Sesli Makale Dinle
ÜLKEMİN BÜTÜNLÜĞÜ ÂLİDİR
Türkiye, kadim bir geçmişe sahip, jeopolitik konumu ve stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca içten ve dıştan yapılan sürekli saldırılarla karşı karşıya kalmış bir ülkedir. Busaldırılar ve zorluklar; ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel alanlarda ülkenin dinamiklerine müdahale edilmesine sebep olmuş, çeşitli krizlere zemin hazırlamıştır. En son 23 Ekim 2024 tarihinde, Aziz memleketimin “Savunma Sanayisindeki” göz bebeği kuruluşlarından olan TUSAŞ’ın hedef alınmasıyla, adını sanını bildiğimiz yapılar ve içerideki aparatların varlıkları hatırlatılmak istercesine yapılan “şerefsizlik” kadim anayurdumuzun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türk milleti, bağımsızlık mücadelesiyle kurulan bu vatanın kıymetini bilen ve onu koruma konusunda tarih boyunca örnek bir duruş sergileyen bir millettir. Her dönemdeki zorluklara karşı “bir” olmayı da yine tek sesle haykırmıştır. “Ülkemin bütünlüğü âlidir” ifadesi, Türk milletinin vatan sevgisi ve birlik beraberlik içinde hareket etme bilincinin ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir yaklaşımdır. Bu yazımızda, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik tehditler, bu tehditlere karşı milletin sahip olduğu duyarlılık ve direnç uç sınırları ve görebildiğimiz çözüm önerilerini ele alacağız.
Âli Devletimizi Âli Bütünlüğüne Yönelik Tehditler
Kadim Türk Kültürünün en genç ve gücüne güç katan devleti Türkiye, kurulduğundan beri, tıpkı önceki Türk devletleri gibi hem iç hem de dış tehditlerle karşı karşıya kalmaktadır. Coğrafi konumunun getirdiği stratejik önemi, dış güçlerin bölgesel çıkarlarını Türkiye üzerinde yoğunlaştırmasına yol açmıştır. Özellikle son yıllarda, terör örgütleri, bölgesel çatışmalar ve ekonomik manipülasyonlar Türkiye'nin güvenliği ve bütünlüğüne yönelik en büyük tehditler arasında yer almaktadır. Her ne kadar kelimelere “dostane” ifadeler yansısa bile biz onların “posthane” olduğunu anlıyoruz.
1.Taze Tutulan Terörizm ve Bölgesel Güvenlik Sorunları: Aziz devletim Türkiye, uzun yıllardır her türden isimlendirilen ve nitelik kazandırılan terör örgütleri tarafından hedef alınmaktadır. Bu örgütlerin temel amacı, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü zayıflatmak ve ülkeyi istikrarsızlaştırmaktır. Burada isimlerini yazarak reklamlarını yaparak kıymetli bilinç altımızı kirletmek istemediğim üç, dört, beş ve altı harflik aşağılık terör örgütleri, sadece fiziki zarar vermekle kalmayıp, aynı zamanda toplum içinde birliği ve güven duygusunu zedelemeye çalışmışlardır. Bununla birlikte de aslında en önemli olarak “âli bütünlüğümüzü” sağlayan manevi değerlerimizi bozmak, yozlaştırmak, yıkmak hedefindedirler. Bu kadim devletimin, kadim aklı ve muhafızları şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da bu hayasızca saldırılara illa ki karşı koyacaklar. Bizler; her birimiz muhafızız ve her birimiz akılız.
2.Komplolarla Gündemden ve Hayatın Odağından Eksik Edilmeyen Ekonomik Baskılar ve Manipülasyonlar: Türkiye'nin ekonomik anlamda bağımsızlığına yönelik saldırılar, döviz krizleri, finansal spekülasyonlar ve ekonomik ambargolarla kendini göstermiştir. Ekonomik istikrarsızlık oluşturulmaya çalışan bu dış mihraklı müdahaleler, halkımızın sosyal düzen ve birliğine zarar vermeyi amaçlamaktadır. Ancak Türkiye, on yıllardır içten ve dıştan o kadar sömürülmesine rağmen “dimdik ayakta kalan” güçlü ekonomik yapısıyla bu tür manipülasyonlara karşı direnç göstermekten öte her türlü alt etme gücüne sahip olduğunu ispatlamıştır. Umarım bu yönümüz iyi anlaşılır. Şunu da biliyorum ki son yıllar ve gelecekteki aylar “şah-mat” denilen safhayı haykırmaktadır. Kazanan “biz” olacağız.
3.Sosyal ve Psikolojik Savaşlar: Yapılan her türden saldırılar, baskılar, yıldırma ve psikolojiyi bozup bezdirme, ardından da “pes ettirme” içinde olduğumuz savaşın en “modern!!!” halidir. Toplumun moralini bozmayı ve kutuplaşmayı hedefleyen bilgi (!) savaşları, sosyal medyanın yanlış ve maksatlı kullanımıyla yaygınlaşmıştır. Bilinçli olarak yayılan yanlış haberler, toplumda güvensizlik ve endişe meydana getirmeyi amaçlamaktadır.
