İklim Kanunu Dayatması Reddedilmelidir!
Sanayi devrimini kaçıran, hâlâ da tam olarak yakalayamamış Türkiye'nin iklim kanununa bu kadar gönüllü sahiplenmesi ilginç.
200 yıldan beri sanayi üretiminde zirvede olan Batı ülkeleri, diğer bir deyişle karbon canavarları bu tür kanunlara yaklaşmazken, bize ne oluyor?
Bu kanunla; zaten beli bükülmüş olan tarım ve hayvancılık kısıtlanacak, daha da geriye gidecektir.
Ya sanayi üretimi?Yeni gelişmeye başlayan endüstriyel üretim çabaları ürkütülecek, korkutulacak ve azaltılmaya çalışılacaktır.
Üretimi ihmal etmeden çevreye de duyarlı olabilirizGünümüzde kalkınma ve ekonomik büyüme için üretim faaliyetleri büyük önem taşıyor. Ancak bu süreçte çevreye verilen zarar da göz ardı edilemeyecek boyutlarda. Bunu kabul ediyorum. Ancak, doğal kaynakların tükenmesi, hava ve su kirliliği, toprağın verimsizleşmesi gibi sorunlar, üretimin çevreye duyarlı bir şekilde yapılması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Çevreye duyarlı üretim, sadece doğayı korumakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadede sürdürülebilir kalkınmayı da destekler.
Geri dönüştürülebilir malzemelerin etkin kullanılması, enerji verimliliğine önem verilmesi ve atıkların minimuma indirilmesi gibi uygulamalar hem üretimin devamlılığını sağlar hem de çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltır.
İnsanlık olarak artık şunu fark etmeliyiz: Doğayı yok ederek elde ettiğimiz hiçbir kazanç, uzun vadede gerçek bir kazanım değildir. Bu nedenle üretim yaparken çevre bilinciyle hareket etmeli, teknolojiyi ve bilimi doğayla uyum içinde kullanmalıyız. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın yolu, üretim ve çevre arasındaki dengeyi kurmaktan geçiyor.
Milletvekillerimizin, iktidarların; çevre ile uyumlu endüstriyel ve tarımsal üretim metotlarını öne çıkaran verimli usuller üzerine kafa yormaları, üniversiteleri ve ilgili kuruluşları bu yönde teşvik etmeleri bu ülkeye yapabilecekleri en büyük hizmet olacaktır.
İklim kanunu bu hâliyle bu ülkeye zarar verir.
Reddedilmelidir.