Serbest Kürsü

Serbest Kürsü

Serbest Kürsü

Fevzi Kurul - Hey, Engelli Adayı, Bu Mektup Sana!

30 Temmuz 2023 - 00:39


Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, yazacağım yazıda sitemim ve eleştirilerim herkese değil  ama kendine pay biçmek isteyen varsa üzerine alınacak varsa buna diyecek bir şeyim yok. Ben doğuştan dünyaya Bedensel engelli olarak gelen sizin gibi bir insanım. Nasıl ki; ırkımı, cinsiyetimi, doğduğum toplumu ve ana - babamı ben seçmediysem, bedensel engelli olmayı da ben seçmedim. Yanlız bu durumdan dolayı da rahatsız değilim, mutsuzda değilim. Sadece son zamanlarda yaşadığımız veya duyduğumuz birtakım olaylar şahsımı üzmekte ve rahatsız etmektedir.

Bakın arkadaşlar, ömrümü bedensel engelli olmanın birtakım zorluklarını aşmaya adamış birisi olarak, engelimi her ne olursa olsun istismar etmemeye adamış birisi olarak, insanların çoğu zaman yanlış tutum ve davranışları yüzünden, hakikaten çok yoruldum! Ömrümü hep insanlara bir şeyleri açıklamayla geçirdim.

İnsanlardan tek istediğim şey, engelli bireylerin ihtiyaçlarının farkında olmaları ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda engelli bireylere normal insan olarak görmeleriydi. Ancak hayat boyu, çok az zaman normal insan muamelesi gördüm; İnsanların gözünde dehâydım yada aciz bir biçare olarak hep algılandım. Oysa ben bunların hiçbiriyim.
Bugüne kadar yeteneklerim doğrultusunda yürümeyi gerektirmeyen işleri yaptım. Hayatımı böyle sürdürdüm. Bundan daha doğal bir yaşam tarzıda olmasa gerek.

Karşımızdaki insanlar ise, yaptığımız işler karşısında hep bizlere olağan üstüymüş gibi muamemeler yaptılar, bizleri tanımayan insanlar ise bizlere hep ön yargılı olup, bizleri farkında olmadan hakir gördüler, küçümsediler, bizleri yok saydılar. Oysa bizlerin hayatımızı idame ettirmemiz için bazı gereksinimlerimiz karşılansa, çoğu zaman insanlara yük olmadan hayatımızı sürdürmemiz pek alâ mümkündür. Böylelikle toplumsal adaptasyonumuzda rahatlıkla aşılmış olur. Çok şükür ki ben bu fırsatların hepsine erişme imkanına sahiptim, birtakım zorluklarla engellerle karşılaşsamda hem çalışıp hem araştırıp hayatımı Allah'ın izniyle ailemin ve çevremin desteğiyle mesleğimi elde ettim. Evlenip çoluk çocuğa karıştım.

Beni rahatsız eden şeyler ne ona gelelim

Evvela bizlerin negatif ayrımcılığa uğratılması, yeteneklerimizin farkında olunmaması ve ortaya çıkartılmasına fırsat tanınması, adam yerine konmamak, insanlar tarafından sürekli bir yükmüş gibi algılanmak, çoğu zaman bir hiç gibi yok sayılmak, yapabileceğimiz işlerin bile sürekli başkaları tarafından yapılmak istenmesi  toplumun bizlere karşı ön yargılı oluşu, toplumsal bilinçsizlik, gibi daha sayamadığım birçok konu.

Bu saydığım konulara karşı bir çok mücadeleyi bugüne kadar sürdürdüm, bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğim. Gezip araştırırken hiçbir zaman arkadaşlarıma ve büyüklerime karşı kullanmadım. hiçbir zaman engelliyim deyip kendi menfaatim için birşeyler istemedim. Sürekli insanlar arasında daha iyi bir köprü olabilmek talebinde bulundum bu uğurda mücadele verdim. Peki, bizler hayra vesile olurken çevrenin algısı böylemiydi? Çoğu zaman malesef böyle değildi! Bizleri aciz olarak görür, çoğu zaman küçümserlerdi. Elbette hakkı yenmeyecek insanlarla beraber yol yürüdüm ve bu günlerime kavuştum. Ben başıma gelen birçok şeyi engelime bağlamazken, insanların çoğu her başıma gelen şeyi engelime bağlar, gereksiz yere moralimi bozarlar ya siz yürüyüp koşanlar siz hiç yolda düşmez misiniz? Size hiç araba çarpmaz mı? Sizin başınıza hiç çeşitli kazalar gelmez mi? (Allah korusun) elbette gelir! ama siz dikkatsiz olursunuz bizler ise engelli sakat zavallı oluruz öylemi? Aslında engelliler de çoğu zaman dikkatsiz olduklarından birtakım şeyleri yaşarlar. bu hastalıktan toplum biran önce kurtulmalı! Ben elimden geldiği kadar çoğu yere tek başıma gitmeye çalışırım, yeri geldiğinde de yardım almasını bilirim. Buna karşın nereye gitsem hep şu soruyla karşılaşırım; Senin kimsen yok mu ya arkadaş! Evde otursak aciziz, yola çıksakta aciz olarak algılanırız. Bir başkasına sürekli muhtaç olarak yaşamak istememekte bize çok görülür. Ben toplumdan ayrı yaşamanın yanlış olduğunu savunurum. İnsanlar ile hep bir arada olmaya çalışırım. Kendimi sosyal tutmaya çalışırım, insanların acımalarına, küçümser tavırlarına direnmeye çalışırım. Israrla millet git evinde otur der gibi bir tavır takınır. Biz engelliyiz, bizim bir davamız toplumsal bir mücadelemiz bir duruşumuz bir duygumuz olamaz mı? Ben insanları sürekli tanımak zorunda değilken, sürekli insanların gelip beni tanıdın mı diye abuk subuk sorular sorarak beni rahatsız etmesinden bıkmış usanmışken, insanların halâ bu davranışı sürdürmesi, 'tanıdım' deyince beni kahraman olarak ilan etmesi, hakikaten traji komik bir durum.

