2022 yılını da geride bıraktık ve ülkemiz için önemli bir yıl olan miladi 2023 yılına girdik. Her şeyden önce bir dua ile başlayalım yazımıza; Her şeye güç yetiren Allah, ülkemizi, insanımızı ve ümmetimizi görünür ve görünmez belalardan, doğal afetlerden muhafaza buyursun. Yoktan var edebilme kudreti yalnızca kendisinde olan o Yüce Güç, insanlığın sağlığı ve mutluluğu adına güzellikler bahşetsin. Razı olacağı bir yıl ve ömür nasip etsin bizlere. Hatalarımızı kusurlarımızı affedebilecek yegane merci O’dur. Kendisinden başka dayanak ve sığınak bilmeyen insanları korusun, onların yardımcısı olsun. İç ve dış bedhahları ıslah etsin, ıslah olmamak için direnen azgınları da kahr-u perişan eylesin.
Şimdi gelelim asıl yazmak istediklerimize; Biliyorsunuz bu fakir kardeşiniz yazılarında genellikle Adana gündemini, özelde ise kulis bilgilerini yazmaya gayret eder. Bu, sanılanın çok aksine fazla bir mesai gerektirir. Hem olabileceklere kafa yorarken hem de bazı çetrefilli konuların gerçekliğini araştırmak ve bunları doğrulatmak güç bir iştir. Allah’a şükürler olsun bugüne kadar olabilecekler ya da olanlar üzerinde perde arkasında yaşananlar hakkında yazdıklarımızın hiç birisi yalanlan(a)madı. Hakkımda köşe yazılarımdan dolayı açılmış bir tane dava yoktur.
Bugünkü konuyu yazmalı mıyım yoksa yazmamalı mıyım diye çok düşündüm. Çünkü siyasette böyle şeyler çok normaldi. CHP özelinde yazacak olursam Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde hatta içimize dönersem Soner Çetin’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı örneğinde olduğu gibi siyasi vefasızlıklar ile çok karşılaştık. Bir partinin iç içlerine müdahale anlamına gelip gelmeyeceğini sorguladım. Nihayetinde ben bir gazeteciydim ve kamuoyuyla düşüncelerimi paylaşmak zorundaydım. Dolayısıyla yazmam gerektiğine karar verdim.
Geçtiğimiz haftalarda yazdığım bir yazıda birçok partinin il başkanının milletvekili olabilmek için istifa edeceğini yazmıştım. Nihayetinde merkezde istifa dilekçesi uzun zamandır bekleyen MHP İl Başkanı Bünyamin Avcı’nın istifası resmen onaylandı. Diğer partilerin il başkanları ile ilgili haberleri de birkaç gün içerisinde duyabilirsiniz ancak birisi hariç; yazımda onun da istifa edeceğini belirttiğim CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi. CHP Genel Merkezi Adana İl Başkanı’na; "Sen görevine devam et" dedi.
Mehmet Çelebi ile çok yakın bir muhabbetimiz olmadı hiç ama zaman zaman karşılaştık, bazen kendisi ile kısa röportajlar yaptım. Bildiğim ve onu yakından tanıyan birçok insanın ifade ettiği kadarıyla; Çok kibar, naif ve ilkelerine bağlı bir insan. Kişiliği düzgün ve karakter sahibi… Adı kötü bir iş ile anılmadı şimdiye kadar. Dolayısıyla şu anki durumda CHP’de milletvekili aday adaylığını hatta adaylığını en çok hak eden isimlerden birisidir.
Mevcut CHP Milletvekillerinin tamamı bence efsane işlere imza attılar kendi adlarına. Hem birlik ve beraberlik görüntüsünü hiç bozmadılar, hem beyin gerilerinde bir ajanda olmadığı için birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışmadılar hem de Adana’nın gündemini neredeyse her gün meclise ya da basına taşıyarak çok verimli bir dönem geçirdiler.
İşte bu yüzden CHP’nin vekil sayısını Adana’da artırması kadar doğal bir şey olamaz. İşte bu yüzden Çelebi’nin de mutlaka aday yapılması gerekiyordu.
Üstelik mevcut 4 CHP Milletvekillinin 3’ü hatta CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı bile önceki dönemlerde İl Başkanlığı yapan isimler.
Peki, ne oldu da Çelebi’nin adaylığına yeşil ışık yakılmadı? Mevzuyu biraz araştırdığımda tabir yerindeyse CHP Adana’da ikinci bir Karaca vakası yaşandığını söyleyebilirim. Hatırlayın Kamuran Karaca’da bir önceki yerel seçimlerde Yüreğir Belediye Başkanlığı’nı (biraz da tartışmalı bir şekilde) kıl payı kaçırmış ve seçimlerin ardından kendisine atıl bir yerde başkanlık verilerek, kamuoyu önüne çıkması dolayısıyla siyasi geleceği engellenmek istenmişti.
Aynı şey şimdi de Mehmet Çelebi’ye yapıldı. Peki, kim, neden yaptı?
CHP örgütleri üzerinde çok etkili olan, tüm delegeler üzerinde hakimiyeti bulunan ve gönlünden geçeni, ağzından çıkanı Adana’daki partililer gibi Genel Merkez’in de emir gibi algılamak zorunda olduğu iddia edilen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın Çelebi’nin adaylığını veto etmesi olduğu konuşuluyor.
Bu iddia doğru mu bilemem ama yanlış olması için bir neden yok. Eğer doğruysa aklımdan geçeni yazayım; Zeydan Başkan’ın kafasında isimler belli ve Genel Merkez’e aday listesini gönderecek. Genel Merkez de ‘mecburen’ kabul edecek. O yüzden CHP’de yaşanan klasik adaylık yarışlarını bu dönem beklemenin bir anlamı yok.
"Olmaz" demeyin. Bir önceki dönem Hatay’da bu yazdıklarımın aynısı yaşandı. Kendileri bir liste hazırlayıp kamuoyuyla paylaşan CHP Genel Merkezi, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın karşı çıkışının ardından kendi listesini geri çekerek Savaş’ın verdiği listeyi olduğu gibi onayladı. Hatay da olduysa Adana’da da olur
YORUMLAR