NİMETE ŞÜKÜR
اذا كان شكرى نعمة الله نعمة
على له فى مثلها يجب الشكر
فكيف بلوغ الشكر الا بفضله
وان طالت الايام واتصل العمر
İze kêne şükrî ni'metellahi ni'metün,
aleyye lehû fi mislihe yecibuşşükru,fekeyfe bulûğuşşükri ille bi fadlihî
ve in tâlat il eyyâmu vettesalal umru.
Yüce Allah'ın (tek bir) nimetine bile şükretmem yine Allahın bana bir nimeti ise,o zaman bu nimete şükretmek yine bana vacib olur.
Durum böyle olunca (çok çok uzun yaşayacak kadar) ömrüm ve günlerim biribirine bitişip uzasa bile, yüce Allah'ın fazl ü keremi olmasa, ben nasıl yüce Allah'ın nimetinin(nimetlerinin) şükrünü eda eder, nasıl hakkını ödeyebilirim?(Mümkün değil tabi).
Şükür nimeti bilmenin adıdır,zira nimet, Mün'im
(nimet verici) olan Yüce Allah'ı tanımaya bir vesiledir.
Abdullah bin Abbas r.a şöyle buyurdu: Hz Ömer'den çok bahsedin çünkü ondan bahsederseniz(adil olduğu için) adaleti seversiniz, adaleti severseniz adaleti emreden Yüce Allah'ı seversiniz.
Şükür de böyledir, şükretmek için nimeti anmak, anmak için tanımak lazım insan nimeti tanıdı mı nimeti veren ve lütfeden yüce Allah'ı tanımaya ve sevmeye başlar ki şükrün bir anlamı budur.
Rivayet edildiğine göre Hz.Musa yüce Allah'a şöyle seslendi: "Allahım! Verdiğin nimetler için sana şükretmeyi bana emrettin,(Emrin başım gözüm üstüne),zaten sana şükretmem de senin nimetlerinden bir ni'mettir.
Bundan dolayı şöyle denmiştir: Yüce Allaha şükretmenin zirvesi, kişinin Allah'a şükretmekten aciz olduğunu itiraf etmesidir.
Bu konuda şu tesbit ne kadar da yerindedir,
ولو أن لى فى كل منبت شعرة
لسانا يبث الشكرعنى كنت مقصرا
Velev enne lî fî külli menbeti şa'ratin lisênen yebussuşşükre anni kuntu mukassiran.Eğer benim(bedenimde bulunan) kılların herbirinin yerinde bir dil olsa ve bu dil benim adıma yüce Allaha şükretse,yine kendimi kusurlu sayarım.
Allahım bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi hem şâkirlerden, hem de "kullarımdan çok şükreden az'dır"Sebe' süresi: 13.ayette buyurduğun ve medhettiğin şakûr(çok şükreden) kullarından eyle.Âmîn.
YORUMLAR