GAZZE YANIYOR! İSRAİL ÇOK RAHAT YAKIYOR!- I
Orta Doğu, tarih boyunca farklı uygarlıkların, imparatorlukların ve güçlerin merkez üssü olmuştur. Bu bölge, tarih boyunca şahit olduğu savaşlar, işgaller ve iktidar mücadeleleriyle sürekli bir hareketlilik içerisinde olmuştur. Ancak son yüzyılda, bu hareketliliğin en göze çarpan ve en trajik olaylarından biri, şüphesiz İsrail-Filistin çatışmasıdır.
Yakın tarihe baktığımızda, Filistin toprakları üzerine kurulan İsrail devleti, başlangıçta Birleşmiş Milletler'in 1947'deki bölme planıyla tanınmıştır. Ancak bu bölme, bölgede yaşayan Filistinliler için kabul edilemez bir durum yaratmış, topraklarının büyük bir kısmını kaybeden Filistin halkı, kendi devletlerini kurma umuduyla direnişe geçmiştir. Bu direniş, zamanla İsrail-Filistin çatışmasına dönüşmüş, bu çatışma da Orta Doğu'da sürekli bir gerilim unsuru olmuştur.
Son yaşanan olaylarla, dün gece Gazze’ye 24 saat içinde güneye doğru harakete geçmeleri emrini veren ve geçmeyenlerin öldürüleceğini açık olmasa da söyleyen israil ordusu sivillerin ölümüne neden olması ve ölümlerin devam edeceğinin sinyallerini vermesi bu gerilimin en üzücü yanlarını ortaya koymaktadır. Sivillerin kadın ve çocuklarında hedef alınması, uluslararası hukukun en temel ilkesi olan "masumiyet ilkesi"ni ihlal etmektedir. Bu, ne politik ne de askeri bir mazeretle açıklanabilir. Sivil katliamı, insanların göçe zorlanması ve topraklarının işgal edilmesi, uluslararası topluluğun tepkisini çekmeliyken, uluslarası toplumların büyük çoğunluğu 24 saat vermesine tepki göstermiş olup daha uzun süre vermeleri konusunda açıklamalar yapmışlardır. Bu israil ordusuna şu mesajı vermektedir: haklısınız, devam edin, müslümanları yok edin ama dünya toplumunun çok dikkatini çekmeyin!
Yaşanan bu olayların "Büyük Ortadoğu Projesi"nin bir parçası olduğunu iddia ediyorum. Bu projenin, Orta Doğu'nun siyasi sınırlarını yeniden çizmeyi ve bölge ülkelerini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeyi hedefliyor. Gazze'de yaşananlar sadece bir başlangıç olabilir.
Sonuç olarak, Orta Doğu'da barışın ve istikrarın sağlanması için tüm tarafların diyalog ve uzlaşıya dayalı bir yaklaşım benimsenmelidir. İsrail-Filistin çatışması, sadece bölgesel bir mesele olmanın ötesinde, tüm dünya için bir barış ve adalet meselesidir. Umut ederiz ki, yakın bir gelecekte bu topraklarda sadece barış rüzgarları eser.
YORUMLAR