Kanlı Yasaya Hayır!

5199 sayılı kanun çerçevesinde yıllardır üzerine düşen görevleri yapmayan yada yapamayan ilgili kurumlar yüzünden, sokaklarda doğası gereği kontrolsüzce üreyen hayvanların, temel ihtiyaçları karşılanmadığından; açlıkla, susuzlukla, barınma sorunu ile, şiddet ve vahşete uğrayarak, tecavüz edilerek, yakılarak, aç susuz bırakılarak kısaca insan tarafından akla hayale gelmeyecek bin bir türlü şeytani kötülüklerle karşı karşıya bırakılan bu masumların, yaşadıkları karşısında kendilerini korumak için havlamaları, çok azının da yine uğradıkları şiddetlerden ötürü psikolojik sorunlara yenik düşerek ve yine insan tarafından dürtülerek içgüdüsel olarak kendilerini korumaya almaları sebebiyle bu masum canlıların Allah’ın yarattığı canlılar olduğunu inkar edercesine doğaya ait olmadıklarını savunabilecek kadar küçülen ruhlarla karşı karşıya gelmesi ülkemizi şu anki kaos ortamına sürüklemiştir. 

Yaratılan canlıları yok etmek üzere bir tasarı hazırlanarak basına sunulan ve bugün Yüce Meclisimizden geçecek olan ʺötenazi ile yaşamlarına son verme imkanı tanımak‶ adı altında öldürmeyi bir imkan olarak sunmaya çalışan tasarı hazırlayıcıları, toplumun tüm ahlak, edep, kültür, örf ve ananelerini hiçe saymak istemişlerdir. 

 

Sosyal medyada denk geldiğim ve kendi sayfamda da ağlayarak paylaştığım bir teyzemizin feryatları yüreklerimizi cayır cayır yakmıştır. Günlerdir haftalardır yapmayın, bu yasayı geri çekin diye haykıran halkı ve bu masumları hiçe sayanlar, insanlığı ne kadar da çabuk unuttular. Köylerini, çocukluklarını, dedelerini, ninelerini, yedi sülalesini, atalarımızı ve en önemlisi de ALLAH’ ımızı ne çabuk unuttular. Yaratılan canlıları yok etmeyi yasalaştırmak, ülkemizi kaosa ahlara kanlara sürüklemekten başka bir şey değil de nedir? 

Adeta dimağım durdu, insanlığım söndü, umutlarım kan revana boyandı. RABBİM bizleri nasıl affeder bu kanlı yasaya evet derlerse. Bu masumlar dünyadaki görevlerini ve insanlığa hizmetlerini kusursuz şekilde yerine getirirken, insan sadece insanlığını yerine getirmesi gerekirken, insan olabilmeyi nasılda elinin tersiyle itebiliyor kanlara, ahlara, vahşete, gözyaşına, kaosa sebep olacağını bile bile. Hayat, yaşam koşulları, ekonomik durumlar, stres sorunlar... zaten toplumumuzu yormuşken, bitirmişken birde bunun üstüne toptan benzin döküp yakmak nasıl bir akıl tutulmasıdır sorarım size. 

Bu masumlar kimilerinin evladı, kimilerinin umudu, kimilerinin can yoldaşı, kimilerinin ilacı, kimilerinin kurtuluşu, kimilerinin hayata tutunma şekli, kimilerinin dostu, kimilerinin her şeyi .. . ve dünya için yaratılmış ekosistemin parçası canlılar iken, bu topluma bu kara lekeyi sürmek ve umutlarını öldürmek neyin çabası? Başka diyecek ne sözüm kaldı nede insanlığa dair umudum. Yine de can çıkmadan umut çıkmaz sözüyle son kalan damla umudumla sesleniyorum, sesleniyoruz Yüce Meclisimize.

Güvenli sokaklar; şiddete meyilli insanların, hayvanlara, çocuklara ve kadınlara tecavüz edenlerin, sapıkların, sadistlerin toplumdan toplanmasıyla sağlanır, masumların değil.

LÜTFEN YASAYI GERİÇEKİN!

Videoyu İzleyin