Geçtiğimiz hafta yayınlanan köşe yazımda Cumhur İttifakı’nın adayının Abdullah Çalışkan olduğunu yazmıştım. Yazının ardından yüzlerce kişi ziyaret ederek, arayarak ya da mesaj göndererek benimle iletişime geçti. Bu insanları üç kategoride değerlendirebiliriz.
Birinci gurupta yer alanlar ve konuştuğum/yazıştığım insanların yüzde 80’ini oluşturan toplumun her kesiminden, farklı görüşlere sahip insanlar. Bu gurupta yer alanlar yazının tamamına katıldıklarını, Abdullah Çalışkan isminin hedefi 12’den vuracağını ve MHP’ye yeniden Adana Büyükşehir’i kazandıracağını söylediler. Bu insanların ortak bir inancı da Çalışkan’ın Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olması durumunda Ak Parti'nin de Adana’da kazanmış sayılacağına inanmalarıydı.
Benimle iletişime geçenlerin yüzde 15’ini oluşturan ikinci guruptaki insanlar ise Abdullah Çalışkan isminin uzun zamandır kamuoyu gündeminden uzak kaldığını, ben yazıyı yazmasam yine kimsenin Çalışkan’ı konuşmayacağını vurguladılar. Bu kadar geride kalmanın Abdullah Bey açısından olumsuz bir durum olduğunu yine de isminin açıklanması halinde CHP’nin adayına da bakarak Çalışkan’a destek olabileceklerini söylediler.
Üçüncü guruptaki insanlar ise sadece yüzde beşini oluşturuyor benimle iletişime geçenlerin. Yani Abdullah Çalışkan’a kesinlikle oy vermeyeceğini söyleyen çok küçük bir gurup da var. Bu gurupları da ikiye ayırabiliriz;
1.’si adı Büyükşehir için geçen diğer isimlerin kazanması halinde o kişilerle çalışabileceğini düşünüp, onlardan nemalanmayı umanlar,
2.’si Abdullah Çalışkan’ı hiç tanımadığını söyleyenler. (Bu guruptakilerle konuştukça fikirlerinin değiştiğini de gördüm.)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinde artık Adana’nın MHP’ye verilmesi kesinleşti. Ben bunu zaten bir önceki yazımda açıkça belirtmiştim.
Şimdi Bahçeli’nin ve kurmaylarının omuzlarında tarihi bir sorumluluk var. Tarihi diyorum çünkü Adana’nın MHP için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Bu seçim bir varlık-yokluk seçimidir. Ucunda Adana’yı geleceğe taşıyacak bir ismi belirleyerek küllerinden yeniden doğmak da var bundan sonra hem anakenti hem de ilçeleri çok uzun yıllar CHP’ye bırakmak da…
Geçtiğimiz dönem Hüseyin Sözlü’nün mağlubiyeti MHP için büyük bir yara açtı. O yüzden MHP’nin bir yenilgiye daha tahammülü yok. Oysa adı başkanlık geçenlerden birisi olan Hüseyin Sözlü’nün yeniden aday gösterilmesi yeni bir mağlubiyetin de kapısını aralar.
Bugün Meral Akşener’in bazı yerlerde CHP ile ittifak yapılabileceği açıklamalarıyla değerlendirildiğinde CHP’nin (Millet İttifakı’nın) adayı kim olursa olsun Hüseyin Sözlü’nün kazanabilmesi imkânsız. Her şeyden önce Sözlü’nün MHP dışında Ak Partililerden bile oy alabilme ihtimali yok. Başkanlığı döneminde muhafazakâr camianın çok önem verdiği hocalara kalleş ve kancık şeklinde hakaret etmesi hala tepki görüyor. HDP’ye gönül veren Kürtler de, Hüda-Par’a gönül veren Kürtler de ona oy vermez. İyi Parti ile CHP ittifak yaparsa Milliyetçilerin bir kısmından da oy çıkmaz. Yani Sözlü aday olması halinde küçük bir gurup MHP’li dışında kimseden oy alamaz. Dolayısıyla seçilemez.
Bir başka isim de Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz. Aldığım kulis bilgilerine göre Yılmaz, vali olarak görevine devam etmek istiyor ama Devlet Bey davet ederse de yok demeyecek. Erdinç Yılmaz’ı ben yakinen tanımıyorum ama Yılmaz ile ilgili küçük bir araştırma yaptığımda hakkında kötü bir habere ya da adının bir skandala karıştığını görmedim. Adanalı, Aladağ doğumlu olan Yılmaz’ın da üç büyük handikabı var. Birincisi; kendisinin siyaset yapmak istememesi… İkincisi; siyasetin içinden gelmediği için adaylığı söz konusu olduğunda yaşayabileceği sorunların üstesinden gelmekte zorlanabilecek olması… Üçüncüsü ve en önemlisi de Adana kamuoyunda bir karşılığının olmaması, Adanalıların kendisini hiç tanımaması…
Bütün bunları düşündüğümüzde kulislerde konuşulan ilk üç kişiden Abdullah Çalışkan isminin daha da ön plana çıktığını ifade edebiliriz.
Bu yazdığımı doğrulamanın basit bir yöntemi var; Küçük bir anket yapılsa ve aday olabilecek kişileri Adanalılara sorsalar iddia ediyorum Abdullah Çalışkan ismi uzak ara önde çıkacaktır.
Çalışkan, MHP'lilerden olduğu gibi Ak Partililerden de, Yeniden Refah ve CHP'lilerden de, muhafazakar ve sosyalist Kürtlerden de hatta hatta Saadet Partililerden de hasılı toplumun her kesiminden oy alabilecek bir isimdir.
Bakalım MHP Lideri Bahçeli ve kurmayları omuzlarındaki bu ağır sorumluluğu nasıl değerlendirecek? Adana yeniden Cumhur’un kalesi mi olacak yoksa kurda kuşa mı teslim edilecek yaşayıp göreceğiz.
YORUMLAR