Yeniden inşa ve umudun bir arada yaşandığı Serinevler Spor Salonu’ndaki “Hafızlık İcazet Merasimi”, Adana’nın son dönemde sıkça konuşulan olumsuz gündemini bir an olsun unutturacak bir coşkuya sahne oldu.
185’i kız, 290’ı erkek toplam 475 yavrumuz, Kur’ân’ı gönüllerine nakşederek, sabırla ördükleri emeklerinin meyvesi olan hafızlık belgelerini almak için sahnedeydi. Annelerin gözyaşları, babaların gururla dikilen bakışları o gün bizlere adeta bir manevi bayram yaşattı.
Törende, İl Müftüsü Mehmet Taşçı’nın kalplere dokunan konuşması, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Kur’ân’ın izzetine dair vurguları ve Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’in alışılmışın dışındaki heyecanı, salondaki tıklım tıklım kalabalıkta adeta bir manevi rüzgâr estirdi.
Serinevler Kapalı Spor Salonu, her köşesi dolu bir haldeydi; öyle ki protokol bile ayakta kaldı. Protokol konuşmaları sona erdiğinde sahneye çıkan çocuklarımız, Kur’ân ziyafeti sunarak salonu ilahi tilavetle doldurdu. Tören sonunda aileler çocuklarına çiçekler takdim edip onları kucaklayarak bu kutsal başarıyı birlikte kutladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Adana İl Müftüsü Mehmet Taşçı’nın hitabı, salondaki herkesin içten bir şekilde "Amin" dediği bir dua gibiydi: “Bugün burada, sadece hafızlar yetiştirmiyoruz; insanlığın kaybettiği merhameti, dürüstlüğü ve sabrı yeniden inşa ediyoruz. Bu çocuklar, sizin evlerinizin ışığı, bu şehrin nefesi olacak. Unutmayın, Kur’an’ı hıfzeden bir genç, karanlığa inat yanan bir kandildir” diyen Taşçı haklı bir gurur içerisindeydi.
Müftü Hocamın çocuklarımızın Kur’ân’ı sadece ezberleyen değil, yaşayan ve yaşatan nesiller olmalarına yönelik vurgusu da önemliydi. O konuşma, imkânsızlıklar içinde bile inancın ve iradenin zaferini simgeleyen bir temenni olarak yüreklerimize dokundu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın özellikle hafızlık ve hafızlar üzerine söylemleri dikkat çekiciydi. Genç Müslüman yüreklerin mücadelesini Kur’ân’ın yolunda yaptığına dair merasimin manevî derinliğini gözler önüne seren sözleri salonda büyük alkış aldı. Erbaş, hafızlarımızın öncelikli kadrolarda istihdam edileceğini belirterek, Diyanet’in her kademesinde ümmete rehberlik edecek hafızların buna layık olduğunu ifade etmesi de geleceğe dair ümitlerimizi tazeledi.
Özel bir paragrafı da sakin kişiliğiyle tanıdığımız Adana Valisi Yavuz Selim Köşger’e ayırmak istiyorum. Köşger’in ilk kez gördüğümüz heyecanı ve coşkusu salondakiler tarafından da karşılık buldu. Köşger, “Kur’ân Ziyafeti ve İcazet Programı, manevi yenilenmenin en güzel vesilelerinden biri” diyerek sözlerine başladı. Vali Köşger bir ara salondaki çocuklara dönüp şöyle seslendi: “Sizler, sadece ayetleri değil, bu şehrin yaralarını da saracak bir nesilsiniz. Adana son zamanlarda acı haberlerle anılıyor. Ama bugün, bu salon, umudun yeniden filizlendiğinin kanıtı! Sizin gibi 475 çiçek varsa, bu topraklar asla çoraklaşmaz. Ben Vali olarak değil, bir baba olarak konuşuyorum. Gözlerinizdeki ışık, bu şehri aydınlatmaya yetecek.”
Zaman zaman sesi titreyip kısılsa da Köşger’in her cümlesi coşkuyla alkışlandı; dinleyenler adeta Valileriyle birlikte gurur ve sevinç yaşadı. Bu heyecan, Adana’da uzun zamandır görülmeyen bir birliktelik ve umut iklimini adeta yeniden doğurdu.
Son dönemde art arda gelen olumsuz haberlerle gündeme gelen Adana’da, böylesi bir merasimin düzenlenmesi şehrin moralini yükselten nadir etkinliklerden biri oldu.
Tören sonunda ise görülmeye değer bir tablo ortaya çıktı. Anneler, babalar, ellerinde çiçeklerle çocuklarına koşuyor, onları alınlarından öperek kucaklıyor. Bir baba, kızının hafızlık belgesini gösterip “İşte bu, benim asıl servetim” diyordu.
Çocuklarımızın yüzündeki her bir gurur, her bir gülümseme, ailelerin dudaklarından dökülen her bir dua geleceğe atılmış büyük birer adımdır. Rabbim, bu güzel hasadı çoğaltsın; Adana’nın kalbindeki iman tohumlarını yeşertmeye vesile olan herkesten razı olsun.
Cuma günü sadece hafızlık icazet merasimi yoktu. Aynı zamanda, İrşat Hacı Nuri Çomu Kur'an Eğitim Merkezi, Hacı Şenel Özçete Cami, Tepelizede Cami ve Kur'an Kursu, Yüreğir Merkez Cami'nin de açılışı yapıldı. Final ise hafızlıklarımızın belge alması ile taçlandırıldı ve günün anlam ve önemini daha da artırdı.
Böyle organizasyonlar, sadece dini bir ritüel değil, toplumsal bir terapidir. Adana’nın her mahallesinde, her okulunda bu tür buluşmalar çoğalmalı. Bu tür organizasyonların çoğalması, hem milletimizin değerlerine sahip çıkması hem de Adana’ya dair olumsuz düşüncelerin yerine umudun yeniden yeşermesi açısından büyük önem taşıyor.
Eğitim, kültür ve maneviyat eksenli organizasyonların yaygınlaşması; gençlerimizi cezbeden, aile bağlarını güçlendiren bir dinamizmi besler. Adana’nın geleceği için bu tür güzel vesileler toplumsal huzur ve birlik adına büyük kazançtır. Çünkü bu şehir, acılarını ancak birlikte yeşerttiği umutlarla unutabilir. Güzelliklere doğru ancak bu tarz işlerle yelken açabilir.
Bu muhteşem programı mümkün kılan Adana İl Müftülüğü ekibine, Diyanet İşleri Başkanlığı’na, başta Vali Köşger, Başkan Erbaş ve Müftü Taşçı olmak üzere tüm protokol üyelerine, Kur’an kursu hocalarımıza, gönüllülere ve elbette aileleri ile birlikte 475 değerli hafızımıza sonsuz teşekkürler.
YORUMLAR