Sen Ölünce Kim Ağlar......
Ne olduğunu anlayamadan başlayıp, yine çoğu kere ne olduğunu fark edemeden yoğun bir hengâme içinde sona erecek olan şu hayat serüveninde, merdivenlerin sonuna yaklaştıkça geriye dönük muhasebe yapma ihtiyacını sanırım daha fazla hissediyor insan.
Ve anlıyorsunuz ki ölümün soğuk nefesini ensemizde hissetmeye başladığımızda ilk fark edeceğimiz şey, henüz yapmadıklarımızın yaptıklarımızdan çok daha fazla olduğudur.
İşte ben; öleceğime değil de, ölüm döşeğine yatıp da geride bıraktığım bir ömür için “keşke” ile başlayan cümleler kuracağıma emin olduğum halde, hâlâ o “keşkelerin” içini dolduramadığıma hayıflanıyorum.
O halde kendinize bir iyilik yapın ve hayallerinizi ertelemeyin lütfen. Bir an önce ajandanızın “yapılanlar” bölümünü çoğaltmaya, “yapılacaklar” bölümünü ise azaltmaya çabalayın. Unutmayın ki yarım kalan hayalleriniz için ardınızdan kimsecikler gözyaşı dökmeyecektir. Peki, sen ölünce ne olur, ya da kim ağlar söyleyeyim mi?
Yıldızlar yine dans eder gökyüzünde
Ay ışığı yakamozlar çizer
Güneş doğmaya devam ederken
Kelebekler baharı müjdeler
Çocukların için yalnızca bir hatıra
Dostlarına mazi olursun…
Kim mi ağlar ölümüne?
Kim olacak be kardeşim!
Unuttuğun gülümsemeler ağlar
Yaşamadığın duygular
Ertelediğin hayallerin ağlar
Âh-u zâr ile dolmuş yüreğinde
Merhamet dilenmemek adına gizleyip
Katre katre biriktirdiğin
Gözyaşların ağlar…
YORUMLAR