En İyilerimiz Giderken...

Vedat KAHYALAR

Sesli Makale Dinle Değerli okurumuz, browser'ınız maalesef ses dosyasını desteklemiyor
En iyilerimiz giderken, ülkenin geleceği de dibe sürükleniyor. Çeşitli hilelerle israil'le ticaretin sürdürüldüğünü bilmeyen kalmadı. Bunun israil'in ve bu işi yapanların işine geldiği, zenginliğe yol açtığı açık. Azeri Petrolü, Ceyhan Botaş'tan İsrail'e ulaşıyor.   Ortadoğudaki uçan kuşu tespit eden, izleyen, dinleyen Kürecik üssü hâla açık ve Amerikaya her türlü istihbaratı anında veriyor.   Türk uçuş sahası, İsrail uçaklarına ve israil'e uçan uçaklara açık...   İnterneti, bilgiye ulaşma kaynaklarını en iyi kullanabilen gençlik bunları biliyor ve görüyor.   Sizce ne düşünüyorlar ?   Bu ikiyüzlü davranışlar; ATEİZM ve DEİZMİ teşvik ediyor. Kurumlara güven sarsılıyor.   En nitelikli gençlerin yurt dışında okuma, çalışma ve yaşama arzusu normal rakamların çok üzerinde olduğu bilgisi maalesef sadece bizim canımızı acıtıyor.  Bu vebali bilin !  ASAL Araştırma’nın Ağustos 2024'te gerçekleştirdiği anket, Türkiye'de kurumlara olan güvenin büyük oranda sarsıldığını ortaya koyuyor. Halkın en çok güven duyduğu kurumlar arasında yüzde 19,7 ile ordu ve yüzde 16,5 ile polis başı çekerken, siyasetçiler, yargı ve medya en düşük güven seviyelerine sahip. Ankete katılanların önemli bir bölümü, hiçbir kuruma güvenmediğini belirtirken, genel anlamda kamuoyunun kurumsal güven konusunda büyük bir kırılma yaşadığı gözlemleniyor.   Araştırmanın detayları şöyle: Türkiye'de en güvendiğiniz kurum ?

Ordu:%19.7

Polis: %16.5

Cumhurbaşkanlığı:%11.1

TBMM:%10.2

Bankalar:%4.2

ÖSYM:%4.0

YSK:%3.5

Belediyeler:%2.9

Diyanet:%2.0

Yargı:%1.4

Politikacılar:%1.0

Medya:%0.9

Hepsine güveniyorum:%4.4

Hiçbirine güvenmiyorum:%18.2  Kurumlar bu güvensizliği yaşarken  En iyilerimiz geleceği başka ülkelerde arıyor ve ülkenin geleceği de dibe sürükleniyor.   Ülke kaynaklarının en yüksek paylarını harcadığımız; Diyanet, üniversiteler ve yargının yansıttığı imaj hiçte iç açıcı değil.    Savunma sanayi fonuna ek kaynak denilerek, kredi kartlarında 100 bin lira üzerinde limiti olanlardan 750 TL alınacak denilince yüzbinlerce vatandaş bankalara neden hücum etti ?

Bu ülke gerçekten tehlikeye düşse, paranın kölesi olmuş, daha fazla para uğruna dinini ,imanını toprağa gömmüşler değil, bu ülkenin yoksulları, işçileri, köylüleri, öğrencileri cepheye koşacak; Askeriyle kolkola, sırt sırta dayanışma ile zaferlere koşacaktır. Emin olun ülkeyi ilk terk edecek olanlar hamâsetle, din, vatan, etnisite kavramlarını en fazla dillendirenler olacaktır.   750 TL vermek istemeyenleri vatan hainliği ile suçlayan "zihniyet" yukarıdaki güven araştırmasından hiç bir şey anlamamış demektir.    En güçlü yanlarımız : Genç nüfusumuz ve tarımda kendine yeten bir ülke olmamızdı. Şimdi ikisi için de tehlike çanları çalmaya başladı. Maalesef her ikisinde sergilenen plansızlık , yanlış politikalar bu güçlü yanlarımızı geleceğin büyük beka sorunu haline getirmeye başladı bile.