Fe inne meal usri yüsra, İnne meal usri yüsra

Turgay BAŞBOĞA

Fe inne meal usri yüsra, İnne meal  usri yüsra...

Hissedilen her şeye cümle kurulamıyor.

Artık kelimeler de tükeniyor. 
Kimseye bir şey açıklamıyorsun,  
Her şeyi içinden sessizce yutuyorsun, 
kimseye bir kelime bile etmiyorsun.

Sadece susuyorsun...

Bir şey anlatmanın imkansızlığını
Hatta anlamsızlığını anlıyorsun...
Yaşadıklarını kendi içinde çözmeye çalışıyorsun, 
Onca yükü tek başına yükleniyorsun

Bir tek senin yükün gibi...
 
 Şehadet ederim ki senin;

Gökyüzü kadar özgür ,mavi bir yüreğin,
Zalimi korkutan ve çıldırtan gülüşlerin var.
Düşmanlarına saldığın kahredici korkular,
Dostlarına verdiğin sonsuz güven var.
 
Her şeye rağmen sonsuz bir sabrın,
Bir kıvılcıma bakan sınırsız öfken var.
Yeri gelince bir mücahide dönüşen,
Onurlu,vakarlı,cesur savaşçı bir yüreğin var.

Bana hala toprağa sızan kanından yadigar
Göğüs kafesimdeki onulmaz  yaralar...
İçimde aralıktan süzülen bir hüzün var,
Ne yazabiliyorum,ne söyleyebiliyorum,
Ama İçimde el değmemiş sözcükler var...

Kanınla çizdiğin resimler aklıma kazınıyor,
Ne yağmur, ne kum fırtınası, ne sel, ne kar,
Silemiyor  örtemiyor götüremiyor onları
Melekler bile sana  hayranlıkla bakıyor
Kokuna bayılıyor, Güzelliğini kıskanıyor 

Sen aşklarını "Yüsra" bilmişsin 
Zorluktan sonra gelen refah ve huzur
Melekler adını "Yüsra" koydular
Şehadetinden sonra ki refah ve huzur 

Ah can  parem biricik Şehidim;
Dünya"da imtihanım Ahiret'te şefaatçim...