Kurtuluş KILINÇ

Kurtuluş KILINÇ


İmamoğlu Cumhurbaşkanı Olabilir mi?

10 Mart 2025 - 19:39


Türkiye’de siyaset, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, hiç olmadığı kadar keskin bir kutuplaşma ile şekilleniyor. Özellikle son yıllarda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), uzun yıllardır Türkiye’nin en büyük muhalefet partisiyken, halkın güvenini kazanma konusunda ciddi zorluklar yaşamaya devam ediyor. Ancak CHP’nin yerel seçimlerdeki başarıları, genel seçimlerdeki başarısızlıklarının oldukça zıt bir yansımasını oluşturuyor. Yerel seçimlerde, her geçen seçim daha fazla belediye kazanan bir parti iken, genel seçimlerde hala iktidar olamamanın sebeplerini analiz etmek, CHP’nin ve Türkiye siyaseti üzerine önemli ipuçları sunuyor. Bu yazıda, CHP’nin genel seçimlerde neden başarılı olamadığını, yerel seçimlerdeki başarılarının arkasındaki sebepleri ve iktidarın eleştirilen politikalarına karşın, CHP içindeki çelişkileri irdeleyeceğiz.

Cumhuriyet Halk Partisi, son yıllarda yerel seçimlerde ciddi başarılar elde etti. 2019 yerel seçimlerinde büyükşehirlerdeki önemli zaferleri, parti için moral kaynağı oldu. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirler, CHP'nin adaylarıyla kazandı. İlginçtir yeni seçilenler de yeniden seçilen isimler de çok büyük, kalıcı hizmetler yaptıklarından değil Ak Parti adaylarına karşı vatandaşın tepkilerinden dolayı seçildiler.

CHP’li dostlarımız şimdi bize kızacaklar ama biz yine de doğru bildiğimizi yazalım. Onlar da şu soracağım soruların yanıtlarını düşünsünler.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar 5 yıl Seyhan’ı yönetti. 6 yıldır da Adana Büyükşehir Belediyesi’ni yönetiyor. Allah uzun ömür versin. 4 yıl daha Büyükşehir’de başkan olarak kalacak. Var mı Seyhan’da ya da Adana’da kalıcı bir eseri var mı? Bakın asfalt dökmekten, alt geçit yapmaktan falan bahsetmiyorum. Kalıcı eser dediğim şey Adana’ya yakışacak, bu kentte yaşayan insanların hayatını kolaylaştıracak aynı zamanda sırf o hizmet için Adana’ya turist çekecek bir hizmetten bahsediyorum. Var mı?

Karalar’ın en büyük hayali Kent Meydanı’ydı. Onu da görüyorsunuz şu an ne alemde? En büyük işi belki de Yavuzlar Köprüsü’dür. O köprünün büyük bir bölümü Hüseyin Sözlü zamanında yapılmış ve Karalar 6 yıl boyunca bu köprüyü yaptırmamak için ayak diretmişti. Geçen seneye kadar şehirde bir ucube gibi durdu yıllarca.

İlçelere de hiç girmeyeyim. Bir iki ilçe dışında tüm CHP’li belediyeler tartışmalarla, yolsuzlukla, grevlerle, kurşunlamalarla anıldı durdu. Seyhan ve Çukurova bu kentin iki ana can damarı ilçesi ve yıllardır CHP’li isimler tarafından yönetiliyor. 2024’ten itibaren Yüreğir Belediyesi’ni de CHP’li bir isim kazandı. Ne oldu? Haydi, Seyhan ve Çukurova’yı bir kenara koyalım. Bu ilçelerde iki yeni başkan var ve önümüzdeki yıllar biraz daha net bilgiler verecek bize onlar hakkında. O yüzden bu ilçelerdeki tartışmaları vs. hiç konuşmayalım ama Yüreğir’de yaşananlara ne demeli? Sanki Yüreğir’in 5 yıl kaybedileceğini gösteriyor mu ortaya çıkan bu tablo? Göreve başladığından beri adı hep tartışmalarla gündeme gelen, Ak Parti’ye geçeceği iddia edilen ve henüz iki gün önce kendi meclis üyelerini vatandaşa; "Bana hizmet yaptırmıyorlar" diye şikayet eden bir Belediye Başkanı’nın ilçeyi yönettiğini hatırlarsanız başka bir şey yazamama gerek kalmaz sanırım.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve genel seçimlerde, CHP'nin karşısında bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider varken, diğer tarafta da sürekli olarak tartışmalarla gündeme gelen, yönetimsel anlamda birleştirici olamayan adaylar vardı. Ayrıca, CHP'nin iktidara karşı eleştirileri çok zaman "teorik" kalmakta, vatandaşın hayatına dokunacak somut çözüm önerileri ise çoğunlukla eksik ya da belirsiz kalmaktadır.

CHP, Ak Parti iktidarını sıkça çeşitli konularda eleştiriyor. Eğitimdeki düzensizlikler, sağlık sistemindeki aksaklıklar, yolsuzluk iddiaları ve ekonomik sorunlar iktidarın eleştirildiği başlıca konular arasında yer alıyor. Ancak ne yazık ki, CHP içindeki bazı isimlerin de benzer şekilde suçlanmaları, bu eleştirilerin etkisini zayıflatıyor.

Örneğin, CHP’li birçok belediyeyle ilgili yolsuzluk iddiaları ortaya çıktı. Özellikle, bazı belediyelerden gelen usulsüz kadrolaşma ve ihale usulsüzlükleri gibi olaylar, CHP’nin 'temiz siyaset' söylemlerini sarsmış durumda. CHP'nin içindeki bazı belediye başkanları hakkında yapılan yolsuzluk soruşturmaları, partisinin "adil yönetim" söylemiyle örtüşmemekte. Öte yandan, terör örgütü PKK'yla ilişkili olduğu öne sürülen bazı CHP’li yöneticilerin de görevden alınması ve tutuklanması kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Ayrıca, partinin bazı üyeleri hakkında cinsel, fiziksel ve sözlü taciz gibi skandallar da sürekli gündemde olan konular.

Son dönemde, Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkması, parti içindeki büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda kazandığı zaferle önemli bir figür haline geldi. Ancak bu başarı, onu Cumhurbaşkanlığı seçiminde zafer kazanacak bir isim yapmaya yetmeyecektir.

Dün Adana’ya gelen ve burada partililere seslenen Ekrem İmamoğlu’nun geçmişteki bazı söylemleri ve siyasi duruşundaki çelişkiler, halk nezdindeki güvenilirliğini sarsıyor. Özellikle, bazı açıklamalarının hem parti içindeki hem de dışarıdaki pek çok kesimi memnun etmediği görülüyor. Usulsüz diploma konusu da başını çok ağrıtacak.

İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sadece İstanbul ile sınırlı kalmayıp, Türkiye genelindeki tüm seçmenlerin desteğini kazanmak zorunda ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye genelinde özellikle kırsal bölgelerde halk nezdinde hala devam eden desteği, gelecek günlerde daha da çok konuşulacak olan 'Terörsüz Türkiye' süreci İmamoğlu’nun İstanbul’daki gibi bir başarı elde etmesinin önündeki en büyük engel olacaktır. Ayrıca, parti içindeki mevcut kırılmalar ve liderlik konusundaki belirsizlikler de İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı yarışında ciddi bir zorlukla karşılaşmasına neden olabilir. Göreceksiniz İmamoğlu’na en büyük köstek yine kendi partililerinden gelecektir. En çok da en yakınında gibi duranlardan…

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum