Kurtuluş KILINÇ

Kurtuluş KILINÇ


Kurtuluş Kahramanları

05 Ocak 2023 - 21:09

KURTULUŞ KAHRAMANLARI
Küresel eşkıyalara ülkeyi dar edip kahramanlık destanı yazmamızın üzerinden bir asır geçti. Sözde medeni milletlerin eline bir fırsat geçtiğinde; "Kürsel işbirlikçi", "Stratejik ortak, "Dost ülke" gibi kavramları bir kenara bırakarak topraklarımız üzerindeki hayallerine en net şekilde şahit olduk, olmaya da devam ediyoruz. Dünya tarihinde emperyâl sömürüye ilk değilse bile belki de en büyük darbeyi bu toprağın insanı vurdu.

Yazarken kolay geliyor belki; "Düşmanı kovduk" demek ancak o zamanki imkânları ve zor şartları düşününce bu büyük destanın yazılmasına öncülük eden kahramanları anmadığımızda kendilerine haksızlık etmiş oluruz.

Değil bir şehrin birçok ülkenin kurtuluş ya da bağımsızlık kahramanlarını sayarken tek bir kişiden bahsedersiniz ancak bu bizim için geçerli değildir. Toprakları bereketli bu şehirde o kadar çok kahraman vardır ki biz hepsini bu yazıda yazdığımızı zannetsek bile mutlaka adını anamadığımız kahramanlarımız olacaktır.

O yüzden sadece bir kaçının adını yazacağım ancak hepsini rahmet ve minnetle anacağız.
Önce bir meslek büyüğümüzden başlayalım. Ahmet Remzi Yüreğir o zaman en stratejik görevlerden birisini ifa etti ve bir taraftan gazetecilik yaparken değer yandan yazılan destanın da bayraktarlığını yaptı.

Millî Kuvvetler Komutanı Sinan Tekelioğlu, Tufanbeyli'ye adı verilen Tufan Paşa, Saimbeyli’ye adı verilen Saim Bey, Yüreğir müfreze komutanlarından Molla Nasrullah, Karaisalı Müftüsü Mehmet Efendi, Pozantılı Müftü Kasım Hoca, Ramazanoğlu Suphi Paşa, Fekeli Gizik Duran, Aladağlı Ahmet Bey, Kozanlı Ulvi Bey, Ceyhanlı Sabit Efendi, İbo Osman, Selahattin Bey, Doğan Bey, Cemil Bey, Arap Ali ilk aklımıza gelen kahramanlarımızdan erkek olanları.

Bir de kahramanlık destanı denilince adını anmadan geçemeyeceğimiz kadınlar var; İlk kadın şehidimiz Rahime Hatun, Bozdoğanlı Asiye Hatun (Kara Fatma), Karboğazı Destanı'nın kahramanı Gülekli Kılavuz Hatice, Tayyar Rahmiye, Yörük Emine, Haçinli Melek Hatun, Kamacı Fatma, Zeynep Hatun ve Arap Fatma gibi unutulmaz kahramanlar.

Elbette bir de çocuk kahramanlarımız var. Boyuna posuna, yaşına başına bakmadan milli mücadelede yer alan kahramanlar.  Kendileri küçük; yürekleri ve cesaretleri kocaman bu kahramanlarımızı da şöyle sayabiliriz; Fındıklıoğlu İbrahim, Sait Yalçın, Kısakürekzade Şahap, Etlioğlu Ahmet Duran, Şekerci Ökkeş ve Çuhadar Ali.

Bir kahramanlık destanının başyazarları sadece yukarıda ismini andığımız kişiler değildir. Bu destanın başkahramanları toprağı ve bayrağı namus bilip düşmana yurdu dar eden herkestir.

Şehrin bağrında nakış nakış yazılan kahramanlık destanını yazan yurdumun aslanları iman uğruna can verip can alırken Allah için savaşı kalplerde bayraklaştırdılar.

"Fıtrat değişir sanma! Bu kan yine o kandır.
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz.
Osmanlılarız, cân veririz, nâm alırız biz."
Namık Kemal’in Vatan Şarkısı şiirinde yer alan bu ifadeler nasıl ki o günleri tam olarak anlatıyorsa, bugünleri de aynen anlatıyor.

Esareti hiçbir zaman kabul etmeyen insanlar olarak vatanın, bayrağın, bağımsızlığın ve aşk ile sevdiğimiz hürriyetin uğruna her bedeli ödemeye bugün de hazır olduğumuzun ve vatan düşmanlarına bu toprakları bir kez daha dar edeceğimizin bilinmesi lazımdır.

Bizim İstiklâl Marşı’mız bile KORKMA diye başlıyor. Biz düşmandan korkmayız. Biz silahtan, toptan, tüfekten korkmayız. Bizler ölümden hiç korkmayız. Bunun nedeni aynen mağarada Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (AS) Hz. Ebubekir’e dediği gibi; Korkma! Allah bizimle beraberdir.

Bağımsızlık ve hürriyet destanımızın 100. yılında bizlere bu cennet vatanı emanet bırakan kahramanlarımıza rahmet ve minnetle…Ruhları şad olsun.

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum