet paylaşımı için Google  resimlerini kullanırsınız. Onun için Google görsellerini kullanın. Google zaten bu işler için var(!). Fakir fukaraya yardım ederken anın hatırası selfiler için biraz çalışmanız gerekecek.
 
Böyle, âlemde akacak, hit yapacak, diyafram kokulu ses gibi ses getirecek özgün sözler, “eyyyt…” ile başlayan cümleleriniz olmazsa olmaz kabilindendir.
 
Unutmayın! Her eksik reyting mücahitlik pırpırınızdan düşülür sonra. Paylaşım rekorları, beğeni tıklamaları için trafik yapacak bol bol resimler bulun. Resimlerin altına üstüne“bugünde böyle oldu”, “ çaya gelin”, “abileri ziyaret ederkene(!)”,  “Başkanıma teşekkürler”, “ilgisi görgüsüyle uçan parana başkan durmak bilmiyor”, “Başkanımın emrinde yönetim  toplantımız”, “müdürüm bitanesin”, “Ah canım mahalle sakinim” “Komşularımızı ziyaret ederken ben” “oğlumun karnesi bakın emmiler takdir getirmiş” “vatanıma göz dikenin gözünü çıkarırkene gene ben (!)” gibi günün anlam ve önemini  ifade edecek sloganları ihmal etmeyesiniz. Sakın ha ilmi bir şey paylaşmayın alıcısı olmaz. Seviyeyi indir gibi birde azar yeme durumunuz vardır. Demedi demeyin!.
Rakiplerinizin fotolarının altına üstüne bin bir türlü hakareti Allah rızası için (!) mutlaka yapmalısınız.
 
Takdir edersiniz ki sanal mekânlardaki kabile reisinin, sadık taraftarlarının ve de trollerinin laf sokuşturma muharebe meydanında çelebilik kolay değil. Saldırı ve övgü için klavyede parmaklarınızı kullanmanız gerekecek. Mühimmat çeşidi sizin çalışma azminize bağlı. Özgün tasarımlarınızla sınırsız bir âleme aktığınızı hatırlatmakta fayda var.
 
Sürekli dinç kalmanız için boğazı es geçmeyeceksiniz.  Boğazlar meselesi mühim mesele. Çok önemli en önemlisi bu (!). Kabukları soyulmuş meyveler, cips ve cola ya da hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, burgerler, dondurmalar, renkli yoğurtlar eşliğinde, her su için yeni bir pet bardak cenk meydanının levazımıdır.
 
Bunları okurken mücahitlik dediğin bu değil dediğinizi duyar gibiyim.
Mücahitlik bu kadar ucuz, pespaye bir sıfat değil tabi.  Bu olmamalı.
Olan şu ki; “Devlete düzen, âleme nizam” getirmek için “ ve en önce biz varacağız Arafat’a kardeşlerim. Çünkü  biz cihadı alnımızın çatına vurduk!” devrim şiirleri eşliğinde  yola çıkanların dönüşümünden miras, “klavye mücahitliği”  oldu. On kişi oturulan masada Kur’an okunmaya başlayınca üç kişi kalması ne acı bir şeydir.
 
Aristoteles’in alçak gönüllü görünmeye gayret eden ‘eiron (iron)’ ile menfaat peşinde koşan ‘alazon’ karakterlerinin  zıtlığından doğar ironi sözcüğü. Sözlerimde ki ironiler; yanlışı, çarpıcı ifade etme kaygımdan. 19. yüzyıl filozoflarından  Kierkegaard’ın her ironi yazı için yaptığı saptama gibi “Düşünce ve anlam ‘öz’, sözcük ise fenomen”dir.

Ağlanacak hale gülmek derler ya hali pür melal bu maalesef. Bu mudur gerçekte olması gereken? Facebook, WhatsApp , instegram, YouTube gibi dakikalarca hatta çoğu kez saatlerce huşu ile ibadet edilen siber âlem dergâhında tanrılara kurban olmak tam da budur işte.

İşitsele değil görsele vurgun, i'zana değil dizayna meftun… “En baba benim”, “en fanatik taraftar benden başkası  olamaz” mealinde paylaşımlarla, beylik cümlelerle mücahitlik olur mu?
 
İlmin yerine sloganın, aklın yerine fanatizmin, imanın  yerine su-i zannın teşhircilik mekânı sanal âlem, kimlik fetişizminden öte anlam içermez. İtirazlara entegristçe yaklaşım, bırakın mücahitliği insani olandan da uzaklaşmaktır.
 
Ayet ve hadisler ardına gizlenerek bir ben idraki gayreti, dua setresiyle örtünmüş riyakârlık kokan kişilik semptomları  bunlar… Günün hakikati öğretti ki zambaklar yağmurlarla büyür, gök gürültüleriyle değil. Siber âlemin buhar eden dünyasında enerjisini âlemin derinliklerinde buharlaştırmak mücahitlik değil, Kur’an’i tabirle “Mütekaitliktir”. Mütekait, oturan, emekli olan kimse  demektir. Erbabınca malumdur ki eskiler, emekli olanlara “tekaüt oldu” derlerdi. 
 
Kur’an haktır. Hak konuştuğunda susarız. Onun için Kur’an konuşurken susulur. "Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” 
(A’râf204)
 
Onun içindir ki Kuran okumak sünnet dinlemek farzdır.  Bakın “Hak”, mücahitler için ne buyuruyor; "Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlarla (tekaüt edenlerle) Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, oturanlardan (tekaüt edenlerden) üstün kıldı.  Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir. Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir.
(Nisa:95)
 
Ben yazdım ben çaldım tadında bir yazı ya da "men cî giyen tenburem çîzenet". Zira gördüğüm o ki bu cehalet trenini trendi gelecekte daha çok ruhumuzu yakacak.
 
Özür dileriz Rabbim! İlaçları çocukların ulaşamayacağı yere kaldıracaktık. Bilemedik. Biz, Kur’an-ı Kerim’i çocukların ulaşamayacağı yere kaldırarak yanlış yapmışız. Mücahitliği de bu yanlış amelimiz gibi yanlış anlamışız.
Cihad- kebir mi ? O neydi diyenler bolluğun da nokta.
_____________________________________________
Not; İkinci yayınlanma tarihi 10 Şubat 2020 Yeniakit köşe yazısı...
Yazı Pendname kitabıma 2021 de girdi.
Bugün 2024 ilk yayın tarihinden bu yana 11 yıl geçmiş. Bu gidişle daha yayınlanacak gibi. Hayrminellah...

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum