2023 Birinci Tur Sonuçları Hakkında Kısa Kısa
Tüm vaatlerini ve sistemlerini “parlamenter sisteme geri dönüş” üzerine inşa eden Millet İttifakının bu projesi meclisi kaybettikleri için çökmüş görünüyor.
Millet İttifakı cumhurbaşkanlığını aldığı takdirde mecliste azınlıkta olduğu için mecburen yollarına cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devam etmek durumundalar. Ancak Millet İttifakının tüm hesapları eskiye dönüş üzerine olduğu için bu duruma hazır değiller. Bu kriz demek.
Millet İttifakı, “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” başta ucube olmak üzere sürekli hakaret ederken bu sistemi de halkın referandum marifetiyle getirdiğini hiç dikkate almadı. Yani halkın iradesine hakaret ettiklerini hiç farketmediler bile. Sonuçta halk da sandıkta cevabını verdi.
Fayda sağlamak bir yana CHP milletvekili sayısına büyük darbe vuran Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Partilerinin gerçekte %1’in altında oyları olduğu görüldü. Hal böyleyken her fırsatta “hesap uzmanı” olduğunu hatırlatan Kemal Bey’in belki de hayatında yaptığı en büyük hesap hatası bu olabilir. Tabi bu durum ittifak içinde büyük tartışmaya neden olacaktır.
Bu açıdan bakılınca ironik de olsa bu seçimin en kârlı çıkanları %1 bile oyları yokken toplam 38 milletvekili kazanan Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Partileri olduğu ortada. CHP ise en büyük zarar edeni oluyor. CHP seçmeni büyük bir fedakarlık yapmış oldu ancak heyhat...
Tabanının sosyolojisini görmemekte ısrar edip kinini dava edinenlere kanan veya eski bir Saadet Partisi yöneticisinin deyimiyle, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun ceket cebinde süs mendili olmaya razı olanlar kaybetti.” Kaybedişleri seçimi kazanmak ile ilgili değildir. Ontolojik/varoluşsal kodlarına o kadar çok ihanet ettiler ki milletin vicdanında ve zihninde artık mahkum olmuşlardır. Varsın 38 milletvekili ile sevinsinler.
Karakterli ve omurgalı duruş sergilemekte çok daha başarılı bir sınav veren Yeniden Refah Partisi bu seçimin en büyük kazananlarından biridir. Kendi logosu ile özgüvenli bir şekilde seçime giren YRP, pusulada İslamcı parti arayanların tek adresi oldu. Türkiye geneli aldıkları %3 lük oy oranı ilk seçime göre çok iyi bir başarıdır. Meclise gönderdikleri 5 milletvekili ile eğer çok iyi bir performans sergilerlerse tepki oyları olarak gelen oyları kemikleşir ve geleceğin en iddialı partisi olur. Yeter ki milletinin sosyojisini iyi okumaya devam edip davalarını, şahsi hırslarını kurban etmesinler.
Seçimi kazanan diğer parti de MHP gibi görünüyor. Oylarındaki artışta İYİ Parti ve HDP münasebetinin etkisinin büyük olduğu görülüyor. Ancak bu durum aynı zamanda aynı zamanda “seküler milliyetçiliğin, dindar milliyetçiliğe mağlup olması” olarak okunabilir kanaatindeyim.
Millet İttifakı Bu halkın sadece ekonomik kaygılarla sandığa gitmesini sağlayamadı. Yaşam tarzı müdahalesi, milli savunma gibi konularda milleti ikna edemedi. Bu da yine mayasında “ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşamam” ilkesi olan milletimizi tanıyamamanın sonucudur.
Millet ekonomik sorunlar dahil tüm problemlerin çözümünü ve elde edilen kazanımların devamını yine Cumhur ittifakında gördü. Zira kendi milletiyle gönül bağı çok kuvvetli olan Recep Tayyip Erdoğan halkın dilini çok iyi biliyor. Ve “şimdiye kadar yaptıklarının bundan sonra yapacaklarının teminatı” olduğunu halkına çok iyi şekilde anlatıyor ve somut olarak ortaya koyabiliyor.
Milletimiz 8 başlı yönetimle yönetimin imkânsız olduğunu. Zorlama bir hayale kapılmamak gerektiğini sandıkta muhataplarına anlattı. “İstişarede çeşitlilik, yönetimde teklik” düsturuna inatla uymayı reddedenlere halk cevabı verdi.
