MHP'nin 55. kuruluş yıldönümü üzerine: "Biz parti değil, ikinci Kuvâ-yi Millicileriz..."
"Tanrı Dağı Kadar Türk, Hıra Dağı Kadar Müslüman’dılar ama 6. Filo'ya "GO Home" diyenleri denize döktüler... "Geçen hafta MHP’nin 55. Kuruluş yıldönümü kutlandı. Milliyetçi Hareket Partisi’nin kuruluşu ve tarihinde Adana’nın özel bir yeri vardır. Bu özellik nereden geliyor hatırlayalım.
Hep beraber partinin kuruluş tarihi olan 8 Şubat 1969 tarihine gidelim.
ÇIPLAK AYAKLI PARTİ
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi İl Başkanı Faruk Akkülah, partinin kongre ilanını duyurdu.
8 Şubat 1969 Cuma Günü, Adana, tarihi bir kongreye ev sahipliği yapmak üzere uyanmıştı. Kuruköprü'de bulunan Parti İl Başkanlığı binasından Partinin dokuz ışığını temsilen Mavi gömlek giymiş dokuz motosikletli hareket eder. Milli Türk Talebe Birliği'ne Bağlı 43 kişilik mehter takımı "Ceddin Deden" marşıyla arkadan gelmektedir. Mehter takımı 500 kişilik komando grubunun önündedir. Komandolar ayakkabılıdır. (Bir gün önce komandolar, partiye çıplak ayakla gelmiş ve partinin İl Başkanı Faruk Akkülah, durumu şöyle açıklamıştı: " Kongre, yalın ayaklı komandoların katıldığı 'Milli Hedefler Yürüyüşü' ile başlayacaktır; çünkü bizim parti 'Çıplak Ayaklı Partidir' demişti. Son anda alınan bir kararla komandoların çıplak ayakla yürüyüşe katılmasından vazgeçilmiştir.)
Bu grubun arkasından Başlarında Alpaslan Türkeş olan 750 partili yürüyordu.
Yürüyüşte sık sık sloganlar atılıyordu:
“Daha az köy, daha çok fabrika…”
“Kağnı temposundan füze temposuna…”
“Hayatımızın milli misakını istiyoruz…”
NEDEN ADANA?
Kongrenin yapıldığı Kapalı Spor Salonu'nda 16 Türk Devletine ait bayraklar bulunmaktaydı. Salondaki partililer Türkeş marşını söylüyorlardı:
"Güvendik biz sana Türkeş / Sensin Alparslanlara eş
Milletinin gözü yaşlı / Kurtar onu Başbuğ Türkeş..."
Alpaslan Türkeş konuşmasına: “Ülkücü Türk gençleri, Sevgili Bozkurtlar” hitabıyla başladı. “Torosların eteğinde, güzel topraklar üzerinde tevekkün eden (sesini duyuran) irade yeni bir Ergenekon müjdeliyor” diyerek devam etti. (*)
Bu kongre için notlarımız çok. Ancak bir konuya değinmeden geçemeyeceğim: Böylesine tarihi kararların alınacağı Kongre neden Ankara veya İstanbul'da değil de Adana'da yapılıyordu?
Bu soruya verilmiş üç cevap var. Birincisi Yavuz Selim Demirağ'dan : “Neden Adana’da yapıldığını da bilmez çoğunluk. Parasızlık yüzünden. Devrin Adana İl Başkanı varlıklı bir esnaftır, dükkânındaki halıları spor salonunun zeminine serip, masrafları karşılayınca gerçekleşir kongre.” Gerçekten de İl Başkanı Faruk Akkülah Adana'nın sayılı mobilya ve mefruşat mağazasının sahibiydi.
İkinci Cevap ise Soner Yalçın'dan: "Adana’da toplanılmıştı; çünkü biliyorlardı ki Ankara, İstanbul gibi kentlerde parti çizgisinin değişmesine karşı çıkan güçlü bir “Türkçü” grup vardı”
Oysa İl başkanı Faruk Akkülak basına yaptığı açıklamada: “Olağanüstü Kongreyi Adana’da yapmaktan gayemiz, Mustafa Kemal’in ‘Bende bu vekayiin ilk hissi teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur’ diyen Kuvay-ı Milliye harekâtı gibi yeniden doğuş harekâtının da gene Adana’dan başlamasını arzu etmiş olmamızdandır….”
MİLLİ Mİ MİLLİYETÇİ Mİ?
CKMP'sinin bu kongresi tarihi bir önem taşıyordu. Parti, Milli olmak ile Milliyetçi olmak arasında bir karar verme aşamasındaydı. Neden Milli hareket?
İlk açıklama İl Başkanı’ndan: “Bu toprak ve insanını uyanışa çağırmak, sarsmak, kendine dönüşü, yeniden doğuşu gerçekleştirmek için, milli harekât adını seçtik.
Akkülah “harekât” diye ifade ediyordu “Hareket” olarak kayıtlara geçti.
Yürüyüş esnasında bir ağızdan atılan sloganlar esasında "Millilik" veya "milliyetçilik" konularında ip ucu veriyordu:
"Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslüman’ız..."
