Misafir Kalem

Misafir Kalem

Misafir Baştacı

Soykırımı Durdurmak İçin 10 Adım | MEHMET ALİ BAŞARAN

09 Nisan 2025 - 23:31


MEHMET ALİ BAŞARAN | Hertaraf
ABD’nin tam desteği ile silahlandırılmış İsrail, içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük insanlık suçlarını işliyor Filistin’de, Gazze’de.

Hiçbir insani değer ve hukuka bağlı kalmadığı ve sağdan soldan (doğudan ve batıdan) sağlam destek gördüğü için dünyanın gözü önünde Gazze’de bir soykırım yaşanıyor 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana.

Ne yazık ki durum son aylarda en üst düzeyde felaketlere gebe. Ağır bombardımanların enkazından aile fertlerinden en az birini kaybetmiş, evsiz, hasta ve maddi-manevi sakatlanmış olarak çıkan milyon insan açlık ve susuzluğun pençesinde kıvranıyor.

Hitler, Naziler ve Toplama Kampları bir yüzyıl sonra İsrail, Netenyahu ve Gazze denkleminde tekerrür ediyor.

Elbette durum tespiti kolay. Peki, biz, 85 milyonluk nüfusa sahip bir ülke olarak ne yapabiliriz? Bu soykırım sürecini durdurmak için elimizden neler gelir? Neler yapabilirdik, yapmadık veya yapamadık?

Bu saatten sonra, hamasetten ve necasetten taharetle, bismillah diyerek başlarsak neler yapabiliriz?

Bu soruyu kendime sormuştum pek çok insan gibi ben de 7 Ekim’in hemen ardından. İşte, kolaydan zora doğru bireysel olarak, milletçe ve ülke olarak atabileceğimiz adımlar.

Bu 10 maddeyi okuduktan sonra, biz hangi düzeydeyiz, buna dair birkaç kelam ederek takdiri okuyucuya bırakmak istiyorum.

Mazlum Filistin halkı için dua ediyoruz.

İşgalci, soykırımcı İsrail'in ürünlerini boykot ediyoruz.

Türkiye'den İsrail'e Bakü-Ceyhan hattı üzerinden petrol sevkiyatının durdurulmasını talep ediyoruz.

Türkiye ile İsrail arasında (resmi-gayrı resmi, doğrudan veya dolaylı yollardan) gerçekleştirilen tüm ticareti faaliyetlerin sonlandırılmasını talep ediyoruz.

İşgalci ve soykırımcı İsrail ordusunda görev yapan TC vatandaşlarının savaş suçlusu olarak yargılanmasını talep ediyoruz.

    Türkiye'nin limanlarının siyonizme tamamen kapatılmasını talep ediyoruz.

    Türkiye'nin hava sahasının işgalci terör devleti İsrail'e tamamen kapatılmasını talep ediyoruz.

    Türkiye'de İsrail ve hamisi ABD'ye ait İncirlik ve Kürecik gibi üslerin kapatılmasını talep ediyoruz.

    Türkiye ile İsrail arasındaki tüm anlaşmaların iptal edilmesini talep ediyoruz.

    Türkiye'nin işgal, terör ve soykırım suçlusu İsrail devletini meşru bir güç olarak tanımaktan vazgeçmesini talep ediyoruz.

Gerçekçi olmak gerekir, ben de Türkiye’nin bu 10 adımı atacak çapta bir ülke olmadığını düşünüyorum. Kabul etse bile, değil 10 adımı, 7 adımı atacak mecali yok. Keşke olsa, keşke yanılsam. Bilhassa son 10 yılda kötü yönetim sonucu hukuksuzluğa, istikrarsızlığa bağlı olarak ağır bir ekonomik buhrana saplandı ülke. Halk giderek yoksullaştırıldı.

Biz geride kalan süre boyunca ancak bir buçuk iki adım atabildik.

Oysaki İsrail soykırıma devam ederken onun suçuna ve günahına ortak olmaktan geri durabilirdik. 3. Adımı atabilirdik. Vanaları kapatabilirdik. Yapmadık.