Deprem bölgesindeki depremzede halkımız sosyal medya algılarına gereken cevabı tokat gibi verdi. “Devlet günler sonra bölgeye geldi” yalanına kimseyi inandıramadıklarını gördük. Ben de bir depremzede olarak çalışmaların bizzat şahidim. Her şey mükemmel değildi elbette ancak algı operasyonuna depremzedeler gereken cevabı verdi.
Görünen o ki “Z Kuşağı” tamamen muhalif değil. Bir çok saikle cumhur ittifakını destekleyen büyük bir oran var. Sosyal medyadan hayatı okumaya çalışanlar yine şok oldu.
İlk turda %50+1’i alan olmadıysa da Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na 5 puanlık bir fark attı. 21 yıldır iktidarda olan, her seçimi önde göğüsleyen, büyük badireler atlatan aynı zamanda ciddi ekonomik sorunlar olduğu halde üstelik karşısında neredeyse tüm siyasi partiler birleşmişken bunu başarabilen bir şahsiyet kim olursa olsun takdire şayan biridir. İnsafı olan bu hakkı teslim eder.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yıldır aldığı bu galibiyetleri “celladına aşık olmak, lidere tapınmak” gibi saçma çıkarımlara bağlamak isteyenler girdiği her seçimi kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl oluyor da hâlâ cumhurbaşkanı adayı olabildiğini, kemikleşmiş %25 oy alabildiğini, genel başkanlığı koltuğuna neden yapıştığını açıklamaya çalışmalılar. Bu açıklama çabasında “celladına aşık olmak ve lidere tapınmak” argümanları işe yarayabilir.
Mecliste sonuç Cumhur İttifakı lehine sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı ise kıl payı farkla ikinci tura kaldı. İkinci turun algoritması çok daha farklı olacağından dolayı birinci turda kazanamasa da birinci olan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısını ve Cumhur İttifakı’nın zaferini tebrik ederim. Cumhurbaşkanlığını kim kazanırsa kazansın asıl kazananın milletimizin ve ümmetimizin olmasını niyaz ederim. Görelim mevlam neyler; neylerse güzel eyler.
Son sözü Halk TV den İsmail Küçükkaya’ya bırakıyorum “Bu sonuç herşeye rağmen Tayyip Erdoğan adına çok çarpıcı ve büyük bir başarıdır.”
Millet İttifakı cumhurbaşkanlığını aldığı takdirde mecliste azınlıkta olduğu için mecburen yollarına cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devam etmek durumundalar. Ancak Millet İttifakının tüm hesapları eskiye dönüş üzerine olduğu için bu duruma hazır değiller. Bu kriz demek.
Millet İttifakı, “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” başta ucube olmak üzere sürekli hakaret ederken bu sistemi de halkın referandum marifetiyle getirdiğini hiç dikkate almadı. Yani halkın iradesine hakaret ettiklerini hiç farketmediler bile. Sonuçta halk da sandıkta cevabını verdi.
Fayda sağlamak bir yana CHP milletvekili sayısına büyük darbe vuran Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Partilerinin gerçekte %1’in altında oyları olduğu görüldü. Hal böyleyken her fırsatta “hesap uzmanı” olduğunu hatırlatan Kemal Bey’in belki de hayatında yaptığı en büyük hesap hatası bu olabilir. Tabi bu durum ittifak içinde büyük tartışmaya neden olacaktır.
Bu açıdan bakılınca ironik de olsa bu seçimin en kârlı çıkanları %1 bile oyları yokken toplam 38 milletvekili kazanan Saadet, Deva, Gelecek ve Demokrat Partileri olduğu ortada. CHP ise en büyük zarar edeni oluyor. CHP seçmeni büyük bir fedakarlık yapmış oldu ancak heyhat...
Tabanının sosyolojisini görmemekte ısrar edip kinini dava edinenlere kanan veya eski bir Saadet Partisi yöneticisinin deyimiyle, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun ceket cebinde süs mendili olmaya razı olanlar kaybetti.” Kaybedişleri seçimi kazanmak ile ilgili değildir. Ontolojik/varoluşsal kodlarına o kadar çok ihanet ettiler ki milletin vicdanında ve zihninde artık mahkum olmuşlardır. Varsın 38 milletvekili ile sevinsinler.
Karakterli ve omurgalı duruş sergilemekte çok daha başarılı bir sınav veren Yeniden Refah Partisi bu seçimin en büyük kazananlarından biridir. Kendi logosu ile özgüvenli bir şekilde seçime giren YRP, pusulada İslamcı parti arayanların tek adresi oldu. Türkiye geneli aldıkları %3 lük oy oranı ilk seçime göre çok iyi bir başarıdır. Meclise gönderdikleri 5 milletvekili ile eğer çok iyi bir performans sergilerlerse tepki oyları olarak gelen oyları kemikleşir ve geleceğin en iddialı partisi olur. Yeter ki milletinin sosyojisini iyi okumaya devam edip davalarını, şahsi hırslarını kurban etmesinler.
Seçimi kazanan diğer parti de MHP gibi görünüyor. Oylarındaki artışta İYİ Parti ve HDP münasebetinin etkisinin büyük olduğu görülüyor. Ancak bu durum aynı zamanda aynı zamanda “seküler milliyetçiliğin, dindar milliyetçiliğe mağlup olması” olarak okunabilir kanaatindeyim.
Millet İttifakı Bu halkın sadece ekonomik kaygılarla sandığa gitmesini sağlayamadı. Yaşam tarzı müdahalesi, milli savunma gibi konularda milleti ikna edemedi. Bu da yine mayasında “ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşamam” ilkesi olan milletimizi tanıyamamanın sonucudur.
Millet ekonomik sorunlar dahil tüm problemlerin çözümünü ve elde edilen kazanımların devamını yine Cumhur ittifakında gördü. Zira kendi milletiyle gönül bağı çok kuvvetli olan Recep Tayyip Erdoğan halkın dilini çok iyi biliyor. Ve “şimdiye kadar yaptıklarının bundan sonra yapacaklarının teminatı” olduğunu halkına çok iyi şekilde anlatıyor ve somut olarak ortaya koyabiliyor.
Milletimiz 8 başlı yönetimle yönetimin imkânsız olduğunu. Zorlama bir hayale kapılmamak gerektiğini sandıkta muhataplarına anlattı. “İstişarede çeşitlilik, yönetimde teklik” düsturuna inatla uymayı reddedenlere halk cevabı verdi.
Deprem bölgesindeki depremzede halkımız sosyal medya algılarına gereken cevabı tokat gibi verdi. “Devlet günler sonra bölgeye geldi” yalanına kimseyi inandıramadıklarını gördük. Ben de bir depremzede olarak çalışmaların bizzat şahidim. Her şey mükemmel değildi elbette ancak algı operasyonuna depremzedeler gereken cevabı verdi.
Görünen o ki “Z Kuşağı” tamamen muhalif değil. Bir çok saikle cumhur ittifakını destekleyen büyük bir oran var. Sosyal medyadan hayatı okumaya çalışanlar yine şok oldu.
İlk turda %50+1’i alan olmadıysa da Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’na 5 puanlık bir fark attı. 21 yıldır iktidarda olan, her seçimi önde göğüsleyen, büyük badireler atlatan aynı zamanda ciddi ekonomik sorunlar olduğu halde üstelik karşısında neredeyse tüm siyasi partiler birleşmişken bunu başarabilen bir şahsiyet kim olursa olsun takdire şayan biridir. İnsafı olan bu hakkı teslim eder.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yıldır aldığı bu galibiyetleri “celladına aşık olmak, lidere tapınmak” gibi saçma çıkarımlara bağlamak isteyenler girdiği her seçimi kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl oluyor da hâlâ cumhurbaşkanı adayı olabildiğini, kemikleşmiş %25 oy alabildiğini, genel başkanlığı koltuğuna neden yapıştığını açıklamaya çalışmalılar. Bu açıklama çabasında “celladına aşık olmak ve lidere tapınmak” argümanları işe yarayabilir.
Mecliste sonuç Cumhur İttifakı lehine sonuçlandı. Cumhurbaşkanlığı ise kıl payı farkla ikinci tura kaldı. İkinci turun algoritması çok daha farklı olacağından dolayı birinci turda kazanamasa da birinci olan Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısını ve Cumhur İttifakı’nın zaferini tebrik ederim. Cumhurbaşkanlığını kim kazanırsa kazansın asıl kazananın milletimizin ve ümmetimizin olmasını niyaz ederim. Görelim mevlam neyler; neylerse güzel eyler.
Son sözü Halk TV den İsmail Küçükkaya’ya bırakıyorum “Bu sonuç herşeye rağmen Tayyip Erdoğan adına çok çarpıcı ve büyük bir başarıdır.”
YORUMLAR