Sloganlarda ilk kez İslami motifler yer alıyordu.
Kongrede konuşma yapan Alpaslan Türkeş: "Biz yeni bir ahlak, yeni bir maneviyat, yeni bir iktisat davasını temsil ediyoruz. İçimizde Tanrı Dağı'ndan taşıdığımız Ergenekon setini eriten ateş, gönlümüzde, zihnimizde Hira Dağı'ndan güneşin ışığı var... Müslüman Türk'ün öz nizamını, milli nizamını temsil eden milli hareketiz..."
Esasında partinin çizgisi belli olmuştu.
Allah, Tanrıyı kovmuştu.
MÜSLÜMANLIK CAMİ DEĞİL İMANDIR
Bugün Zafer Partisi’nin kurucusu ve Genel Başkanı olan Ümit Özdağ hnüz sekiz yaşında iken babası Muzaffer Özdağ partinin Afyon milletvekili idi. Kongrede, tarihi bir konuşma yapmıştır. Konuşmasından satır başları:
“Kurtulmanın tek yolu müspet ilimdir…”
“Başına takke takıp namaza oturan mason sahtecilerini siyaset pazarından silmek istiyoruz. Müslümanlık sakal, takke, cami değil imandır. Bir yanda yemekten içmekten bayılanlar var iken, öte yandan açlıktan bayılanlar var ise biz böyle bir medeniyetten yana değiliz.”
“Özetle, dokuz sözün bir olmasını söyleyeceğiz. Biz bir parti değiliz. Bir partinin mensupları da değiliz. İkinci Kuvay-ı Millicileriz. Biz. İkinci Kuvay-ı Milliye mutlaka başarı kazanacaktır.
ASILMAYI SATILAMAY TERCİH EDERİM
Kongreye katılan en renkli simalardan biri Osman Yüksel Serdengeçti’dir. Adalet partisi’nden Antalya Milletvekili iken sert sözlerinden dolayı partiden ihraç edilmişti. MHP’sinin kurulduğu kongrede:
“İçimizde hilal düşmanları, din düşmanları var…” diyerek kalpağını atmış ve “Bundan sonra CKMP’sinde yokum” demiştir. Araya girenler onu yeniden kürsüye çıkmaya ikna etmiştir. Serdengeçti:
“Ben kimseye boyun eğmeyen insanım. Bir iki komando beni susturamaz. Ben İslam ümmetindenim. Alpaslan Kervanı’na katıldım; Asılmayı, satılmaya tercih ederim. Ben bir zamanlar Başbakan Süleyman’ın sağ koluydum. Ama bu millet nice Süleymanlar gördü. Kanuni Süleymanlardan berbat Süleyman’a kadar, deyip çekip buraya geldim” demiştir.
ALINAN KARARLAR
Hareketin milli mi yoksa milliyetçi mi olacağı konusunda tartışmalar uzayıp gitti. Seçimler, itirazlar derken, kongreye katılanların yarısı karakolluk oldu. Fakat o gün CKMP'sinin adı Milliyetçi hareket Partisi olarak belirlendi, Partinin amblemi Üç hilal olarak belirlendi, Genel Başkanlığı'na Alparslan Türkeş Seçildi. En az bunlar kadar önemli olan kararlardan biri de partide İslami düşüncelerin etkin hale gelmesiydi. Parti milliliği değil, milliyetçiliği benimsedi ve slogan yerine oturdu:
"Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı Kadar Müslüman..."
*
ALLAH TANRIYI ADANA’DA MI KOVDU?
Bizim Konumuz Nihal Atsız.
Soner Yalçın'ın yazdığına göre Nihal Atsız, kongre çıkışında, alınan kararlar için: "MHP'de Allah, Tanrıyı Kovdu" demiştir. Oysa Nihal Atsız'ın bu kongrede olduğuna dair hiç bir kayıt yoktur.
Nihal Atsız bu cümleyi kurmuştur, ama 1969 Adana kongresinde değil, daha önceki kongrelerde alınan kararlar üzerine tepkisini: "MHP'de Allah Tanrıyı Kovdu" diyerek göstermiştir.
Sonuçta 1969 Adana kongresi, tarihi bir öneme sahipti.
Osmanlı Devleti'nin son döneminde doğmuş olan Türkçülük, Cumhuriyet ile birlikte gelişip serpilmiş ve MHP'nin 1969 yılındaki kongresinde öldürülmüştür.
Tabi ki Türkçülük kovulunca aynı yıl İstanbul'a gelen 6. Filo'nun askerlerine "Go Home" diyen Türk gençleri, Milliyetçi olduğunu söyleyen komandolar ve Müslüman olduğunu söyleyen MTTB mensuplarınca dövülmüştü.
Bu da böyle bir ironi işte...
Kaynak: Yeni Adana 7, 8, 9 Şubat 1969 tarihli gazeteleri
Yazar, Kaan Bahadır Küçükalcan’ın çalışmaları ve Soner Yalçın’ın yazısı.
YORUMLAR