Keşfedilemeyen Altın Madeni: Adana

Vedat KAHYALAR


Adana'da "yeni" projesiz, heyecansız bir seçim süreci yaşanıyor.
Günden güne daha da kalabalıklaşan, yoksullaşan, sanayisi yerinde sayan, trafiği sarpa saran, kente rengini veren pamuktan uzaklaşan, çağın gereklerine uygun gelişemeyip, şişen bir kent, Adana.

İkinci dünya savaşı sonrasında, yerin altında 7 katlı metro hatlarıyla tanışan batı kentlerine imrenmeyi bir kenara koyduk, Konya gibi, Gaziantep gibi, Eskişehir gibi olabilmenin hayalini kurup duruyoruz onlarca yıldır.

O şehirlerde sıradan hale gelmiş kent içi düzenlemeler, ulaşım çözümleri, sosyal alanlar, çevre yolları, metrolar, iş ve üretim alanları planlamaları, hayvanat bahçeleri, sokak hayvanlarına yönelik insani önlemler... vs Adana’nın gündemine bir türlü giremiyor. Varsa yoksa personel yerleştirme, gıda kolisi dağıtma, yoksullara dişe dokunmayan yardımlar...

Bu kentin ihtiyacı olan düzgün bir kent meydanı, dümdüz bir coğrafyaya sahip Adana'da, niye bu güne kadar başarılamadı?

Kentin inci kolyesi olan Seyhan Nehri ne zamana kadar etrafı işlenmeden, kendi kendine akacak? Seyhan Nehrinin en azından 5 km'lik bir kısmı, kanala dönüştürülüp iç göl/durgun nehir konumunda kente kazandırılamaz mı?

Nehrin çevresinde kebapçıların, yerel gastronominin yer alacağı restoranlar, cafeler eğlence ve kültür merkezleri kümelenmesini yapılandırmak çok mu zor?

Nehrin, Adanalının ve iç/dış turizmin kullanımına açılması kent ekonomisine olumlu katkılar sağlamaz mıydı?

Kentimizin içinde yer alan göl ve nehrimizin, yaşamımızda neredeyse hiç yer almaması Adanalıyı üzüyor.

 Dünyada böyle bir coğrafi güzelliğin ender bulunabildiği halde bu güzelliğin yerel yönetimler tarafından neden bu kadar ihmal edildiği affedilemez bir durumdur. Seyhan Baraj Gölünün çevresinin ve yollarının uzman bir ekip tarafından planlanması ve uygulamaya alınması. Kurttepe sonrasındaki başıbozuk yol ve tesislerin görsel ve mimari yapılarının düzenlenmesi, köprülerdeki tehlikeli balık tutma faaliyetlerinin düzenlenmesi, kahvaltı ve diğer restoranların cazip projelerle desteklenerek kent turizmine katkı sağlaması gerçekleştirilmelidir.

Teleferik Hattı
Taşköprü ile Hidroelektrik santrali arasına, nehrin üzerinden geçecek bir teleferik hattı yapılarak yemyeşil ve masmavi bir yolculuğun önü açılabilmeli, Adana’nın muhteşem doğası ve tarihi yerlerinin yüksekten izlenmesi ve fotoğraflarını çekmek isteyen yerli ve yabancı turistlerimize imkân sağlanmalıdır.

Kurulacak teleferik hattında; Tarihi Taş köprü, Tepebağ evleri, Merkez camii, Okaliptus ormanı, Hidro elektrik santrali durakları/platformları olmalı. Bu teleferik hattının hidroelektrik santrali civarından, göl üzerinde karşıya bağlanması ile ve bu bağlantı noktalarında alt yapısı hazırlanarak kafe, restoran benzeri işyerlerinin açılması sağlanarak turistik cazibe artırılarak gerek hemşehrilerimizin gerekse de dışarıdan gelecek yerli ve yabancı turistlerin iyi vakit geçirmeleri sağlanabilir.

İşsizlikte rekorlar kıran bu kent için yatırım ortamı hazırlama kaygı ve projeleri en çok belediyelere yakışırdı.

Mesleki özellikleri dikkate alarak kurulacak ihtisas küçük sanayi siteleri bu kentin en önemli ihtiyaçlarındandır oysa.

Parti değiştirmeler, kaybettirme odaklı kampanyalar, intikam kokan kampanyalar, imar rezaletlerini hedefleyen çıkar odakları, belediye meclisi üye adaylarının nitelik sorunları, aday adayı olmadıkları yerlerden aday olup adapte olamayanlar... Tekmili birden bu şehirde bolca yer aldı gündemlerimizde.
Oysa İşsizlik, fakirlik, ulaşımda yaşanan yanlışlar ve ilkellikler, yoğun trafik, niteliksiz göçler, imarsız büyüme, sağlıksız mahalleler, kentsel iyileştirmenin azlığı, altyapı ihtiyaçları, sanayi bölgeleri oluşturma ve organizasyonu vs sorunlarımız dağ gibi birikmiş kurtarıcılarını bekliyor.

Dilerim, kim seçilirse seçilsin Adana kazansın. Artık ölü toprağı silkelenip atılsın.