"Adana'nın son zamanlardaki en büyük problemi nedir?" diye sorsam herhalde hepiniz farklı bir problem söylersiniz. Çünkü çözül(e)meyen ancak bir an önce çözülmeyi bekleyen o kadar çok büyük problemimiz var.
Yerel yönetimlerde yaşadığımız büyük hayal kırıklıkları başa kim gelirse gelsin bir türlü bitmiyor. İktidarın umursamazlığı, yerel yönetici ve idarecilerin iş bilmezliği nedeniyle Türkiye'nin tarım ve sanayi cenneti, turizm konusunda harika bir potansiyeli olan Akdeniz'in yıldızı Adana'nın ışığı artık iyice sönmeye yüz tutmuş durumda.
İşsizlik, adam kayırma, alt ve üst yapı sorunları bir yana hepimizin bildiği, televizyon dizilerine, filmlere, kitaplara konu olan Adanalılık ruhunu da her geçen biraz daha kaybediyoruz.
Adanalılık ruhu derken kabadayılıktan, vurup kırmaktan, yakıp yıkmaktan yani mış/miş gibi gösterilenden bahsetmiyorum. İyiliksever, cömert, maddi manevi paylaşmayı seven, mert, sıcak kanlı, Allah'tan başka hiç bir şeyin önünde boyun eğmeyen, açık sözlü bir ruhtan bahsediyorum.
Bunca problem ve sorun gün gibi ortada dururken ve üzerine her geçen gün yenileri eklenirken nur topu gibi bir gündemimiz daha oldu.
Takip eden okuyucularım hatırlayacaktır. Pandemi döneminden önce iktidarın bazı ilçelerin il olmasıyla ilgili bir çalışması olduğunu, bu çalışmada sona gelindiğini ve yaklaşık 20 ilçenin il olacağını yazmıştım. O ilçelerin içinde Adana'nın Kozan ilçesi de vardı.
Yazı Kozan'da da gündem oldu. O dönemde çok sayıda insandan telefon aldım konuyla ilgili. Hatta bazı hemşehrilerimiz bana yanlış yazdığımı Kozan'ın zaten 1923 yılında il olduğunu 1926 yılında vilayetlik hakkının elinden alındığını söyleyerek; "İl olmayı değil, Kozan'ın vilayetlik hakkının geri verilmesini istiyoruz" demişlerdi.
Araya pandemi girdi. Proje rafa kaldırıldı.
Geçtiğimiz aylarda Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın bir açıklamasıyla konu yeniden gündeme geldi.
Karalar, Osmaniye'nin büyükşehir yapılacağını, Adana'nın Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinin de Osmaniye'ye bağlanacağını iddia ederek; "Bunu hiç kabul etmeyiz. Benim halkım bunu kabul etmez. Bunun için ne bedel ödenecekse biz öderiz. Yer yerinden oynar" demişti.
Günlerce bu konu konuşuldu desem biraz abartmış olurum. Konuyla ilgi Adana Valiliği ve iktidar milletvekilleri açıklamalar yaptı. Böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ifade ettiler ve konu kapandı. Karalar bu konuda halktan istediği ve beklediği desteği de bulamadı.
Geçtiğimiz haftalarda ise bir anket şirketinin il olacak ilçelerden bahsederken Kozan yerine Ceyhan'ın il yapılacağını açıklaması Ceyhanlıları sevindirirken Kozanlıları kızdırdı.
Ceyhan'da başta gazeteci arkadaşlarımız olmak üzere kamu üzerinde etkisi ve tesiri olan herkes önce sosyal medya hesaplarından başladıkları Ceyhan'ın il yapılması talebine ilçe sokakların astırdıkları afişlerle devam ettiler. Aldığım duyumlara göre önümüzdeki günlerde önce salon programları ile konuyu halka daha geniş bir şekilde yansıtacaklar ve daha sonra meydanlara inerek mitingvari bir organizasyonla bu taleplerini üst perdeden seslendireceklermiş.
İktidarın; "Cumhuriyet'in 100. yılında 100 il" projesini daha önce yazmıştım. Konuyla ilgili bugün şöyle düşünüyorum. İktidar kanadı eğer Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybedeceklerini düşünürse bu projeyi hemen hayata geçirecekler. Böylece il olan ilçelerden daha fazla oy alarak seçimleri kazanmak isteyecekler ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanacaklarını düşünürlerse o zaman bu projeyi 2024 yılında yapılacak yerel seçimlerden önce uygulayacaklar.
Adana'nın bir ilçesinin il olması kadar önemli bir konu da Mersin'in Tarsus ilçesinin de il olma durumu.
Peki Adana'dan bir ilçe il olacaksa bu hangisi olur? Bu ilçenin il olması halinde hangi ilçeler oraya bağlanır? Tarsus il olursa Adana'dan Tarsus'a bağlanacak ilçe ya da bölge olur mu? Bunu da bir sonraki yazı da değerlendirelim.
YORUMLAR