"Gecenin bir yarısı, zifirdir karası
Gönülde varsa muhabbet yarası
Alınır ele kalem, yazılır da yazılır
Mürekkep kağıda, yürek kaleme sığınır"
Gönülde varsa muhabbet yarası
Alınır ele kalem, yazılır da yazılır
Mürekkep kağıda, yürek kaleme sığınır"
Yine bir gece yarısı düştük yollara...
Kelâmı yüreğe koyduk, kaleme hazır ol dedik. Güzel şehir Adanam. Mis gibi dağ havasında camlar açık Kilometrelerce yol yaptık. Sonunda bir menzil karşıladı bizi. Yine bir tarihi kokuya, yine bir tarihi dokuya dokunma arzusuyla engeller aştık. Şiirlere konu olası, şairlerin gözdesi, yazarların sevdası, aşıkların yolunu tuttuğu, ozanların atışırken kendini unuttuğu bir sevda yolu daha kalemimize ilham oldu bugün. Evet kıymetli okurlarım nadide bir görselin huzurundayız.
Büyük bir ustalıkla kalemin ele alındığı, kelimelerin bir bir toparlandığı, birazdan, özenle çalışılmış bir dans figürü sergileyecekmişcesine kalemin kağıdı dansa kaldırdığı, özgün bir ressamın en nadide parçasını sergiler gibi sergilediği, gelinlik kızların çeyizlerine verdiği önemin titizliğiyle, bir yapı ustasının işini çok iyi yaptığının en iyi göstergesi olan tuğlaları ip gibi dizmesine örnek gösterilecek bir duruşla bakalım bu demir yolunu üzerinde taşıyan tarihi köprüye...
Ve işte o an;
Nerede miyiz?
Adana ili Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan) mahallesi'nde bulunan, yöre halkı tarafından "Koca Köprü" diye anılan, Hacıkırı Demiryolu Köprüsü olarak ya da 1912 yılında Almanlar tarafından inşa edildiği için Alman köprüsü olarak bilinen, Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km olan, demir yolu ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km olan namıdiğer Varda Köprüsündeyiz.
Esinti var havada bugün. Rakımın yüksekliğinin verdiği o üşüme hissi, yanıp kavuran Çukurova sıcaklarının ardından günler sonra ilk kez huzur veriyor adeta. Gökyüzünü süsleyen yıldızlara dokunuverecekmişiz hisside paha biçilmez bir duygu oluveriyor. Şaire ilham olan bu güzellikler, yüreğe dokunuyor, kaleme dökülüyor kâh şiir oluyor, kâh bir türkü eşliğinde bir sonbahar hüznüyle akıyor gözlerden damla damla...
Bir demir yolu ne hissettirebilir ki demeyin sakın. Çok şey sevgili okurlarım, çok şey anlatır ve hissettirir. Sevdayı, aşkı arzuyu, tutkuyu, sevgiyi ve daha bir çok hissi aynı anda yaşatır yüreklerde. 111 yıllık tarihinde, özlem, hasret, ayrılık, kavuşma ve adını koyamadığımız daha bir çok duyguyla geçip giden kara trenlere ev sahibi oldu kim bilir bu köprü. Buz gibi bir havada buğulanmış tren camından kimi zaman bulutları, kimi zaman yıldızları seyrederken, yanaklardan süzülen yaşlar olmuştur bu köprü üzerinde. O buğulu camlara ne isimler yazılmış ne resimler çizilmiştir kim bilir...
Sevdiğine kavuşamayan bir genci, evladına hasret kalmış anaları, vatana hizmet için gönderilen körpe kınalı kuzuları taşımıştır belkide...
Sizler bu satırları okurken eminim bir çoğunuzun anıları canlanıyor gözlerinde. Adanalı olupta bu köprüde fotoğrafı olmayan yoktur. Kimi hisli, kimi hissiz, bir paylaşımlık da olsa bir karede yer aldı bu koca köprü.
