Sayın Müdürüm, uzun zamandır çivi çakılmayan Adana'mıza hoş geldiniz. Şahsi beklenti ve menfaatten uzak, Adana insanımıza faydanız için size bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bunlar sadece benim değil, gönül ehlinin beklenti ve tavsiyeleridir. Ya kulak verir ve hikmetle hareket edip "sizin en hayırlınız, insana en faydalı olandır" Nebevî çağrıya namzet olursunuz ya da siz de çivi çakmadan, kul hakkıyla Adana'dan ayrılıp gidenlerden olarak ahirette hesaba dahil olursunuz.
Sayın müdürüm!
Evvela siz sadece hükümetin değil aynı zamanda devletin temsilcisisiniz. Hükümeti temsil ederken devlet adamı kimliğinizi unutmayın.
Adana'da her okulda bulunan her öğrenciden sorumlusunuz. Bu sebeple halka açık olmalı ve derdi olan veliler, öğretmenler ve öğrencilerin derdiyle dertlenmisiniz.
Müdürlüğünüzü icra ederken eşitlik ilkesine değil adalet ilkesine göre hareket etmelisiniz.
Her yasal olan helal olmayabilir. Kanun boşlukları ve hukuk boşlukları varsa adaleti sağlamak için cesaretle milletin faydasına kullanmalısınız.
Devlet ile sivil toplum bir olunca nesiller ihya eder. Sivil toplumla iş birliğine ağırlık verin. Nitekim sadece devlet memurları ile medeniyet inşa edilmez. Tarih buna şahittir. Aynı zamanda sadece size yakın STK'lar ile kısır döngü hizmete çalışmayın, hizmet yerine hezimet olur da siz hizmet zannedersiniz.
Elbette sendika ve siyaset sizden talepleri olacaktır. Makul olanları elbette yaparsınız. Lakin tek bir sendikanın veya siyasetin ağına düştünüz mü, hem adaleti hem diğerlerini kaybedebilirsiniz. Size yanlış yaptırdıkça yaptırırlar. En son siz harcanırsınız da onlar kaldıkları yerden yeni müdürle yoluna devam ederler. Olan size olur.
Vazifenizin bir sonu vardır. Geldiğiniz gün belli olduğu gibi gideceğiniz gün de bellidir. Sadece siz bilemezsiniz. Haksızlığa, kul hakkına imza atmayın. Hiç bir makam ahirete kul hakkıyla Allah'ın huzuruna çıkmaya değmez.
Sakın ha, rüşvet yemeyin ve yedirmeyin. Nitekim siz her şey yolunda zannedersiniz de aslında devletimiz ensenize çöker de ancak o zaman pişman olursunuz lakin geriye sizden İzzet kalmamış olur. Odanıza gizli kamera konur, oturduğunuz balkonun karşı balkonundan fotoğrafınız çekilir, her şey olasıdır. Lakin ilahi adalettir ki, bir şekilde ortaya çıkar. Önceki gün il müdürü iken sonraki gün elleriniz kelepçeli polis eşliğinde mahkemeye gönderilebilirsiniz. Rüşvet aldığınız kişilerin de başka daha güçlü referansları olabilir. Sizden daha nüfuzlu olabilir. Aman ha rüşvete karşı dik durun.
Öğretmen evinde bile yediğiniz yemeğin fişini alın. Nitekim ağına düşmedikleriniz size iftira atsarsa deliliniz olsun. Lojmanda kalmayın. Kalırsanız bile devlet parası ile tadilat yapmayın.
Menfaatperestlerin ağına düşüp dik duran Gönül insanı okul müdürlerine operasyon niteliğinde operasyon çekmeyin. Nitekim müfettişin niyeti davranışından belli olur. Kimse aptal değil, anlaşılır. Zaten dik duran okul müdürünün eksiği ve yanlışı olmaz.
İl müdür yardımcılarınız ve şube müdürleriniz devlet memurudur. Birilerinin adamlarını getirmek için bunları mobbing ile gönderip hatta tehdit etmeyin. Ses kaydınız alınır, daha yetkili mercilere şikayet edilirsiniz. Birileriyle sizi uğraştırırlar. Onları ya gönderirsiniz ya da siz daha onları göndermeden sizi hiç ummadığınız anda görevden alırlar. Göreve getirdikleriniz "sebep olan işleyen gibidir" hadisi şerifi gereği işledikleri günahlara sizi dahil ederler, ama siz görevde olamayacaksınız.
Yine il müdür yardımcılarınız ve şube müdürlerinizden bazılarıyla ekip kurup diğerlerine kapı kapamayın. Adil olun. İçlerinden ehil olana vazife verin. Tilkiyi kümese bekçi de yapmayın, kümesi insafa da bırakmayın.
Gönül insanlarından bir ekip kurun ve istişareler yapınız. Onların şahsi beklentisi olmaz. Lakin siz "şûra edin kuvvet bulun" hadisi şerifine mazhar olursunuz. Muvaffak olursunuz.
Bir zaman bir müdür için iki yüzlü demişlerdi, ortamda bulunanlar ne iki yüzlüsü kardeşim, 4-5 yüzlü demişlerdi. Aman müdürüm Müslüman dürüst olur. Dürüstlüğü ihmal etmeyin. Unutmayın ki sakalınız bile bir inancı temsil ediyor.
Rize ve Adana bir çok açıdan farklı olabilir. Adana'ya göre hareket etmeniz hikmetli olacaktır. Mesela belinizde silahla okula girerseniz bu hikmetsiz bir hareket olur.
Siz bir İl Müdürüsünüz, bakan veya Cumhurbaşkanı değil. Gideceğiniz okula veya kuruma ona göre gidin. Tevazu gönülde yer edindirir.
Sayın müdürüm!
Adana hizmet bekler. Belki istemeden sizi buraya gönderdiler! Belki başka iller gönlünüzde vardı. Belki başka başka vs. Lakin Rabbimiz yüce kitabı Kur'an'ı Kerim'de "hiçbir canlıya taşıyamayacağı yükü yüklemem" ayeti gereği bu yük omuzlarınıza yüklendiyse, demek ki taşıyabiliyorsunuz. Siz hak yolda adaletle halka hizmet etmeye çalışırsanız, biz de Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ Mefkûremize hizmet yolunda size her yönden destek veririz. Birilerinin egemenliğine girip devlet adamlılığınızı kaybederseniz, bırakın destek olmayı sizi ziyaret dahi etmeyiz. Siz de diğerleri gibi sadece gelip Adana'ya çivi çakmadan gitmiş olacaksınız (hizmet edenler istisna). Dua yerine beddua, hizmet yerine hezimet, sevap yerine kul hakkı ile ayrılırsınız. Duamız odur ki dua, sevap ve hizmet ile ayrılasınız.
Okuyuculara Not: Burada yazdıklarımız İl Müdürü Tüfekçi ile hiçbir alakası olmayıp sadece kendisine tavsiye niteliğinde yazılmış konu başlıklarıdır.
Adnan Kalkan
Eğitimci Yazar
YORUMLAR