Millet İttifakı Seçimi Kazanabilir mi?

Vedat KAHYALAR

Millet İttifakı Seçimi Kazanabilir mi?

3 Aralık cumartesi CHP, büyük iddialarla ve reklamlarla ikinci yüzyıl vizyonunu açıkladı.

Ekonomide, dünya çapında danışmanlar ile parti kurmayları, aylarca çalışıp ekonomideki krizden çıkışın reçetelerini anlattılar. Açıklanan/konuşan isimler gerçekten önemli başarılara imza atmış, seçkin bilim insanlarıydı. Sunumları ise hiç fena değildi.

Sabırla 4 saat izledim programı.
Sonuçta CHP 'nin çözümü neoliberal ekonomik sistem uygulamasıydı. Takdim edilen ünlü finans uzmanları, küresel finans kurumlarının akredite ettiği, neoliberal sistem savunucusu kişilerdi çoğunlukla.

Oysa bugün uygulanan ekonomi sistemi, Özal döneminde başlatılan, acımasız bir kapitalist sistem olan, neoliberal sistemdi. Bu sistemin arkasında yeryüzünün birkaç efendisi vardı. KÜRESEL FİNANS SİSTEMİNİ elinde tutan, Rotschildler, Rockefeller, ABD'den, İngiltere’den önemli finans kurumları, üniversiteler, STK'lar...

Türkiye, uzun süreden beri bu küresel efendilerden kaynak temin ediyor, insafsız, yüksek faizler ödüyordu.

Suriye'de; içerisine sokulduğumuz çıkmaz, ABD'nin, PYD aşkı ve bölgeye, aleyhimize silah yığması,Yunanistan'ın tahrik edilmesi, sınırımızdaki Dedeağaç'a silah yığılması, AB'nin neredeyse 70 yıldır bizi birliğe almamasıyla, yönümüzü biraz doğuya çevirdik. Rusya ile yakınlaşma, Ukrayna -Rusya savaşında denge unsuru olmamız, Şanghay İşbirliği Örgütüne gözlemci olarak davet edilmek, küresel finans efendilerini oldukça rahatsız etmişe benziyor.
Şimdi 500 milyar dolara yaklaşan dış borç, yüksek enflasyon, dışa bağlı tarım ve sanayinin rahatlaması için; aynı çevreler, farklı yol arkadaşlarıyla benzer senaryoları devreye almak istiyorlar.

Bunun için sadece CHP yeterli mi? Elbette hayır. Seçimleri 6.lı masa kazanırsa, muhtemelen bu kadro,Ali Babacan liderliğinde çalışacak.

Çok uzun bir süreden beri ekonomimiz, eğitimimiz, tarım, sanayi ve sosyal yaşamımız bize ait, özgün, bağımsız değil.

Üzülerek yazmalıyım ki, dünya koşarak gelişirken biz çok yavaş kalıyoruz. Ayaklarımıza vurulan iki önemli pranga var; biri terör ve terör örgütleri, ikincisi siyaset sınıfının bitmek tükenmek bitmeyen ihtirasları ve yetersizliği.

50 yıldır Türk siyasetini yakından takip eden biri olarak gördüğüm; liyakat yerine sadakat!- Toplumun zenginliği yerine az bir grubun zenginliği,
- Üretim yerine inşaat,
- Eğitimde sorgulama yerine ezber,
- Toplumu geliştirmek yerine günü kurtaran algı,
- Vatana/millete bağlılık yerine lidere sadâkat
- Üretimde inovasyon, ARGE yerine, yarı mamulden üretim, çoğunlukla geleneksel, kolay üretimler (tekstil, plastik...) ama bolca ithalat
- Atamalarda, işe alımlarda bilgi/beceri odaklı olmak yerine, nepotizm!

2023 seçimlerinde neyi seçeceğiz?
Gerçekten bir değişim olacak mı?
Partiler, ittifaklar değişebilir ama sistem sabit mi kalacak?
CHP ve 6.lı masa partileri; bu seçimlerde somut projelerle üretimin nasıl artırılabileceğini, enflasyon canavarının nasıl dizginleneceğini, halkın refahının nasıl yükselebileceğini, bir ev almanın, araba sahibi olmanın ulaşılamaz hayal olmaktan nasıl çıkabileceğini, adaletin nasıl sağlanacağını, eğitim sisteminin üretim ve gelişim odaklı hale dönüşümünün nasıl olacağını, dinine bağlı milyonların hassasiyetlerine nasıl saygılı olacaklarını inandırıcı bir tarzda anlatabilirlerse...

Son olarak ta Kürt kökenli yurttaşların da gönüllerini almayı becerebilirlerse, seçimleri kazanabilirler.

Ak Partideki metal/mental yorgunluk henüz yerini dinamizme, yenilenmeye bırakmadı.

Bu enflasyon ve yaşanan olumsuzluklar varken muhalefetin işi çok kolay görünüyor.

2023 seçimlerinin milletimize hayırlar getirmesini dilerim.