MERHAMETİN ÖLÜMÜ: SİYONİZM VE MISIRLILARI KATLEDİP SOYDULAR | 2. Bölüm

Seçilmiş ırk, komşularını katlederek, altınlarını da alarak Mısır’dan çıktı.

Dört yüz yıldan fazla aralarında barındılar Mısırlıları öldürüp soyma talimatı veren İsrail’in Rabb’i, bununla yetinmeyip, harita üzerinde toprak vaat ediyor, ve bu vaat, yaklaşık dört bin yıl sürecek katliamların manevi gerekçesi oluyor.

O gün RAB, Avram (Hz. İbrahim) ile anlaşma yaparak ona şöyle dedi: “Mısır Irmağı’ndan Büyük Fırat Irmağı’na kadar uzanan bu toprakları – Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Amor, Kenan Girgaş ve Yevus topraklarını senin soyuna vereceğim.” (Eski Ahit yaradılış (15/ 18-21) (Eski Ahit’in ekinde olan 1ve 2) Nolu harita fotoğrafı ek’dedir.)

VE MISIRLILARI KATLEDİP SOYDULAR
Gerçekten Yahova’nın seçilmiş kavmi İsrail, uzun müddet yaşadığı Mısır’dan çıkarken, bir katliam yapıp, Mısırlıları soyarak çıkıyor.

“Her kadın Mısırlı komşusundan ya da konuğundan altın ve gümüş takılar, giysiler isteyecek. Oğullarınızı, kızlarınızı bunlarla süsleyeceksiniz. Mısırlıları SOYACAKSINIZ!” (Çıkış 3/22)

Dört yüz otuz yıl Mısırlılarla birlikte yaşayan İsrailoğulları bir gece, komşularını öldürerek, soyarak, Mısır’dan çıktılar.

Eski Ahit olan Tevrat kutsallaştırdığı katliamı şöyle anlatıyor:
O gece Mısırlılar komşularını öldürürken, yanlışlıkla ölmekten çekinen İsrailliler sorar: Bizi nasıl bileceksiniz? Yanlışlıkla bizler de ölmeyelim?”

Katliamı organize eden RAB yol gösteriyor:
“Bir demet mercanköşk otu alın, leğendeki kana batırıp kanı kapılarınızın yan ve üst sövelerine sürün. Sabaha kadar kimse evinden çıkmasın. RAB, Mısırlıları öldürmek için gelecek, kapılarınızın yan ve üst sövelerindeki kanı görünce üzerinizden geçecek, ölüm saçanın evlerinize girip sizi öldürmesine izin vermeyecek. (…) O gece büyük bir feryat koptu. Çünkü (Mısırlılardan) ölüsü olmayan ev yoktu.” (Çıkış 12/ 23-28)

Hiçbir dinsel yorum yapmadan, sadece Tevrat’ın anlattıklarından küçük bir bölüm verdim. İsraillilerin birlikte yaşadıkları kavimleri nasıl yok ettiklerine dair Eski Aht’te onlarca örnek var.
Bugün Filistin ve dolayısıyla Gazze’de yaşananlar, Mısır’da yapılan katliam ve soygunun yüzyılımızdaki versiyonudur. Soyulan ve katledilenler, Mısır değil Filistin ve Gazze’dir. 
Hep merak etmişimdir, bu zulmün tek sorumlusu İsrailoğulları mı? Bakın dört bn yıl önce bu katliamı onaylamayan dönemin devlet ve halkları (devlet diyelim) İsrailoğullarını affetmemiş ve kendi topraklarına girmelerine izin vermemişlerdir. İsrailoğulları, konacak bir yurt arayışında çöllerde kaybolmuşlardır.

O zamanın halkları İsrailoğullarının bu zulmüne elbirliği ile karşı çıkmışlardır, ta ki, kendilerine işbirliği yapanları keşfedene kadar. Yani halkların samimiyeti israioğlullarını cezalandırmıştı, ama işbirlikçiler İsrail ile birlikte zulme ortak oldular.

Bugünlere gelelim:
Hamas, 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail’e saldırı gerçekleştirdi. Bundan tam 50 yıl önce yine bir 7 Ekim gününde Mısır, İsrail’e saldırdı ve 20.yy’ın en kanlı savaşlarından biri başladı.
İki saldırının da 7 Ekim tarihi olması bir rastlantı mıydı? Buna cevap bulmak için 7 Ekim tarihinin İsrail için ne anlama geldiğine bakalım.

Bu tarih, İsrail halkının en kutsal günlerinden biri olan Yom Kippur Bayramı’dır.”
Saldırıdan sonra ne oldu? Yine bu sütünlarda 5 kasım 2023 yılında yayınlanmış bir yazımdan alıntı yaparak kaba bir kronoloji ile olanları izleyelim:
8 Ekim 1973: İsrail’in Filistin’e saldırısına karşı, Dönemin Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat karşı saldırı emrini verir
9 Ekim 1973: Ortadoğu’da savaş büyük çapta genişliyor. İsrail Birlikleri savunma hatlarının gerisine çekildi. Ürdün’ün batı kesimleri bombalandı.
Suriye dün 25 İsrail uçağını düşürdü
 Golan Tepeleri’nde kan gövdeyi götürüyor. BM dün gece toplandı.
 Libya, kritik günlerde harekete geçmediği için Ürdün halkını Kral Hüseyin’i devirme çağrısı yaptı.
 Kaddafi, Mısır ve Suriye’yi petrol ve para olarak destekleyeceğini açıkladı.
11 Ekim 1973  : Suriye ve Mısır birlikleri Savaşta geniş çapta bir üstünlük kurdu.
 İsrail cephelerde kayıplar vermeye devam ediyor.
12 Ekim 1973  : İsrail birlikleri Şam’a yürüyor.
 Amerika’nın İsrail’e Rusya’nın da Arap ülkelerine silah yardımı yaptığı öne sürülüyor.
13 Ekim 1973  : Suriye, İsrail’in Şam’a yaklaşmasını önlüyor. Mısır Sina’da tarihi bir tank savaşını kazanıyor.
15 Ekim 1973  : Suudi Arabistan resmen savaşa katıldı.
21 Ekim 1973  : Suudi Arabistan ABD’ne petrol sevkiyatını durdurdu. (Libya ve Abu Dabi’den sonra)
23 Ekim 1973  : Güvenlik Konseyi Ataş – kes çağrısında bulundu.
25 Ekim 1973  : Ortadoğu’da sessizlik var…
Bu kadar… Savaş bitti. Bu kadar.

İslam coğrafyasının samimi birlikteliği, İsrail’in şımarıklık ve kendince kutsal saydığı zulmü üç haftadan daha az zamanda durdurmuştur.

Bugün Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyorsa bu “Yahudi Olmayan İçin Dramdır” Az sonra göreceğimiz gibi, Siyonizm inancında dünyada iki taraf vardır: Yahudi olanlar ve Yahudi olmayanlar…

Ortadoğu’da Filistin Coğrafyası, bir emriyle öldürmeyeceksin derken başka bir ayetinde seçilmiş ırk için öldürmenin kutsiyetinden söz etmektedir. 

Birlikte yaşadıkları kavimlere yaptıkları ne ilk son ihanettir bu. Hepsi de kutsal bir gerekçeye dayandırılmıştı. On Emrinden biri öldürmeyeceksin olan Tevrat’ın her satırı kan kokmaktadır.
Ya fethedilen ülkelerdeki kavimlerin kanı ya da zaferden sonra kesilen kurbanın kanları… Son olarak da kendi günahlarında boğuldukları kanlar...