Dünyanın Dokunuşu Yumuşak Fakat Zehri Öldürücüdür

YÖN LEVHASI

 "Dünyanın dokunuşu yumuşak fakat zehiri öldürücüdür."
İlmin Kapısı Hz. Ali 



Ne zaman ki Rıza-i İlahi, yerini ; rıza-i parti, rıza-i lider, rıza-i seyh'e bıraktı işte o zaman zillet yolu açıldı.
***
Üzuldüğümüz, kahrolduğumuz yalan söylemeleri değil, buna bizim inanacağımızı sanmalarıydı  oysa.
***
Israil'e gemilerle mal gönderenlerin ve izin verenlerin dünyası yükselirken,  ahireti yerlere giriyor. 

Vedat KAHYALAR


Güzel insanlar, 
Çirkin fitneler karşısında eriyip gittiler mi, 
Çığ düşer tüm yüreklere...
***
...gözünü seveyim dikkat et de kendine, özünde iyi bir insandır, dedirtme oralarda...
“Özü sözü bir insan ol!”
Şifanur Özçelik ŞİRİN


Kurb ( yakınlık) yukarı çıkmak ve aşağı inmekle değildir, arada çin seddi gibi olan nefsi benliği ortadan kaldırmakladır.
***
Mümin tavus kuşu gibi olmalı yaptığı iyiliklere güzelliklere başkalarının kendisine izafe ettiği vasıflara ve rengarenk tüylerini pek aldırış etmemeli şükürden aciz Yüce Allah'ın nimetleri onu her taraftan kuşatmış olarak simsiyah ayaklarını görmelidir.
***
İnsanoğlu nisyân ile ma'luldur.
(İnsan unutma hastasıdır)
***
Siz, Ebuzerleşin, Ben de  Ömerleşeyim.
***
Le tekun kemen amara kasran ve harrebe mısran.
(Bir bina yapan fakat bir şehir yıkan gibi olma.)
***
Övdüğünü gereksiz öven,onu gereksiz de zemmeder.
***
Aslolan göklerde meşhur olmaktır, varsın kişi yer(ler) de meçhul olsun zarar vermez.
Ahmet ÖZKAN - E. Müftü


sahip olduğumuz algı, duygu ve düşünce dünyamızın bizim tarafımızdan oluşturulmadığını bilmemizde büyük fayda var. bu yüzden sürekli yanlış yönlendirmelere açık bir pozisyonu taşıyoruz. buradan kurtulmanın yolu ise, elimizde ne var ne yoksa hepsini gözden geçirmek ve ciddi bir yüzleşmeye tabi kılmaktır. bu yüzleşme gerçekleşmeden inandığımız şeylerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış olduğu konusunda hep bir kafa karışıklığı taşıyacağız. cesaret biraz da kendi yanlışlarını gözüpek bir şekilde ortaya çıkarmakta yatmaktadır. bugüne kadar sahip olduğumuz birçok şeyin doğruluğuna o kadar emin oluyoruz ki sürekli bir çatışmanın tarafı oluyoruz. bu yüzden... işte artık bugüne kadar bize ezberletilen ve algılatılan tarihsel, düşünsel, siyasal ve toplumsal algılara ve düşüncelere bir mesafe koymanın zamanı geldi. her şeyi silbaştan yeniden ele almayı deneyecek bir cesarete ve iradeye sahip olup olmadığımız bizim geleceğimizi belirleyecek olandır.
***
Müslüman olmak; müslüman dünya görüşünün inşa ettiği bir yaşam tarzına sahip olmaktır. Dün bu yaşam tarzı aktarılarak öğretilebiliniyordu. bugün ise böyle bir imkan yok. o yüzden adı müslüman ama yaşam biçimi seküler olan insanlar etrafımızda çoğalmaya devam ediyorlar...
***
Kuran, her hangi bir kitap değildir. O müellifi Allah (cc) olan bir Kitaptır. Bu yüzden herhangi bir metin gibi algılanması doğru değildir. Çünkü başka metinlerden hareketle Kuran yorumlanamaz. Ancak Kuran’dan hareketle başka metinler yoruma tabi tutulabilir. Elbette ki Kuran, kendisi gibi vahiy olan kâinat kitabı üzerinden anlaşılmasına çaba gösterilebilir. Ancak kâinat kitabının neliğini de yine gönderilmiş bilgi olan vahiy/Kuran üzerinden betimlemek daha sağlıklı olacaktır. Kuran âlemlerin Rabbi olan, Rahman, Rahim, Aziz ve Alim olan Allah tarafından indirilmiştir. (Secde -2, Mümin – 2, Fussilet – 2,Zümer- 1, Yasin- 5) Bu temel gerçekliği dikkate alarak Kitap ile ilişkiye girilmelidir. Onun yol göstericiliği de yine ‘muttaki’(Bakara- 2) olma ile sınırlandırılmıştır. Yani Kitap samimi bir şekilde kendisine yönelen ve arınma arzusunu taşıyan kişiye yol göstericilik yapar.
***
bende yok olmayan sen sende yok olmayan ben üzerinden kurulacak ilişki sahici bir ilişki olur...
***
Bütünü görmenin yolu tenakuzun iki tarafını aynı zeminde görmektir. Fark üzerinden okumadan bütünü görme ihtimali yoktur. Bütün ayrımları ve zıtları ile birlikte idrak edilir...

Abdulaziz TANTİK


Yalnızım  ve yalnızdım
Hakk'tan gayrı kimsesizim.
Kimse sesimi işitmez.
***
Gökmen CAN



Tutmayacağın nasihati isteme, yapmayacağın sözü verme! Vaz geçtiğin günaha da dönme; dönek olursun!
***
 Mimariden anlamayan koca bir saraya baksa, ancak bir taş yığını görür
***
Ve sonra alışıverdik, 
Feryatlar ney namesi, 
Ölümler kutsal,
Harabeler ahiret azığı,
Masumlar sadakalık oldu!
Sonra içimizde birşeyler öldü...
Sonra? Tekrar çerezleri alıp TV karşındaki locamıza kurulduk!
Biz öldük öldük!
Son vicdan kırıntısının da 40'ı çıktı zaten!
Rabbenâ, vagfirlenâ, zûnubena...
***
Arslanlar gibi aleme nizam veren, krallara taç giyme icâzeti veren koskoca medeniyet temsilcileri pençelerindeki tırnaklar sökülünce, meskin kediler gibi ulufe bekler oldu, avcılıktan av derecesine düştü...
Aga, bize ne oldu?
***
Şikâyet Etme! BİRŞEY YAP!
Ramazan YÜKSEL