Sedat Memili

Sedat Memili


SAYIN OYA TEKİN YA BU ŞEHRİ ÇÖPLERDEN ARINDIRIN YA DA İSTİFA EDİN!

20 Ocak 2025 - 12:37

Değer mi sayın başkanım değer mi? Dışarıdan AK parti içeriden
beceriksiz yönetimlerle bu CHP gibi bir partiyi yıpratmaya değer mi?

Seyhan’da yaşıyorum; rutin bir gün yürüyüş yapıyorum. Kaldırımla ve bina araları, kâğıt artığı, uçuşan poşet, eti sıyrılmış kemik parçaları (Adamlar öyle merhametli ki (?), kemik parçaları sokaklara ve bulvar kenarlarına atıyorlar, utanmadan, kimseden çekinmeden, zabıta denetimlerden korkmadan – Her gün.) Sokaktaki çöplerin fotoğrafını çeken bir adam gördüm. Her haliyle yabancı olduğu belliydi. Göz göze geldik… Onda merak, ben de keder…
İki medeni insan olarak selamlaştık, konu çektiği fotoğraflara geldi…
“Çöplerin fotoğrafları değil mi?” diye sordum:
“Hayır!” dedi, “Adana’da yaşayan insanların duyarsızlıkları ve neme lazımcılığının fotoğrafını çekiyorum” dedi.
Sonra başladı anlatmaya:
“Emekli üst düzey bir bürokratım. İstanbul’da yaşıyorum. Oğlum Çukurova Üniversitesi’nde bir bölüm kazandı. Burada bir ev satın aldık. Sık sık ziyaretine geliyorum. Çok yer gezdim. Hayatımda bu kadar çöplere bulanmış bir şehir görmedim. Ortadoğu ve Afrika ülkeleri dâhil… Avrupa’yı konu bile etmiyorum.
Sonra öğrendim ki, bu şehrin yarısı merkez ilçeleri (Çukurova, Yüreğir ve Seyhan) CHP’nin. Diğer iu ilçeleri de gezdim, belki bir gömlek buradan daha iyiler ama oralarda da yaşanmaz.
Şehirlerde yaşayan insanların, yaşam kalitesinin partilerle ilgisi yoktur. Belediyeler, doğrudan insanın yaşamı ile ilgilidir. Şehir, insanların evidir. Sonra düşündüm;
Bir halk çöp ile yaşamaya neden mahkûm edilir?
Bu insanların çoğu, CHP’yi benimsediği için oy vermiş.  Bu halkı cezalandırmak değil midir? Size güvenenlere çöp içinde yaşamayı layık görmeye utanmadınız mı?
Rahatsızlık duymuyor musunuz?”
Adam, konuştukça sinirlendi. Ben sorumluymuşum gibi… Dışarıdan burada okuyan oğlunu ziyarete gelmiş adam bana soruyor:
“Ne yani, sırf iktidar partisine muhalefet etmek için bundan sonraki seçimlerde yine bu partiye mi oy vereceksiniz?” diye sordu. Ben de ona:
“Siz olsaydınız ne yapardınız” diye sordum…
“Ben tepeden tırnağa Atatürkçü ve CHP’li olduğum için bunlara bir daha oy vermezdim. Çünkü bunlar, sadece ilçelerine değil, parinin kurumsal kimliğine de zarar veriyorlar… Elim titremeden AK partiye oy verirdim” dedi.İlginç… “Neden?”
“Koyun değilim de ondan” dedi. “Bir parti kendi tabanını, çöp içinde yaşatma hakkını nereden bulur.Bu partinin halkına saygılı belediyeleri de var. Bunlara saygı gösterilirse onlara haksızlık olmaz mı? Şu hale bak Beyefendi… Ağzımı burnumu kapatarak geçiyorum… Kendi seçmenine saygı duymayan kişilerin yönettiği bir partiye nasıl saygı duyarım. Eğer Atatürk olsaydı, bunların hiç birini bu parti içinde bırakmazdı… Kimse Atatürkçülük numarasına yatmasın…”
Bunları söyleyen rastlantı sonucu tanıştığım bir insan… Sohbet ilerledikçe hangi işten emekli olduğunu öğrendim. Google’yi açıp, benim yazar olduğumu ve hangi konuda kitaplar yazdığımı görünce,
“Mutlaka haftada bir görüşüyorsunuzdur… Hiç uyarmıyor musunuz?”
“Haftada bir görüşmek mi? Biz tanışmıyoruz” bile deyince duyduklarına inanamadı. 
“Şimdi anlaşılıyor, bu şehirde yaşayan insanları neden koyun olarak gördüğünü” diyerek
“Anlaşılıyor ki, AK parti karşıtlığı, burada fanatik bir CHP taraftarlığı oluşturmuştu, bu hal de bu partiyi sorumsuzluğa itmiş…”

Ben demiyorum. Bu analizleri birkaç günlüğüne Adana’ya oğlunu ziyarete gelmiş emekli bir bürokrat söylüyor. Üstelik nerede görev yaptığını öğrenince, tam da Atatürkçü bir insan olduğuna asla şüphe etmediğim makamlarda…
“O fotoğrafları ne yapacaksınız?” diye sordum.
“Belediye hizmetlerinden memnun olmayan bölgelere gönderiyorum: “Halinize şükredin, bakın böyle yerler de var” demek için…
Yani Sayın Oya Tekin, Ali Demirçalı ve Emrah Kozay
Başka ilçelerdeki beceriksiz yöneticileri haklı çıkaran gerekçelere konu olmaya başladınız. Ölüm olarak sizin yönettiğiniz ilçeleri gösterip, sıtmaya razı etmeye başlamışlar.

YETER ARTIK
Yeter artık! Hem sağlıksız yaşamaktan hem de günü birlik Adana’ya gelenlerden utanmaya başladık.
Halkımızın da temizliğe fazla önem vermediği açık…
Nerede belediyenin zabıta teşkilatı? Sokaklara atılmış kemik parçaları, yemek artıkları ve disiplinsizce dağıtılmış kedi köpek mamalarını görmüyorlar mı?
Sizleri genel merkeze tavsiye edenler hiç rahatsızlık duymuyorlar mı?
Değer mi sayın başkanım değer mi? Dışarıdan AK parti içeriden beceriksiz yönetimlerle bu CHP gibi bir partiyi yıpratmaya değer mi?
Beyefendinin konuşmalarından sorumlu olmadığım halde utandım…
Genel merkez bundan rahatsızlık duymuyor mu?
Ya Seyhan ilçesini içine düştüğü bu çöp batağından kurtarın; ya da istifa edin.
Unutmayın, CHP’nin oyları, cemaat oyları gibi değildir. 1995  ve 1999 seçimlerinde barajı bile aşamamıştı.
Seyhan’ı ya çöpten kurtarın ya da hem şahsınıza, hep CHP’nin kurumsal kimliğine ve hem Seyhan halkına iyilik yapıp: istifa edin…




 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum