MUVAFFAKİYET
وما توفيقى الا بالله عليه توكلت واليه انيب
"Muvaffakiyetim (Başarmam) Allah'ın yardımına bağlıdır yalnız ona dayanıyor ve yalnız ona yöneliyorum"
Hûd Suresi:88.Ayet
Tevfik, muvaffakiyet, kişinin içinde oturduğu bir mesken, giydiği elbise, beraber gezip dolaştığı bir arkadaş değildir.
Muvaffakiyet rahmet ve bereket yüklü bir yağmur gibidir ki, Yüce Allah kimin üzerine yağmasını ve inmesini dilerse o kişi bu tevfîk ile saadet'e ulaşır ve bir daha asla şakî olmaz.
Yüce Allah'ın Tevfikini, muvaffakiyetini Kuluna yine Allah'ın dilemesiyle ulaştıracak ve paratoner görevi yapacak şeylerin başında namaz,dua,Yüce Allah hakkında ve insanlar hakkında hüsnüzan beslemek gelir.
Bir insan yüce Allah'a tâat ve ibadet yapıyor ve yapabiliyorsa,bu yüce Allah'ın muvaffakiyeti iledir,şer'den günah ve ma'siyetten,kötülükten uzak kalıyor ve kalabiliyorsa veya günaha girmişken terk edebiliyorsa, bu da ancak Allah'ın muvaffakiyeti ile mümkündür.
لا حول ولاقوةالا بالله العلي العظيم
La havle ve la kuvvete ille billahil aliyyil azîm mübarek kelimesinin manalarından birisi tevfik kelimesinin anlamıyla
bir yerde aynıdır.
Bu mübarek kelimenin anlamlarından birisi şudur: bizimle günahların arasına ancak Allah engel olunca günahlara girmeyiz, yüce Allah'a itaat ve ibadet yapmak ancak Allah'ın tevfik ve yardımıyla mümkündür.
Allah'ın muvaffakiyeti demek, bir işin en doğru olanını kul'una kolaylaştırması ve yapabilmesi için yardımcı olmasıdır,hayrın sebeplerini ve iyiliğin kapılarını kul'una açmasıdır.
Muvaffakiyeti çeken ve paratoner görevi yapan şeylerden birisi de hayattayken Rasulullah efendimizin duası, vefatından sonra parlak sünnetine ittibâ'dır.
Abdullah b Ömer'in naklettiğine göre birisinden Rasulullah efendimize bir mektup geldi Abdullah b el erkamı çağırıp dedi ki : Benim yerime sen cevap ver, cevap verdi ve yazdığını okudu Rasulullah Efendimiz buyurdu ki : "isabet ettin güzel yazdın Allah'ım Abdullah'ı muvaffak eyle"
Beyhakî Hadis no: 20409. Hz Ömer r.a hilafetinde Rasulullah efendimizin bu duasının hürmetine Abdullah b el arkam ile işlerini istişare ediyordu, bir başkasını beyt'ül maldan sorumlu yaptı, bunun nesini beğendin de Beyt ül maldan sorumlu tuttun diyenlere dedi ki : Rasulullah efendimiz ona bir görev verdi görevini tam yaptı ona aferin dedi ben o aferini yere düşürmek istemedim ve değerlendirdim buyurdu.
Çok önemli bir göreve gelmenin ve getirilmenin burada nefis bir kriterini görüyoruz.
En mesud ve bahtiyar kul,Yüce Allah'ın muvaffakiyetine mazhar olan kişidir,en şanssız kul'da, Yüce Allah'ın onu yalnızlığa itip kendi nefsi ile başbaşa bıraktığı kişidir.
Bu kısa yazımızı Rasulullah efendimizin bu hususta bir duasıyla bitirelim "Allah'ım sevdiğin amellere, sana sadakatle tevekkül etmeye,senin hakkında hüsnüzan beslemeye beni muvaffak etmeni istiyorum"
Cami'us Sağîr Hadis no : 1517.
Allah'ım! Rasulullah efendimiz senden ne istediyse biz de senden onu istiyoruz bize nasip eyle, bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi rızana muvaffak eyle. Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
16 Temmuz 2024 Salı