Bazen bir mekana gidip orada uzun uzun daldığım, herhangi bir görsele uzun uzun bakakaldığım zamanlarda, bir sıkıntı olup olmadığını soran, kimi meraklı, kimi kendinde sorumluluk ve yardımseverlik anlayışıyla bu soruyu yönelten insanlar karşılıyor bizi. "Yazmak için buradayım, tefekkür ediyorum" dediğimde şaşıran, hayretle karşılayan da olmuyor değil. En son duyduğum cümle "Allah Allah! Bu saatte yazmaya mı gelinir abla" diye şaşkınlık ifadesi sergiliyor sevgili kardeşim bize. Hemen soruveriyor ardından nerede ne zaman çıkacak yazı, okuyalım diyerek de onure ediyor ve hemen bir çay ısmarlama teklifinden de geri durmuyor. Teşekkürü bir borç bilerek gülümsüyorum kendisine.
Bu tarihi serüvenimize biraz da aydınlatma metinleriyle devam edelim. Her tarihi dokuda öne çıkardığımız duygusallığımızın yanı sıra, tarih bilgisini de siz okurlarımızla paylaşalım;
1912 yılında Almanlar tarafından inşa edildiği için Alman köprüsü olarak bilinen köprümüzün, Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km, demir yolu ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km olduğunu tekrar ifade edelim. Almanlar tarafından, çelik kafes taş örme tekniği ile yapıldığı bilinen, 6. Bölge sınırları içinde bulunan köprümüz, 1912 yılında hizmete açılmıştır. Köprünün yapılış amacı İstanbul-Bağdat-Hicaz Demiryolu hattını tamamlamaktır.
Teknik özelliklerine bakıldığında, Kâgir köprü, yani taş veya tuğladan yapılmış yapı türünde, 3 ana açıklık 4 ana ayak üzerine kuruludur. Uzunluğu 172 m'dir. Yerden orta ayak yüksekliği 99 m'dir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Yapım yılı başlangıcı 1907, bitiş tarihi 1912'dir. Köprü ayakları bakımı için dört adet ayağın içinde bakım merdivenleri mevcuttur.
Köprü üzerindeki demir yolu 1220 m yarıçaplı bir kurpla düzenlenmiştir. Buradaki dever miktarı 85 km hıza göre 47 mm'dir. Yük ve yolcu trenlerinin trafiğine açık olan bu istasyon, Varda Köprüsü sayesinde işlek hale gelmiştir.
Ayrıca kıymetli okurlarım bu bölgemizde bir de, köprümüze yaklaşık 10 km kuzeyde bulunan Yerköprü Piknik Alanı komşuluk yapmaktadır.
Merak edenler ve aracı olmayanlar için de bilgi paylaşımında bulunalım. 188 numaralı Adana büyükşebir belediye otobüsü, Varda (Alman) Köprüsü konumuna giden son Otobüs aracıdır. 20:40 civarında buradan geçer.
111 yıllık köprüyü anlatmak elbette bu kadar kolay olmamalı kıymetli okurlarım. Şehrimizde bulunan böyle nadide yapıtları anlatırken anıları tazeleyerek, bazen duygulanıp bazen de tebessüm ederek yazmak acizane bu garibe nasip oluyor hamdolsun. Tarihini bilmek, yaşamak ve yaşatmak, yaşatamasak da hissedebilmek ve hissettirmeye çalışmak onurlu bir duruştur.
Ve son olarak diyorum ki;
"Tarih, bir duruşun geçmişini anlamlandıracak ve geleceği için merak uyandıracak bir varoluştur"
Bu duygu ve düşüncelerle, tarih şuurunu kaybetmeyen ve bu minvalde bir nesil yetiştirme sevdası taşıyan yürekleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Bir sonraki tarihi dokunuşumuzda buluşmak dileğiyle hoşça kalın sevgili okurlarım.
Esra GÜL
Varda Köprüsüne Adana Belediye Otobüsü Ulaşım Bilgisi Linki
YORUMLAR