Gazze Kazanacak, İnşallah

Vedat KAHYALAR

"Düşmana karşı zaaf göstermeyin, gevşemeyin, mağlup olduk diye mahzun da olmayın. Eğer siz samimi mü'minler haline gelirseniz, daima galip gelecek ve her yerde hâkim olacaksınız." *¹

" Nice sayıları az topluluklar, Allah'ın izni ile büyük kalabalıklara üstün gelmiştir! Ve Allah güçlüklere karşı sabırlı olanlarla beraberdir." *²

Gazze yanıyor. Çocuklar ölüyor, kadınlar ağlıyor, şehirler yerle bir ediliyor. Biz ise ellerimizi semaya açıyor, dua ediyoruz. Peki, Allah-u Teâlâ bizden yalnızca dua etmemizi mi bekliyor?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) neden kötülerle, müşriklerle savaştı? Neden sadece dua edip belayı savmadı? İçimizde Resûlullah’tan ya da Ashab-ı Kiram’dan duası daha makbul biri var mı? Onlar neden zalimi yalnızca kınamakla yetinmeyip, bizzat mücadele ettiler? Bu uğurda can verdiler, bedel ödediler.

Bugün mazluma dua, zalime beddua ile yetinmemizi isteyenler; gerçekten Kitap’a ve Sünnet’e mi çağırıyor bizleri?

Oysa ki dua elbette önemlidir; ama dua kadar, hatta ondan önce gelen bir şey daha vardır: Fiil, Tavır, Mücadele.

Somut Adımlar Atmak Gerekmez mi?

İsrail ile tüm diplomatik ilişkiler kesilmeli.

Her türlü doğrudan ve dolaylı ticaret sona ermeli.

Limanlar, hava sahası ve istihbarat üsleri (Kürecik gibi) İsrail’in hizmetine kapatılmalı.

İsrail’de savaşan TC vatandaşları soykırım suçundan yargılanmalı.

Filistin direnişine silah ve mühimmat desteği verilmeli.

İsrail’e destek olan tüm firmaların faaliyetleri sonlandırılmalı.

Tüm dünyaya bu zulüm etkili biçimde duyurulmalı.Bu adımlar atılsa, bu duruş sergilense; daha İslami, daha ahlaki, daha vicdanlı ve akıllıca olmaz mıydı?

Zira Allah, sadece edilen dualara değil, yapılan fiilî çabalara da bakar. İslami ve Kur'ani duruş budur.

Gazze Kirletilemez
Gazze; Trump’un, Netanyahu’nun, şımarık Arap soytarılarının, haramla beslenen işbirlikçilerin fuhuş yuvası haline getirileceği bir yer değildir.

Allah (cc), her noktası secdeyle yoğrulmuş o mübarek topraklara bu kirin bulaşmasına izin vermeyecektir.

Gözyaşlarıyla dua eden Gazze’li çocuklar, kadınlar hatırına…
ABD ve Avrupa üniversitelerinde sesini yükselten insan hakları savunucuları hatırına…

İspanya, Fransa, Güney Afrika’daki Hristiyan, Vicdan sahibi Yahudi, Hindu, ateist, deist Gazze dostlarının samimiyeti hatırına…
İslam coğrafyasında Gazze için içi yanan, kalbi sızlayan ciğeri yanan Müslümanlar hatırına…

Gazze kazanacak. İnşallah.
Bugün hâlâ mezhep farklarını, göçmenliği, hicreti, adam başı doları konuşanlar; bu zulmün tam ortasında hâlâ başka gündemler peşinde koşanlar, açıkça bir operasyonun aparatıdır. Müslüman sıfatı taşımaları, yalnızca ateşlerini artırır.

Amerikan planlarına alet olmak utanç vesilesidir.
Büyük Şeytan Amerika, tarihi boyunca kendi çıkarlarına uyumlu çalışmayan bölge ülkeleriyle savaş halinde oldu. İran, Irak, Libya, Filistin, Lübnan, Afganistan, Yemen ve Suriye Amerikan çıkarlarına aykırı hareket ettiği ya da bölgeyi dizayn etmek istediği için hep Amerika'nın baskı ve ağır yaptırımları altında kaldı. Merhum İmam Humeyni,  Amerika tarafından övülen ülkeler için şöyle demişti: "Amerika'nın Bizi Övdüğü Gün Yas Tutmamız Gerekir!" 
Amerika ile tehlikeli işbirliklerine  girmek Allah'ı karşımıza almaktır.

Rahmetli Seyyid Kutup Amerika'dan bahsederken şöyle söylüyor: 
"Amerika'dan nefret ediyorum. Fakat Amerika'nın vicdanına sığınan Müslüman'dan daha çok nefret ediyorum."

Rabbimiz! Bilsin ki biz bu işbirlikçi operasyon artıklarıyla dünya ve ahiret açısından hiçbir bağ kurmuyoruz.

Bizi Trump’la, Netanyahu’yla, Salman’la, Sisi’yle değil…
Resûlullah (s.a.v) ile, Hz. Ali ve Ehli Beyt’le, Gazze’li mücahitlerle haşret!
¹ Âl-i İmran 139
² Bakara 249