Benim yada başka bir  engellinin toplumda görünüyor olması, insanların tuhafına gitmesi kadar acı bir durum olsada, toplumsal gerçeğimiz malesef bir engellinin bir bedensel engelli ile evlenmemesi gerek,  çünkü görüyor olmak bir üstünlüktür ve engel hakirdir. Okuruz atanmak isteriz, çıkar cahil bir bürokrat, "sen  engellisin bu işi yapamazsın" der sana engel olur. mücadele ile atanırız sonra atandığımız yerdeki iş arkadaşlarımızla, personellerle kendini kabullendirme mücadelesine gireriz! Hakikaten engellin kendisinden ziyade, görenlerin kör beyinleri bana bugüne kadar daha yorucu gelmiştir. Arkadaşlarımızla bir yerlere gitmek isteriz, yeri gelir bizleri yanlarına yakıştıramazlar, Bahaneler üretirler. Varsın böyle olmaya devam etsinler. İnsanlar kendilerine engelli bir eşi bir arkadaşı çoğu zaman yakıştıramazlar, engelli bir eşi olana yada engelli bir arkadaşı olana da çoğunlukla acır gözle bakarlar. varsın böyle davranmaya devam etsinler. ben bütün engelleri tanımak zorunda değilim sizlerde bütün sağlamları tanımak zorunda değilsiniz ama çoğu zaman insanlar sanki bütün Engellileri tanımak zorundaymışım gibi bir algıya kapılırlar, "şu da görmüyor tanıyor musun?" Tanımıyorum desem nasıl tanımazsın diye çıkışırlar. ben insanların engelli olup olmadığına bakmam insanlar sanki görme engellilerin arkadaşlarıda görme engelli olmak zorundaymış gibi bir davranış sergilerler. Kendilerini engelli bireylerden çoğunlukla uzak tutarlar, ancak bir memfaatleri varsa yanaşırlar. Bizler buna rağmen hayat mücadelemizi her insan gibi sürdürmeye, insanlara yük olmadan yaşamaya gayret edeceğiz haklarımızdan da asla vaz geçmeyeceğiz. Onurlu mücadelemizden de taviz vermeyeceğiz.

Reklam

YORUMLAR

  • 2 Yorum
  • Mustafa Tekin KAYTANCI
    1 yıl önce
    Tebrik ederim. Günümüz Türkiye'sinin engelli kardeşlerime bakışını çok güzel anlatmışsınız. Elinize yüreğinize sağlık. Allah'ım yar ve yardımcınız olsun , kolaylıklar versin. Not: Çukurova'da Turgut ÖZAL Bulvarında eski Çukurova televizyonu önündeki doğrudan otobüs durağı üzerine çıkan hatalı yapılmış olan yaya-engelli yolunu yıllardır B.Şehir'e düzelttiremiyorum. Öncelikle bu şehiri yönettiklerini zannedenlerin beyinlerindeki engelleri kaldırarak , görerek , düşünerek halkın yararına işler yapmaları gerekiyor ki o da bugünkü tamamen siyasete dayalı yönetimlerde mümkün görünmüyor maalesef. Hayırlı günleriniz olsun.
  • Mustafa Tekin KAYTANCI
    1 yıl önce
    Tebrik ederim. Günümüz Türkiye'sinin engelli kardeşlerime bakışını çok güzel anlatmışsınız. Elinize yüreğinize sağlık. Allah'ım yar ve yardımcınız olsun , kolaylıklar versin. Not: Çukurova'da Turgut ÖZAL Bulvarında eski Çukurova televizyonu önündeki doğrudan otobüs durağı üzerine çıkan hatalı yapılmış olan yaya-engelli yolunu yıllardır B.Şehir'e düzelttiremiyorum. Öncelikle bu şehiri yönettiklerini zannedenlerin beyinlerindeki engelleri kaldırarak , görerek , düşünerek halkın yararına işler yapmaları gerekiyor ki o da bugünkü tamamen siyasete dayalı yönetimlerde mümkün görünmüyor maalesef. Hayırlı günleriniz olsun.