Sen ki Ey Kudüs...
Sen ki Ey Kudüs, kapısında “Lâ ilâhe illallah, İbrahim halîlullah” yazılı olan kutlu şehir. Sen ki Filistin’in ortasında açan Kudüs Halesi. Sen ki gözümün nuru Mescidi Aksa. Sen ki Kubbetüs Sahra’ya bakan güzel şehir. Sen ki Moriya Dağında seçilmiş bir belde.
Sen ki Ey Kudüs, yedi giriş kapısından kırk adım yüksektesin. Ammar, Beyrut ve Şam’a komşusun. Kızıl Deniz’e dalar gözlerin, surlarla çevrili güzel şehir. Halil, Cedid ve Amud’dan gel her biri kutlu kapı. Sahire, Megaribe ve Esbat’tan gir hepsi şanlı heybetli kapı. Zeytin Dağının tepesinden ağır ağır yürü. Hz. Davut Kapısından selamla El Aksa’yı.
Sen ki Ey Kudüs, üç dinin atası Hz İbrahim’in emanetisin. Hanımı Sara annem senin beldende emin. Oğlu Hz. İshak her daim burada yemin. Kabri El-Halil kasabasında hemen yanında metfun. İshak, Yakup, Yusuf peygamberlerin ve Sârâ Annemizin kabirleri de burada defin. Ruhuna Fatihalar her an gönderilir.
Sen ki Ey Kudüs, Hz. Musa ve Hz. Harun İsrail oğullarıyla Mısır'dan çıkıp Kızıldeniz'i geçince Yüce Allah’ın emriyle, onları sinende saran ağırlayan kutlu şehirsin. Hz. Musa, Mescid-i Aksâ yakınlarında vefât ettiğinde toprağına emanet oldu metfun.
Sen ki Ey Kudüs, Hz. Davut, sapanıyla zâlim Câlut'u öldürdüğü an muzaffer bir asker olarak şehre girdi. Gücün dünyaya eş özel bir seyirsin.
Sen ki Ey Kudüs, Hz Süleyman’ın, cinlerden ve insanlardan oluşan ordusu ile kurduğu hâkimiyeti, muhteşem bir saraydan izleyensin. Babasından aldığı taht şehrini yeryüzünün başkenti yaptı görensin. Hz. Süleyman'ın mâmur ettiği bu kutlu şehirde durmadan yürü ey Kudüs güneş sensin.
Sen ki Ey Kudüs, Hz. Zekeriya testerelerle doğrandığına, Hz. Yahya'nın başı kesildiğine şahit oldun. Hatıraların bilirim hüzünlü yüreği koca bir dev şehirsin.
Sen ki Ey Kudüs, Hz. Meryem, Mescid-i Aksâ'nın doğu tarafındaki hücresinde îtîkâfa çekildiğinde ona dost oldun. Hz. İsa, komşu kent Beytüllahim'de bir mucize olarak babasız doğdu, daha bebekken konuştu şahit oldun. Kudüs'te insanları hak dine dâvet etti. Hem bedenlere, hem gönüllere hekim oldu. Dost oldun. Kutlu şehirden semâlar ötesine, Rabbinin katına yükseldi. Şahit oldun ömürsün.
Sen ki Ey Kudüs, Peygamber Efendimizin Miraç yolculuğunda Burak'a binip Mekke'den sana, senden arş-ı âlâya yolculuk yaptığı kutsal şehirsin. Nebiler nebîsi olup tüm enbiyaya rehber olduğu yersin. Peygamber Efendimizin hicretten sonra 17 ay boyunca, namaz kılarken Mescid-i Aksâ'yı kıble edindiği, yüzünü sana döndüğü aziz şehirsin.
Ey Bâbil kralı Nabukadnezar ellerin kırılsın! Nasıl kıydın bu şehre. Yaktın, yıktın, yağmaladın, talan ettin yıllarca. İsyanlarla, işgallerle, kanlı savaşlara mâruz kaldın Ey Kudüs. Defalarca halkın sürgünlere gönderildi. Gözünün yaşı dinmeden akar Kudüs.
Hadi kendine gel kutlu şehir. Şahitsin bunca zaman. Dön hadi yüreğim halin nicedir perişan. Batıya bakmaktan çarmağa gerilmiş insan. Yüzlerin çehresi kayıp akıllar tutuk hep nisyan. Ey Kudüs sözüm olsun bir canım var hep isyan.
Allah’a and olsun ki tek nefeste vermezsem. Mazlumu üzenleri tek sözümle ezmezsem. Karar anına değin rükuya eğilmezsem. Ey Kudüs sözüm olsun bir canım var hep isyan.
Şifanur ÖZÇELİK ŞİRİN
10.11.2023