ALERJİYE BAĞLI KALP KRİZİ
Kounis sendromu alerji, hipersensitivite, anafilaksi veya anafilaktoid durumlar ile birlikte akut koroner sendromun(AKS) eş zamanlı olarak meydana gelmesi olarak tanımlanmaktadır. İlk defa 1991 yılında Dr. Nicholas Kounis tarafından alerjik anjina olarak tanımlanmıştır. Spesifik mekanizmaları bilinmemekle birlikte, bu sendroma anafilaksi sırasında sistemik olarak salınan kardiyak veya trombüs ilişkili mast hücreleri tarafından salınan inflamatuar mediyatörler aracılık eder. İnsidansı %0,002–%3,4 olarak tahmin edilmektedir.
Çeşitli ilaçlar (analjezik, antibiyotik, antikoagulan, anestetik, antineoplastik, kontrast madde,glikokortikoidler, losartan, nonsteroid anti inflamatuar ilaçlar, proton pompa inhibitörleri gibi çok sayıda ilaç), çevresel maruziyetler, anisakis simplex, scombroid sendrom olarak da bilinen histamin balık zehirlenmesi, gelofusin maddesi, latex, sistemik mastositoz ve mast hücre aktivasyon sendromları gibi bir çok tetikleyici Kounis sendromuna neden olabilir.
Klinik belirtiler; subklinik reaksiyonlardan, koroner spazm, akut trombotik myokard enfarktüsü, serebral, mezenterik ve koroner arterleri etkileyen stent trombozuna kadar oldukça değişken olabilir. ST segment yükselmesi veya depresyonu, kalp blokları, kardiyak aritmiler gibi çeşitli elektrokardiyografik değişiklikler her zaman kardiyak semptom ve bulgularla ilişkilidir. Klinik semptom olarak akut göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, yutma güçlüğü, dispne, senkop, baş ağrısı, halsizlik, mide bulantısı, kusma, ciltte kaşıntı görülürken, klinik bulgulardan soğuk ekstremiteler, hipotansiyon, solukluk, taşikardi, ciltte kızarıklık, bradikardi, kardiyorespiratuar arrest, ani ölüm görülebilir.
Sendromun üç farklı varyantı tanımlanmıştır. Tip I varyantı, aterosklerotik koroner arter hastalığı olmayan, enflamatuar mediyatörlerin akut salınımına sekonder olarak koroner arter spazmı gelişen hastaları kapsamaktadır. Bu hastalarda kardiyak biyobelirteçler artmış veya normal düzeyde olabilir ancak en sık ST segment yükselmesi olmak üzere elektrokardiyografik anormallikler sergiler. Tip II varyantı, mevcut ateromatöz hastalığı olan hastaları içerir. Tip III varyantı, ciddi bir alerjik reaksiyonun ardından stent trombozu veya stent restenozu ile başvuran, öncesinde perkütan koroner müdahalesi olan hastaları kapsamaktadır.
Kullanılmakta olan koroner stentler krom, titanyum, nikel, molibden, mangan içeren paslanmaz çelikten yapılmaktadır. İlaç kaplı koroner stentlerde metal platform, antiproliferatif ilaçların emdirildiği polimer kılıf ile kaplıdır. Tüm bu bileşenler antijenik bir kompleks oluşturur. Stenti olan ve allerjik reaksiyon gelişenlerde, stent içinde gelişen tromboza bağlı olarak fatal anafilaktik şok gelişebileceği bildirilmiştir. Stent trombozunu önlemek için kullanılan klopidogrele bağlı gelişen alerjik reaksiyonun da stent trombozuna neden olduğu bildirilmiştir. Kounis sendromu düşünülen hastalarda bu gibi durumların olabileceği mutlaka hatırlanmalı, bu nedenle hastaların metal alerjisi sorgulanmalıdır.
Kounis sendromunun temel tedavisi AKS yönetimi ve alerjik reaksiyonun baskılanmasıdır. Koroner arter hastalığı açısından risk faktörleri olmayan ve Tip I varyant Kounis sendromu düşünülen genç, sağlıklı hastalarda temel mekanizma koroner vazospazm olduğundan birinci sıra tedavi seçeneği nitratlar ve kalsiyum kanal blokerleridir. Bu hastalarda steroid ve antihistaminiklerle alerjinin baskılanması bile tek başına koroner vazospazmı giderebilir. Koroner vazospazmı kötüleştirebileceğinden β-blokerlerden kaçınılmalıdır. Tip II Kounis sendromu varyantı olan hastalarda ise AKS protokolü takip edilmeli, antihistaminik ve steroid tedavisi düşünülmelidir. AKS tedavisinde temel yaklaşım koroner anatomiyi belirlemek üzere koroner anjiyografi yapmak, gerekli hastalarda doğrudan intrakoroner ajanlarla vazospazmı çözmek ve gerekli olgularda anjiyoplasti yapmaktır.
Alerjik bünyesi olan kişilerin bilmediği ilaçları kullanmaması, gereksiz ağrı kesici ve antibiyotiklerden uzak durması, alerjik reaksiyona neden olabilecek arı sokması ve böcek ısırması gibi durumlardan sonra nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi beklenmedik bir durum olursa alerjik kalp krizi tablosu yaşanabileceğini düşünerek en yakın acile ya da kardiyoloji bölümüne başvurmalarını tavsiye ederim.
Sağlıklı Günler Dilerim
Dr. Muhammed Kemal KAHYALAR
Kaynaklar: Anatolian Journal of Emergency Medicine 2019;2(1); 27-29 ,Kocaeli Med J. 2022; 11(1): 78-83 | DOI: 10.5505/ktd.2022.32392
YORUMLAR