Sınıfta Kaldılar

Sezgin Duyar


Hikâyede var ki, tilki; “Yılan kardeş! Gayemiz aynı, karşıya geçmek istiyoruz, sarıl boynuma yüzerek birlikte karşıya geçelim” der ve bu şekilde ırmağa atlayıp yüzmeye başlarlar. Karşı tarafa yaklaştıkları sırada yılan tilkinin boğazını sıkmaya başlar, boğmaya yeltenir. Nefesi kesilen tilki şaşkınlık içinde ve zorlanarak, yılana neden böyle yaptığını sorunca: Yılan; “Tilki kardeş! Benim cibilliyetim böyledir. Ben yılanım. Karakterimin gereğini yapıyorum. Boğazına dolandığım kişiyi boğarım.”

İslama açılmış dünyanın en acımasız savaşına, ne yazık ki Gazze’de canlı yayınlarla şahit oluyoruz. Üstelik savaşı açan, bu yüzyılın başlarında soykırıma uğramış (?) bir ülkenin silahlı kuvvetleri tarafından!

İçlerinde belki hala soykırımdan kurtulmuş yaşayan mağdurları yaşıyorken. Ellerindeki silahın tetiğini çekenler ve çektirenler,  en azından bir yakını o acıları yaşamış oldukları halde vahşi cinayetleri işliyorlar. Bu normal değil!

Anlıyoruz ki İsrail, bu acımasız katliamları karakterleri gereği yapıyorlar. Görünen o ki, bilinen tarih boyunda 28 kez yurt edindikleri mekânlarından sürülmüş, 2000 yıl yersiz yurtsuz dolaşmış, zillet ve meskenet tokadını yemiş bu kavim, yine karakterleri icabı fitne ve fesadın, terörün ve teröristin finansörü olmayı birincil vazife sayıyorlar.

Hal böyle iken kuruluşlarının önünde “international – uluslararası” ünvanlı, bu kuruluşların varlık nedeni, Müslümanları zayıflatmak, zayıf düşürmek, hastalıklar için yaşayan, kendi farmakolojilerine muhtaç kalmasını sağlamakmış.

Duyulması ümidiyle:
İslam ülkelerinin ilgili birimleri muhakkak bir araya gelip, batının kendi müktesebatlarında kurdukları kurumların alternatiflerini kurup “Tam Müslümanca” projeler kurup acilen işletmeleri gerekmektedir.

Yüz yılı aşkın bir zamandır görülüyor ki, adalet, merhamet, koruma ve asayiş adına büyük bir boşluk var. Boşluğu ve başıboşluğu önleyecek bir ülke, erk bulunmamaktadır. Tüm bu yaşananlar, - böyle giderse – yaşanacaklar daha canımızı yakmaya devam edecek.

Hangi dinden olursa olsun, insanoğlu ekmek su gibi adalete, huzura ve acizliğinde sahip çıkılmaya ihtiyaç duyuyor.

Tüm bu ihtiyaçları sağlayıp, tatmin edici yetenek ve donanım İslam dünyasının mensuplarında bulunmaktadır.

Sınıfta kaldılar; Batı değerlerinin insanlığın beklentilerini karşılamaya hem yetersiz hem de samimiyetsiz olduğu tescillidir. Dünyalar güzeli şirin bir ülkenin, inanç ve samimiyetiyle dünyaya öğretmen olan insanlarını bebekleriyle birlikte katleden, devlet gibi görünen, organize suç şebekesine suçüstü yapılmışken bile, ortada YOKLAR!

Batı değerleri çamura batmış kendini bile temizleyemez olmuş. Zira değerleri değersiz ve çürümüş!

Ezcümle, hamle sırası İslam dünyasına geçmiştir. Küresel adımlar atılmalıdır. Her alanda en güçlü olmanın yolları tez elden bulunup uygulamaya konulmalıdır.

Rahatlıkta yazabilirim ki, küresel projemizin ilk adımı, gazetemizin “*Gelin Dua Edelim” projesi olmalıdır.

Müslümanın sağlam ahiret inancı, onların cezasızlık ve cehennemsizlik iddalarını ağızlarına tıkıyor, bu da onları çıldırtmaya yetiyor, kudurmalarının temel nedeni budur.

* Konu içeriği makaleler içerisindedir.

Diyanet İşleri Başkanlığına Açık Çağrımız ve Teklifimizdir - 09 Kasım 2023 (Gökmen Can)

Heyecan İçinde, Sabırsızlanıyoruz! - 20 Kasım 2023 (Gökmen Can)