Hükümet ne yaptı? İsrail ile ticareti önce yalanladı, sonra kısmen, sonra da tamamen durdurduğunu ilan etti. Ve fakat hileli yollardan bu ticareti sürdürdü. Türkiye’nin limanlarından İsrail’e sevkiyatlar hız kesmeden devam etti, ediyor. ZIM tırları belediye otobüsü gibi işliyor!

Allah’tan korkan, kuldan utanan herkes bunu kabul ediyor zaten. Bu ülke, limanlarını hiç değilse soykırım süresince siyonistlere kapatabilirdi. Ve bu engel, dengeleri değiştirebilirdi. Türkiye bunu da yapmadı.

Bu iki büyük suç ortaklığını örtmek için İsrail’e karşı bol öfke soslu söylevler çekip durduk en üst perdeden. Hamasete bulandık. Perde arkasındansa her türlü kirli, kanlı işbirliği yürüyordu!

Hesap ortada. Elimizden geleni yapmadık.

(Ya da şöyle mi demeli öte yandan bakınca: Elimizden geleni yaptık! Ancak bu kadar destek olabilirdik! Petrolümüz yok ki satalım. Biz ancak taşıyoruz. Sınırımız yok ki İsrail’e, biz ancak limanlarımızı açabiliyoruz. Bir de hava sahamız var, malum, açık. Bir de İncirlik ve Kürecik üsleri ile güvenlik sağladık. Ha bir de, ticari işbirliklerimiz var, ayıp olmasın diye –sonradan- üstünü örttüğümüz.)

Biraz dua biraz boykot, hepsi bu. Çok daha fazlasını yapabilirdik ve dünya başımıza yıkılmazdı.

İktidar, soykırım suçuna -istemeyerek bile olsa- ortaktır. Bu gerçeği ve yapılabilecekleri, barışçıl gösteriler ve protestolarla dile getiren Filistin Dostları Adana’da, Ankara’da, İstanbul’da gözaltına alındı, tutuklandı ve yargılanıyor!

Suçluluktan, suçluluk psikolojisinden kurtulmanın yolu hakkı söyleyen ve adil şahitlik vazifesini yerine getiren bir avuç insanı ötekileştirmek, hain ilan etmek, darp etmek, gözaltına alıp tutuklamak, yargılamak ve cezalandırmaktan geçmiyor. Yukarıda sıralanan adımları, planlı programlı şekilde atmaktan geçiyor.

Biz, Direniş Çadırı adı altında bir araya gelmiş yüzlerce insan 10 Mart 2024 tarihinden bu yana Türkiye’nin ortalama 25 ilinde, ortalama 2 haftada bir şehir merkezlerinde basın açıklamaları ve yürüyüşlerle bu çağrıda bulunduk. Muhatabı olmayan, muğlak, havaya veya okyanus ötesine kurusıkı çağrılar değildi bunlar. (Onlar milli irade platformu adı altında Galata Köprüsünde iktidarla el ele kol kola selfie çektiren sözde sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri.) Biz ve bizim gibi “şucu bucu” bir avuç “marjinal”, doğrudan yetkili ve etkili mercilere seslendik.

“Gelin, soykırıma ortak olmayın, İsrail’e limanları kapatın” dedik yüzlerce kişiyle yüzlerce defa. Dinlemediler. Görmezden geldiler. Görülmesin, duyulmasın diye ekstra çaba sarf ettiler.

Dünyanın bu çeyrek yüzyılda gördüğü en büyük suçta ve günahta payımız var ülke olarak. Bari bu saatten sonra silkelenip kendimize gelsek, lafı eğip bükmeden özeleştiri yapsak ve zararın burasından dönsek diyorum.

“Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır” demişti Aliya İzzetbegoviç Srebrenitsa katliamı sonrası. “Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın.”

Unutmayalım ve durdurmak için elimizden geleni yapalım.

Tarihin doğru tarafında yer almak bunu gerektirir. Bir devleti, hükümeti, rejimi, partiyi veya tapınma derecesinde bağlanılan bir lideri savunacağım diye yalana dolana sarılmayı değil.

Kaynak Makale: Hertaraf

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum