Ramazan Ayının Mağfiret Günleri

Serbest Kürsü



Kadir DEMİRLENK
Çukurova Müftüsü
Ramazan Ayının Mağfiret GünleriRamazan ayı, oruç ve Kur’an ayı olması hasebiyle rahmet ve bereket mevsimidir. Mü’minler için ömürlerinin en bereketli zaman dilimidir. Bu ay içerisindeki son on gün ise içerisinde Kadir Gecesi bulunmasından dolayı Ramazan ayının en faziletli kısmıdır. Bu önem ve değerinden dolayı Hz. Peygamber(sav) ümmetine Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününde ve tekli gecelerinde aramayı tavsiye etmiştir. “Hz. Âişe şöyle demiştir: “Resûlullah (sav), Ramazan"ın son on gününde itikâfa girer ve "Kadir gecesini Ramazan"ın son on gününde arayın." derdi.”(Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 3) “İnanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Fadlü leyleti’l-kadr, 1) Hz. Peygamber kendisi de Ramazan'ın son on günü mescitte itikafa girmiş gece-gündüz bu süreyi ibadetle geçirmiştir.

İtikaf sözlükte “hapsetmek, belli bir süre bir mekanda kalmak, engellemek gibi anlamlara gelir. Istılahta ise, ibadet kastıyla belirli bir süre şartlarına uygun olarak mescitlerde kalmak demektir. İtikaf Kur'an'da zikredilen “Benim evimi, tavaf edenler ve itikâfta bulunanlar için temizleyiniz.” (Bakara 2/125) “Sizler mescitlerde itikâfta iken hanımlarınıza yaklaşmayın.” (Bakara 2/187) ayetleri ile ifade edilirken, Hz Peygamber(sav) inde fiili uygulamalarıyla bize öğrettiği müekked bir sünnettir. İtikaf sürecinde, mescitlerde bulunulduğu süre içerisinde zorunlu ihtiyaçlar dışında dışarı çıkmaya, kişinin söz ve davranışları ile aile münasebetlerine sınır getirilmiştir.  Kişi itikaf süresince; ibadetlerle meşgul olunmalı, Kur'an'ı okuma, anlama yapılmalı, tefekkür, tezekkür, tesbihat, dua, tövbe ve istiğfar ile meşgul olunmalı, vaaz- irşad gibi hem kendine hem de cemaate faydalı olacak salih amellerle kendini meşgul etmelidir.

İtikafa giremeyen kimseler de bu günleri kendi imkanları ölçüsünde değerlendirebilir. Bu günlerde günahlardan, malayani söz ve davranışlardan uzak durarak, insanların kalp ve gönüllerini kırmamaya çalışılmalıdır. Müslümanlar hiç olmazsa gecelerin bir kısmını ibadet ve taatla geçirebilir, ramazan ayı içerisinde yapa geldikleri ibadetleri artırabilir. Namazları camilerde cemaatle kılmaya gayret edebilir. Kur'an okuma ve anlamayı, zikir ve tesbihatı, dua, tevbe ve istiğfarı çokça yapabilir. Hayır ve hasenat işlerini, sadakayı fazlalaştırarak insanlara faydalı olmaya çalışabilir. Hz. Peygamber(sav)in öğrettiği şu duayı bol bol yapabilir. “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizi de affeyle” (Tirmizî, Deavât, 85)  
Müftü Kadir DEMİRLENK Kimdir?
1975 yılında Karaman’da doğdu.
İlkokulu ve hafızlığını Konya’da tamamladı.
Konya İmam Hatip Lisesini 1994 yılında bitirip aynı yıl İlahiyat Fakültesini kazandı.
1997 yılında Konya’nın Ereğli ilçesinde İmam-Hatip olarak göreve başladı.
2000 yılında Selçuk Üniversitesi İlahiyat fakültesinden mezun oldu.
2003 yılında “Kur’an Düşüncesinin Bazı Temel Unsurları” isimli tezle Kelam Bilim Dalında yüksek lisansını tamamladı.
2000 yılında Selçuk Eğitim Merkezine kursiyer olarak başladı.
2003 yılında “İslam Düşüncesinde Akıl Vahiy İlişkisi” teziyle 10.dönem olarak mezun oldu.
2003-2005 yıllarında Konya’nın Hadim ve Kadınhanı ilçelerinde vaiz olarak görev yaptı.
2006 yılında askerliğini yaptı.  
2005-2008 yıllarında Tunceli-Hozat İlçesinde,
2008-2014 yıllarında Niğde- Altunhisar ilçesinde İlçe Müftüsü olarak görev yaptı.
2014-2019  yıllarında   Konya-Karapınar İlçe Müftüsü olarak görev yaptı.
04.12.2019  da Adana Çukurova İlçe Müftülüğünde başlamıştır.
Arapça ve İngilizce bilmektedir. Hale Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kelam Anabilim Dalı doktora öğrenimine devam etmektedir.
Evli olup dört çocuk babasıdır.