Geçtiğimiz hafta Portakal Çiçeği Karnavalı’nın tamamlanmasının ardından bu hafta haber merkezlerine güzel bir haber düştü. Bu pazar, yani 27 Nisan 2025 tarihinde saat 16.00'da Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Merkez Park’ta "Direniş Önderi Hz. Muhammed" başlıklı bir etkinlik düzenlenecek.
Bu etkinlik, Adana'da önemli bir manevi buluşma fırsatı sunuyor. Benzer etkinlikler İstanbul ve Van'da da gerçekleştirilecek ancak Adana'daki program, şehrin kültürel dokusu ve toplumsal yapısı açısından özel bir anlam taşıyor. Adana, tarihsel olarak dini ve manevi değerlere olan bağlılığıyla bilinirken, son yıllarda düzenlenen birtakım etkinliklerle bu kimliğinden biraz uzak bir görüntü sergilemişti.
Şehrin sosyal ve kültürel hayatına renk kattığı iddia edilen 13. Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı, yine birçok konuda tartışmalarla anıldı ve bu tartışmaların gölgesinde tamamlandı. Karnavalın 'Dünya Çocukları' temasıyla gerçekleştirilen etkinliklerde, özellikle genç katılımcıların kıyafet ve davranışları, toplumun büyük bir kesimi tarafından eleştirildi. Bu eleştiriler, milletimizin manevi değerlerine duyulan hassasiyetin bir göstergesi olarak görüldü.
Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenleyeceği etkinlik, bu bağlamda önemli bir alternatif sunuyor. Hz. Muhammed'in (sav) doğumunun kutlanacağı bu program, manevi değerlerin ön plana çıkarılacağı, ahlaki ve kültürel bir atmosferin oluşturulacağı bir ortam sağlayacaktır. Adana'nın sıcak ve samimi atmosferiyle birleşen bu etkinlik, katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunma potansiyeline sahip. İşte tam da bu noktada, Peygamber sevgisi etrafında kenetlenecek bir buluşma, Adana’ya 'iyi'nin ve 'güzel'in de mümkün olduğunu hatırlatabilir.
Kent meydanlarını, ticarileşmemiş bir coşkuyla, maneviyatın nefesiyle dolduracak bu tür etkinliklerin artması, toplumsal barış ve huzurun sağlanması açısından büyük önem taşır. Böylesi etkinliklerin başarısı, ancak geniş katılımla anlam kazanır. Adanalıları, sadece dinleyici değil; bu manevi dirilişin birer neferi olmaya davet etmek gerekiyor.
Sonuç olarak, Adana'da düzenlenecek olan bu etkinlik, kentin kadim hoşgörü geleneğini yeniden canlandıracak ve toplumsal değerlerin korunmasına katkı sağlayacaktır. Çukurova’nın bereketli toprakları, yüzyıllardır farklı inanç ve kültürlerin harmanlandığı bir coğrafya oldu. Ancak son dönemdeki kimi etkinlikler, bu çoğulcu ruhu yıpratma riski taşıyor. Hz. Muhammed’in (sav) şefkat mirasını anlatan bir buluşma ise, Adana’yı birlikte yaşamanın sembolü haline getirebilir. Hele ki bu organizasyonun, karnaval sonrasındaki olumsuz algıyı dengeleyecek bir katılımla gerçekleşmesi, kent için tarihi bir dönüm noktası olabilir.
Portakal Çiçeği Karnavalı'nda yaşanan tartışmalar, manevi değerlere olan duyarlılığın bir göstergesi olarak kabul edilmeli ve bu tür etkinliklerin daha bilinçli bir şekilde düzenlenmesi sağlanmalıdır.
Adana, Portakal Çiçeği Karnavalı’yla tartışılan bir kent olmaktan çıkıp, Peygamber sevgisiyle anılan bir merkeze dönüşebilir. Bu, sadece dini bir mesaj değil; aynı zamanda toplumsal uzlaşının da manifestosu… Kentin tüm dinamiklerini kucaklayacak bu tür organizasyonlar, ‘Adana ruhu'nu yeniden inşa etme potansiyeli taşıyor. Yeter ki meydana, samimiyetle dolan yürekler çıksın.
YORUMLAR