Gelelim soya fasulyesinin faydalarına!
Artık sadece dar gelirli değil, orta direk de ete ulaşmakta zorlanıyor.
Proteinle beslenme yerini karbonhidratla karın doyurmaya bırakıyor.
Sonuçları obezite, çocuklarda gelişim bozukluğu, zekâ geriliği olarak karşımıza çıkıyor. Değerleri düzeltebilmek için sağlık sistemimiz kullandığımız takviye ürünlere, ilaca kucak dolusu para harcıyor.
Peki, et fiyatları nasıl düşer?
Tabi ki hayvancılığı geliştirerek.
Peki, hayvancılık nasıl gelişir?
Tabi ki, birincil girdi yem fiyatlarını düşürerek.
Peki, yem fiyatları nasıl düşer?
Yem ürünlerini daha fazla yetiştirerek.
Yem bitkilerinin en önemlisi hangisi?
Soya.
Türkiye’de soya yetişiyor mu?
Evet.
Ülkemiz, yüzde 85’i Adana, Mersin, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ta olmak üzere 180 bin ton soya yetiştiriyor.
İhtiyaç ne kadar?
3 milyon ton.
Türkiye, yem ve yağ endüstrisinde kullanmak üzere 2.8 milyon ton soya ithal ediyor.
İthal ettiğimiz yüklü miktardaki soyanın önemli bölümünü kendimiz üretirsek ne olur?
Çiftçi mutlu olur. Zira soya daha az su, daha az ilaç, daha az gübre ile yetişebilen bir ürün.
Ekonomi yönetimi mutlu olur. Zira her yıl milyonlarca dolar dövizimiz ülkede kalır. Soya yağı ve bu yağdan elde edilen endüstriyel ürünlerin ihracatıyla döviz kazanırız.
Toprak mutlu olur. Zira soya ekilen tarlada kazık kök toprağı rahatlatır. Toprakta azot oranı artar. Bir sonraki ürünün verimi artar.
Tüketici mutlu olur. Zira, yem endüstrisi daha ucuza ve daha verimli hammaddeye ulaşabileceği için et ve tavuk fiyatları düşer.
Konuyu soyadan açmışken bir müjde vereyim.
Mısır yağında Türkiye’nin öncü şirketi Elita Gıda, soya işleme yatırı yapıyor.
Türkiye’nin en büyük 250 sanayi kuruluşundan biri olan Sunar Topluluğu bünyesindeki Elita Gıda’nın soya yatırımına en çok sevinenler yine Çukurovalı çiftçiler oldu.
Bilindiği gibi Sunar Ailesi, pamuk üretiminde sıkıntılar yaşayan Çukurovalı çiftçiyi mısır gibi katma değeri yüksek bir tarım ürünle tanıştırmıştı. Bu tanışıklık sadece çiftçiye alternatif olmamış, Türkiye’nin ithal ettiği birçok endüstriyel ürünün ülkede üretiliyor olmasını beraberinde getirmişti.
Sunar Topluluğu, Elita Gıda’nın yatırımıyla şimdi bir önemli endüstriyel bitkiyi daha Çukurova’nın gündemine taşıyor.
Elita Gıda Genel Müdürü Mustafa Çoban’la konuştum.
Soya kırımına bu sezon başlayacaklarını söyledi. Yüzde 80’i küspe, yüzde 20’si yağ olan soya yem sektörüne hammadde olarak destek vermenin yanı sıra soya yağı ihracatıyla da ekonomimize katkı sunacak.
Çoban, Kuzey Afrika ve İran’da soya yağının yoğun olarak tüketildiğini hatırlatarak, “Sunar Topluluğu olarak ürün ve markalarımızla 100’ün üzerinde ülkede milyonlarca tüketiciyle buluşuyoruz. Yeni yılla birlikte soya yağımızla da uluslararası arenada olacağız. İç piyasadan tedarik edeceğimiz soya bize yetmeyecek. Umuyorum bizim tesisimizle soya ekim alanları çoğalır. Brezilya, Ukrayna, Arjantin ve ABD gibi ülkelerden tedarik edeceğimiz soyayı işleyip küspesini yem sektörümüze yağını ise ihracata yönlendireceğiz. Yerli soyamızın yağını ise kendi insanımıza, gıda endüstrimize sunacağız” dedi.
Sunar Topluluğu’na bu yatırımları için teşekkür ediyorum.
Soya işleyecek yeni yatırımlarıyla elbette yeni istihdam sağlayacaklar. İhracatlarına yeni bir kalem daha ekleyerek ülkeye döviz kazandıracaklar.
Çiftçi, ürün yelpazesine bir endüstriyel alternatif daha ekleyecek. Tüketici, daha ucuza et ve tavuk yiyecek. Daha az su, daha az ilaç ve daha az gübreyle toprağımız daha az yıpranacak.
Akılcı, yararlı yatırımlara ne çok ihtiyacımız var.
https://www.instagram.com/p/C4a192jokNz/?igsh=MWR2cWxrNGMydGF5bg==
YORUMLAR