5 Haziran Çevre Günü, Neşe Doluyor İnsan!
Yıl boyu çeşitli vesilelerle gündemimizden düşmeyen konu; Çevre. Birileri akletmiş de herkesin gündemi olsun diye, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ilan edilmiş. Esasen çevre, yola sokağa atılan naylon, kâğıt değil. Çevre bir bilim dalıdır. Ne yazık ki önemini geç kavradığımız Çevre Mühendisliği Fakültesi ilk olarak 1975 yılında Ege Üniversitesi, Mühendislik Bilimleri Fakültesi’ne bağlı olarak kuruldu. İlk zamanlar neredeyse el yordamıyla yürüyen mühendislik eğitimi, daha sonraları kendi mezunlarını vermesiyle, mezunların konuya ilgi duymalarıyla birlikte yabancı kaynaklardan elde edilen bilgilerle, çevre iyileştirmeleri daha etkili uygulanmaya başladı.
Ne yazık ki artan endüstriyel sahalarla birlikte daha tehlikeli atık üretilmeye başlandı. Her ne kadar bir sektörün atığı bir başkasının hammaddesi olabiliyorsa da, endüstriyel ve petrol bazlı atıklar toprağın, havanın ve suyun tolere edemeyeceği ve ihmal edilmeyecek kadar dünyanın başına bela olmaya başladı. AB kriterlerine uyma çalışmaları ülkemiz toprakları için adeta bir cankurtaran simidi oldu. Birçok teknolojiyi aldığımız gibi, çevre iyileştirme uygulama ve metotlarını da batı dünyasından aldık, bu konuda öncü olmaya devam ediyorlar. Yeniden başa bela atık bertarafı konusuna gelecek olursak, artık yapımı ve işletilmesi yüksek maliyetli arıtma ve bertaraf tesisleri gündemimize girdi.
Yüksek maliyetli işletmenin yanı sıra, artık tesislerde Çevre mühendisi de çalıştırmak gerekiyor. Zira Çevre bakanlığının koyduğu kriterlere uyma mecburiyeti vardı artık. Bazı işletmeler, yüksek maliyetlerden kaçınmak için çeşitli yollara araya dursun, alıcı ortama verilen atık sular, telafisi çok uzun yıllar alacak şekilde toprağı başka bir şeye çevirmeye başlamıştı artık!
Peki ne yapılmalı?
Geri dönüşüme son derece yüksek önem verilmeli.
Geri dönüşüme muafiyetlerle birlikte destek vermeli.
Belediyeler, çevre koruma daire başkanlığı veya müdürlüklerini vaziyeti idare etme pozisyonundan aktif hale getirmeli.
Çevre il müdürlükleri, sahasına giren tüm kuruluşlarla, çözüm ve önleme üretme konusunda sıkı temasta olmalı.
Atıkların ayrıştırılmasından sonra, gaz elde etmekten başka işe yaramayan eldeyi dağ tepe yaparak hali hazırda ve gelecekte başa bela olacak kirliğin önüne geçilmeli.
Arıtma tesislerinin tamamen ileri biyolojik arıtmaya dönmeleri teşvik edilmeli.
Plandemi hikâyesine yüzbinlerce ton, çeşitli varyasyonlarda dezenfektanları sokaklara döktük, kanalizasyonlara döktük; Müsilaj gibi çevre felaketlerine yol açabilecek kimyasalların kullanımına sınırlama getirilmeli.
Her ilde atık yakma ve bertaraf tesisleri kurulmalı.
Belediyelerin topladığı atıkları teslim ettiği biyogaz elde etmek maksatlı kurulmuş, belediyelerin 30-40 yılını ipotek altına almış anlaşmalar önümüzdeki 5 yıl içinde tamamen ileri atık yakma tesisine dönüştürmeli. (yakım konusunda; ekonomik değeri olan, kağıt, plastik, metal vs. hariç tutulması gerektiğini elbette biliyoruz.)
Eğitim alanlarında, (MEB gibi) çevre konusunun öğrenciler tarafından benimsenmesi sağlanmalı.
Kısacası 5 Haziran dünya çevre günü hakkında ne desem bilemedim