Ali Haydar Bozkurt Milleti Enayi Yerine Koymaktan Vazgeçmiyor!

Bu yıl 13.sü düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı ile ilgili bugün bir basın toplantısı vardı.

Her zamanki gibi maalesef dağ fare doğurdu.

Karnaval, yine tartışmaların gölgesinde başlıyor.

Ben başından beri karnaval kültürünün bizim milletimizin kültürüne uygun olmadığını yazdığım için işi yeniden ısıtıp önünüze getirmek istemem ama mesela bu akşamdan başlayarak düzenlenecek resepsiyonlar, organizasyonlar, etkinlikler yine görünürde bize şunu hatırlatıyor; Tencere tava, hep aynı hava!

İşin daha kötü tarafı bu akşamki resepsiyon Milliyetçi Muhafazakar Sarıçam Belediyesi sponsorluğunda düzenlenecek. Bilal Uludağ Başkanı bu günaha nasıl ikna ettiler bilmiyorum.

Katılımcılara sınırsız içkinin sunulacağı resepsiyona kimlerin katılacağını da çok merak ediyorum.
Hatırlarsanız her fırsatta milliyetçi muhafazakar camiaya etmediği hakaret ve küfür kalmayan Fatih Altaylı adlı müptezel ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un kadeh tokuşturduğu görüntüler geçtiğimiz yıllarda basına yansımıştı. Bakalım bu sefer benzer görüntüler kimlerle yaşanacak?

Gerçi Atatürk Parkı'na gitmişseniz görmüşsünüzdür başka bir garabeti. Yemin ediyorum bu iktidarın bazı Bakanlarının, o bakanların başındaki kurumların sorumlularının iki yüzlü halleri gına getirdi artık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istediği kadar Gazze desin, Siyonizme karşı çıksın, mazlumlara destek açıklaması ve siyonist mallarına boykot çağrısı yapsın boş. Çünkü onun atadığı Bakanlar kendi uhdelerindeki karnavalda Siyonizme destek veren firmalarla iş birliği içerisinde... İşte Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un içler acısı hali. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Kültür Yolu Festivalleri bünyesindeki 13. Adana Portakal Çiçeği Karnavalı bunun bir kanıtı. Siyonistlerin firmaları baş köşede ağırlanıyor. Ben üç tanesini gördüm. Siz gitseniz belki on üçünü görürsünüz.

Bugünkü basın toplantısına geri dönecek olursak; adı basın toplantısı ama protokol konuşmaları bittikten sonra şöyle bir şey söylendi; "Zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle sadece bir kaç soru alacağız." Basın toplantısında basına sınırlama getirilmesi meselesi yeni değil aslında. Her yıl ulusal(!) basınla yerel(!) basına ayrı tarife uygulamaları yetmiyormuş gibi bir de basın toplantısında soru almıyorlar. Aldıkları soruları da, 'Dostlar alışverişte görsün' şeklinde cevaplıyorlar.

Organizasyonum fikir babası olduğu söylenen Ali Haydar Bozkurt yerel basına neden destek olunmadığına dair bir soruyu 'kimseye bir bütçe ayırılmadığı' şeklinde gelişi güzel yanıtlayarak geçiştirdi.

Ali Haydar Bozkurt gazetecileri bir şey bilmez sanıyor galiba.

Adana'nın en lüks otellerinde ağırladığınız ve hesap hareketlerinde bir miktar şişkinliğe yol açtığınız sosyal medya fenomenlerinin bütçesini nereden buluyorsanız yerel basına da oradan pekala bütçe bulabilirsiniz.

İş adamlarından, oda ve borsalardan 'bağış' adı altında topladığınız iddia edilen paraların küçücük bir kısmından da gazetecilere bütçe ayırabilirsiniz.

Her şeyi bir tarafa bırakın, gazetecileri enayi yerine koymadan, dürüstçe; "Kardeşim! Size verecek paramız yok. Nasılsa her yıl bedavadan hem benim hem de Karnavalın reklamını yapıyorsunuz. Böyle devam edin" deme cesareti gösterin bari.

Gerçi Bozkurt ve karnaval heyetinin bir suçu yok. Nasılsa yerel basın manşetten, tam sayfa haberlerle kendilerinin reklamını yapacak. O yüzden en büyük kabahat yine bizim.

Toplantı ile ilgili dikkatimi çeken bir diğer husus da hiç bir CHP’li Belediye Başkanı'nın salonda bulunmamasıydı. 6 Nisan'daki kurultay nedeniyle hepsi Ankara'daymış.

Bir zamanlar; "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben" anlayışıyla hareket eden siyasetçiler vardı. Şimdi ise "Önce ben, sonra partim, her şeyden sonra devletim ve milletim" diyorlar galiba.

Sonucu belli olan, tek adamın liderliğini ilan edeceği bir kurultaya 3 gün önceden gitmenin başka bir açıklaması olmasa gerek. Öyle değil mi " Zeydan abi?" Yine Adana Büyükşehir Belediyesi personelini götürdün mü Özgür Özel'i konuşturmasınlar diye? Bu sefer de yapabilir misin bu kabadayılığı? Adana gibi başkansın ya! Yapsana aynı hareketi...