Her Şeye Rağmen Birlik ve Beraberliğin Önemi
Türkiye’nin tarih boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen ayakta kalmasının en temel nedenlerinden biri, Türk milletinin sahip olduğu birlik ve beraberlik ruhudur. Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne, millet olarak birlikte hareket etme bilinci, vatan sevgisi ve fedakârlık, Türk toplumunu güçlü kılan unsurlar olmuştur. Hangi saldırıya bakarsanız bakın, nihayetinde ve günün sonunda “genlere çekme”, “aslına rücu etme” davranışlarıyla “devletimin âli bütünlüğü” öncelikli olduğu için “bir olmayı, diri olmayı” sağlayabilmişizdir.
Toplumsal Dayanışmanın Dünyadaki En Güzel Örneği Türkiyem: Kriz anlarında toplumsal dayanışmanın en müstesna gücü, en kadim özelliği Türk milletinin nev’i şahsına münhasır kodlarındandır. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerden terör olaylarına varıncaya kadar tüm zorluklar ve yıkıcılık karşısında milletimizin bir araya gelerek kenetlenmesi, toplumsal yapımızın sağlamlığını göstermektedir.
Siyasi İstikrarımız ve Güvenlik Politikalarımız: Devletimizin bölgesel ve küresel tehditlere karşı aldığı siyasi ve askeri önlemler, ülkemizin güvenliğini sağlamada kritik rol oynamaktadır. Türkiye, sınır ötesi operasyonlar ve diplomatik hamlelerle hem kendi güvenliğini korumakta hem de bölgesel istikrarın teminatı olmaktadır. Güneyden ve kuzeyden, batıdan ve doğudan gelecek tüm hadsiz ilerleyiş ve ince hesaplara karşı her daim bir B, C, D, E, F ve başkaca planlarımız bulunmaktadır. Yeter ki halk olarak “yolculuğumuzu” bilinçli yapalım.
Çözümlerimiz ve Gelecek Vizyonumuz Şöyle Olabilir!
1.Milli Birlik ve Beraberliğin Güçlendirilmesi: Toplum içinde bölünmeye neden olabilecek her türlü hareket ve söylemden uzak durulmalı, her kesimden vatandaşın ortak değerlerde buluşması teşvik edilmelidir. Ortak tarih, kültürel bağlar ve vatan sevgisi, toplumsal dayanışmanın temel taşlarını oluşturmalıdır. Ayıran değil, kucaklaştıran varlıklar oluşturulmalıdır.
2.Ekonomik Bağımsızlığın Sağlanması: Türkiye’nin ekonomik olarak dışa bağımlılığını azaltmak, üretim kapasitesini artırmak ve stratejik sektörlerde yerli ve milli üretime yönelmek, uzun vadede ülkenin güvenliği açısından kritik önem taşımaktadır. Bu uğurda ne kadar zorluk ve sıkıntı da çıksa asla yılmamalıyız.
3.Eğitimle Bilinçlendirme: Toplumun tüm kesimlerinde millî bilincin artırılması ve gelecek nesillere vatan sevgisi aşılanması için eğitim sisteminde gerekli adımlar atılmalıdır. Bilgi kirliliği ve psikolojik savaşlara karşı bilinçli bireyler yetiştirilmesi, toplumsal dayanıklılığı artıracaktır.
4.Diplomatik ve Stratejik Adımlar: Türkiye’nin jeopolitik konumunun getirdiği avantajları kullanarak uluslararası alanda etkin bir diplomasi yürütmesi, ülkenin bütünlüğüne yönelik tehditleri en aza indirgeyecektir. Bölgesel iş birlikleri ve küresel ittifaklarla Türkiye hem ekonomik hem de güvenlik alanında daha güçlü bir konuma ulaşabilir. Kanımca ilk bakışta anlaşılamayan ama günün sonunda çok büyük kazanımlar sağlayan hamleleri revize ederek, güçlendirerek sürdürmeliyiz.
Nihayetinde kıymetli okurlar Türkiye, tarihi boyunca birçok zorlukla karşı karşıya kalmış ancak her seferinde bu zorlukları aşarak ayakta kalmayı başarmıştır. Bugün de karşı karşıya olduğumuz ekonomik, sosyal ve güvenlik sorunları, milletimizin birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmesi, milli bilincin diri tutulması ve geleceğe yönelik yapıcı adımların atılmasıyla aşılacaktır. "Ülkemin bütünlüğü âlidir" anlayışı, sadece bir slogan değil, milletin vatanına olan derin sevgisinin, bağlılığının ve sahip çıkma bilincinin en önemli göstergesidir. Türkiye, bu bilinçle hareket ederek gelecekte de güçlü ve bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürecektir. Zinhar şüphe etmiyorum.
Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN
Eğitimci Sosyolog
YORUMLAR