BİRAZ DELİLİK
"Tanrım! Sana şükürler olsun ki, bana akıl ihsan eyledin.
Akıllandım, bilgilendim.
Bu nimetin için sana minnettarım.
Şimdi senden bir dileğim var : "Ne olur bana azıcık da delilik ihsan et. Verdiğin akılla, yarattığın bu kulların yaptığı işlere katlanmak mümkün olmuyor."
Ne bu iktidara ne inancına, bu akılla katlanmak imkânsız Tanrım…
Halkını soyar, camiye gider; fakiri ezer namaza durur.
Parasını zenginle paylaşır; orucunu yetimle tutar.
Minaresine asansör koyar, bilime düşmandır;
Kâbe'yi Müslüman olmayana bekletir,
Muhammed'in çocuklarını birbirine kırdırmak için, İsa'nın ve Musa'nın çocuklarıyla anlaşma yapar; Müslümanlığı da kimseye kaptırmaz.
Tanrım bu akıl yeter, sen bana azıcık delilik ver.
Tek tanrıya inanır çevresi putlarla doludur.
Tanrıya secde eder, paraya tapar.
Dudaklarında "Besmele" , kalbinde "ihale".
Tanrım dayanmak için bu hale; birazcık delilik ihsan eyle…
Secde ettiği Kâbe'si doğuda, boyun büktüğü efendisi batıda...
Fakirleştirmeyi beceri, fakire sadakayı sevap sayar.
Fakirin oyunu alır, açlığı verir.
Gözlerinden yaş aktıkça kasasına tapu dolar.
Her yere ibadethane açar tapınağı bankadır,
Cenazelerde ölçüsüz ağlar, düğünlerde çıldırasıya oynar
Tanrım biraz delilik ihsan et.
Konuşan ülke istendi; şimdi herkes konuşuyor, kimse dinlemiyor.
Herkesin elinde testere bindiği dalı kesiyor.
Sırt üstü düşenler şaşkın şaşkın birbirine bakıyor,
Herkes birbirine akıl üstüne akıl veriyor.
Deliliği isteyen yok,
Kimsenin istemediği delilikten ne olur bir parça ver Tanrım!
Özgürlüğe mahkûm edilmiş insanlar, "mayın" olmuş başıboş dolaşıyor.
Sınırında yabancılar fing atıyor buna aldırmıyor; Kırmızı ışıkta yan baksan namusu kirleniyor
Vergiyi zorla ödüyor, bağış dedin mi yağları eriyor.
Ne verginin peşine düşüyor ne bağışının
Verilmemiş penaltı için kahrından erim erim eriyor.
Biraz, ama biraz delilik Tanrım...
Başka türlü bu kulların arasında yaşanmıyor.”
YORUMLAR