Eğri cetvelle düz çizgi çizilir mi?
Başarılı veya mutlu olmak için ‘Doğru Düşünme Becerisine’ sahip olmak veya doğru bir muhakemede (çıkarımda) bulunmak şarttır (bk. Başarının Anahtarları Kitabım).
Akıl yürütme çeşitleri tümden gelim, tüme varım ve analojidir. Bu yazımda deprem nedeniyle yazılan bir yazıdaki yanlış çıkarım nedeniyle tümevarım üzerinden konuyu inceleyeceğim.
Genelleme
Tümevarım (Endüksiyon); özel veya tekil önermelerden genel veya tümel önermelere doğru yapılan akıl yürütme şeklidir. Bu tür akıl yürütmeler zorunlu olarak geçerli değildir. Tümevarım çıkarımları olasılı doğruluğu veya geçerliliği içerirler.
Günlük hayatta birçok insan genellemeyi aşırı kullanmaktadır. Tümevarım (Aşırı genelleme), tek bir (sınırlı) olaydan genel bir kural çıkartılmasıdır. Bazen bu şekilde kanaat oluşturmak mantık ve bilimsel kurallara uygun olmayabilir. Bu düşünce şeklinde az sayıda örnekle genel bir sonuca ulaşılmak istenmektedir.
Yanlış tümevarım yöntemi basit ve kolay olduğunda birçok insan tarafından tercih edilmektedir. Geri kalmışlığın ve psikolojik sorunların bir kısmının temelinde bu vardır.
Batı aydınlanması tekil olayları birleştirerek genel/evrensel yasalar çıkardığından başarılı olmuştur.
Gelin deprem kapsamında (Kahramanmaraş ili özelinde) bir çıkarımı birlikte inceleyelim
Deprem
“…Bediüzzaman Bulvarı, Turgut Özal Bulvarı, Haydar Aliyev Bulvarı, İslam Kerimov Bulvarı, İsa Yusuf Alptekin Bulvarı, Şeyh Edebali Bulvarı, Aliya İzzetbegoviç Parkı, Abdülhamid Han Camii, Akif İnan Muhtarlığı, Esad Çoşan Camii, Süleyman Demirel İlkokulu, Necip Fazıl Kısakkürek Şehir Hastanesi, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi, Muhsin Yazıoğlu Parkı, Abdurrahim Karakoç Ortaokulu, Rasim Özdenören İlkokukulu, Erdem Beyazıt Anadolu Lisesi, Cahit Zarifoğlu İlkokulu ve Nuri Pakdil Ortaokulu…
Son üç haftadır Kahramanmaraş’ın yıkılan binaların enkazlarına arama kurtarmacı çağrılan, önlerinde aşevi, çadırkent kurulan adresler şehrin KİMLİĞİNİ de gösteriyor. (bk. 02/03/2023 tarihli Ulusal Bir Gazetede köşe yazısı).”
Bu yazıdan okuyucu şöyle bir çıkarım yapması bekleniyor: Şehir muhafazakâr, müteahhitlerde muhafazakâr ve depremde…
Elbette bu kimlikte olan ve işini kötü yapanlar -varsa- cezasını çekmeli. Bunu depremde maddi ve manevi kayıplar yaşamış biri olarak bende bekliyorum.
Peki, bu çıkarımın doğruluğunu test için farklı bir şehre bakalım.
Test
Örneğin, Ankara’da mahalle, cadde, bina vs isimlerini konu edinsek. Birkaç örnek: Nazım Hikmet Kültür Merkezi, İsmet İnönü Bulvarı, İsmet İnönü Parkı, Erdal İnönü Yüzme Havuzu, Uğur Mumcu Parkı, Uğur Mumcu Sokak, Zülfü Livaneli Kültür Merkezi Abdullah Cevdet Arjantin Caddesi, John F. Kennedy Caddesi, Ziya Gökalp Caddesi, Tunalı Hilmi Caddesi… (Not: Bu yazı isimlerin şahısları ile ilgili değildir.).
Burada yola çıkarak bir tümevarım yapılsa ne çıkar. Elbette farklı bir toplum kesimi ile ilgili çıkarım ortaya konur. Bu, doğru olur mu?
Elbette bu tür örneklerden kimlikle ilgili evrensel bir sonuç çıkmaz, yerel bir gözlemdir, doğru veya yanlış olabilir.
Kimlik
Kimlik (İng. identity; esk. Hüviyet), insanların kim olduklarıyla ve toplumsal dünyayla ilgili olarak iletişim ve dil aracılığıyla kurdukları düşünceler bütünü olarak tanımlanmakta.
Deprem bölgesinde -tekil bir örnekte- müteahhitlerin işlerini yaparken muhafazakâr bir dil kullandıkları da anlaşılıyor. Binalar -ahlaksızca- çürük yapılmıştır ve alet olanlar vardır. Çürüklük ve muhafazakarlık ilişkisini isimlendirmelerden yola çıkarak bir çıkarım (lokal için bazı ip uçları verse de) evrensel bir çıkarım değildir. Kimlikten ziyade sorun işini iyi yapmamaktan kaynaklanmaktadır.
Ya Ankara’da afet olsaydı (Allah Korusun)? Başka bir kimlik mi suçlu ilan edilecekti.
Ara bir not olarak, toplumumuzda kimlik kargaşası yaşandığını gözlemlemek mümkündür. Yukarda iki şehirdeki mekân isimlerine bakıldığında farklı bir kimlik ortaya çıkmaktadır. Tam bir milli kimlik oluşturmak için alınması gereken yollar vardır.
Son Söz: Eğri cetvelle düz çizgi çizilir mi?
YORUMLAR