TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK ŞANTİYESİ ADANA

Henüz Adana merkeze kış uğramadı.

Yağmurlar arada bir atıştırıyor olsa da birçoğumuz için sosyal medyaya melankolik story atmalık seviyenin üzerine pek çıkmadı yoğunluk.

Buna rağmen önümüzdeki günlerde ne yaşayacağımızı ayan beyan ortaya koyan tabloları da görmedik değil.

Geçtiğimiz günlerde Büyükşehir’in parlak (!) bürokratlarından biri Adana’yı şantiye alanına çevirdik diye paylaşımlar yapıyordu.

Öyleyse tam yerine rast geldi manzarayı koyayım.Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın şu bercestesini yazayım;

“Meyan-ı güft ü gûda bed-meniş îhâm eder kubhun

Şecaat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler”

Yani;

Mayası bozuk olanlar, söz esnasında farkında olmadan kabahatleriniima ederler.

Nitekim Kıptî Beyi de kahramanlığını anlatmak için hırsızlıklarından örnek verir.

Allah aşkına birisi bana açıklayabilir mi Adana’yı şantiye alanına çevirmek için neden okulların açılması beklendi?

Zeydan Karalar henüz Adana Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmeden önce kendisi ile yaptığım röportajda 6 ay boyunca hiçbir iş yapmadan para biriktireceğini söylemişti. Başkan seçilince yaptığım röportajda ise bu süreyi 1 yıla çıkardığını ifade etti. Sonra bu süre öyle bir uzadı ki bir an Adanalılar; "Zeydan Bey galiba Başkan seçildiğini unuttu" demeye başladı.

Sonra hepimizi evlere hapseden Pandemi belasını çıkardılar. Biz evlerde hapsolurken aslında belediyeler için harika bir fırsattı bu zaman dilimi.

Peki, soru şu; Bu süreçte belediyelere puan verecek olsanız hangisi sınıfı geçecek hizmetlere imza attı?

İki maske, üç mendil dağıtmakla; “Yolları şöyle yıkarız" "Yok! Biz böyle yıkarız" "Biz şöyle de yıkarız böyle de yıkarız" şeklinde atarlı ergen sloganlarıyla iki yıllık bir süreyi geçiren hangi belediye başkanına sınıfı geçecek not verirsiniz?

İnsanların sokağa çıkamadığı zaman diliminde bile Adanalılar olarak saçma sapan bir sahra hastanesi meselesini tartıştık. Yetmedi şehrin gündeminden çıkıp ülke meselesi haline geldi?

Sahiden; Ne oldu o hastaneye? Kaç gün açık kaldı? Kaç kişi tedavi gördü açık bulunduğu süreçte? Kaç doktor, hemşire, sağlık görevlisi çalıştı sahra hastanesinde?

Hadi geçelim bunları.

Gelelim bugüne.

Adana’da yaşayıp da halinden memnun olan var mı Allah aşkına?

Mecbur kalmadığı müddetçe şehir merkezine gitmeyen çok kişiyi tanıyorum.

Geçtiğimiz aylarda Büyük Otogar’ın yanında bir bulvar açtılar Aydınlar ve Fevzipaşa mahallelerinin ortasında. Adına Yeni Bulvar dediler. 3 ay önce yaptıkları bu bulvarın bir şeridini geçen hafta geri kapattılar ve asfaltı kaldırıp, yolu genişletip şimdi yeniden yapıyorlar.

Denizli, Yeşilevler,Fevzipaşa, Aydınlar üzerinde Ray Sokak açıldı geçen aylarda. Onlarca yıldır süren davalar oldu. Bu yüzden yapımı da çok gecikti. Neyse bulvar açıldı. Şu an o bulvardan giderseniz göreceksiniz pıtrak gibi yolun tam ortasında karşınıza çıkan elektrik direkleri var.Yıllar boyunca süren mahkeme sürecinde hiçbir şey yapmadılar. Kurumlarla yazışmadılar. Kaldı direkler yolun ortasında. Yarın Allah korusun büyük bir kaza olup da birileri ölürse belki kaldırırlar.

Mustafa Kemal Paşa Bulvarı’nı söylemeye gerek var mı?Hangimiz o eziyeti yaşamıyoruz aylardır?

Ya, Öğretmenler Bulvarını?

Peki, Türkmenbaşı Bulvarı’nı?

Şehir Hastanesi’nin önünde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü nedeniyle aylardır bir çalışma var. İktidar Adana’ya şaşı baktığı için belli ki daha aylarca sürecek ama hiç evinizden çıkıp Balcalı Üniversitesi’ne gitmek istediniz mi?

Ya da Yeni Adana Stadyumu’nun oraya?

Eğer gitmişseniz 5 dakikada gidebileceğiniz yolu 50 dakikada anca kat ettiğinizi gördünüz o zaman.

Hadi hepsini geçtim; Yahu Adana’nın sözüm ona vizyon yeri değil mi Turgut Özal Bulvarı?

Afedersiniz çöp kokusundan geçilmiyor. İnsanlar akşam bir yürüyüş yapmak istese ya gürültüden, ya kokudan dolayı hemen evine dönmek zorunda kalıyor.

Şehrin her yerinde sapasağlam kaldırımları söküp yeni kaldırımlar döşüyorlar bütün bunlar yetmezmiş gibi.

Caddelerin tamamında kaldırımı işgal eden iş yerlerine göz yumulunca sokak ve bulvarlara da sandalye atmaya başladı iş yerleri. Hiçbir yetkili görmüyor. Geçen gün Cemal Gürsel Caddesi’nde araç park etmek istedim. Cadde ücretli otopark alanı. İş yeri sahipleri yolu bile işgal etmişler. Abidinpaşa’da Kızılay Caddesi’nde de aynı ama ses çıkaran bir yetkili yok.

Sonra da Adana’nın her tarafını şantiye alanına çevirmekle övünüyorlar.

Yeni yaptığınız yollara döşediğiniz kasislerle araçların alt takımlarının zarar görmesine,daha çok hava kirliliğine sebep oluyorsunuz.

Yahu! Milli serveti heba ediyorsunuz.

Bunu da övünecek bir şeymiş gibi yazıp/söylüyorsunuz.

Gerçi bunlar daha iyi günlerimiz. Birkaç haftaya kalmaz yağmurlar başlayıp kış kendini gösterdiğinde asıl o zaman anlarsınız ne demek istediğimi.

Sonra hiç çekinmeden daha önce önlem alması gerekirken almadıkları için az bir yağmurda bile sel basan ev ve iş yerine gider belediye başkanları üç beş fotoğraf çektirirler. Her işi tamamlamış olurlar.

Amaç hizmet etmek değil ki. Maksat dostlar alışverişte görsün.