Mehmet Güzel - Bu Sokak Çıkmaz Sokak mı?

Serbest Kürsü

BU SOKAK ÇIKMAZ SOKAK MI?
Her zaman söylüyorum şahsi kanaatim Müslümanlar muhalefette kalmalıydı, itiraf edelim ki iktidar bizi bozdu, hele iktidara bu denli değer biçmek onun için her şeyi göze almak, gerekirse yalan söylemek, iftira etmek bizi bütün bütün değerlerimizden uzaklaştırdı.

28 Şubat biz Müslümanlara yönelik yapıldı, adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk, hırsızlık, arsızlık dibine kadar vardı, tüm zulüm ve kuşatmalara rağmen çok azı hariç Müslümanlar kendini bozmadı.

Mücadelenin, direnmenin her türlüsünü yaşadılar ama yılmadılar çünkü onlar Allah'a İman ediyordular, gâh işkence hanelerde, gâh kurumlarda her türlü haksızlık zulüm vardı.

Başörtüsünden dolayı okullarda şiddete maruz kalan bacılarımız, sırf bunlar için ikna odaları kurdu deyyuslar. Bu zamanlarda İslamcılar çok güçlü bir direniş ve sebat gösteriyorlardı çünkü İslamcılık bir muhalefet ideolojisiydi, bir gün önce oruç tutar bir gün sonra bayram yapardılar, hocaların arkasında namaz kılmazdılar çünkü onlar paralı imamdılar, “Dârülharp-Dârulislam” kavramları çok tartışılırdı. Bir gecede ne devrimler yapılırdı! birçoğu devrimlerden ötürü sabah namazını kaçırırdı ama bunun bile farkında değildiler, çünkü bilse idiler bir Müslüman için namaz her şeydi, eğer o namaz dosdoğru ikame edilse idi her şey dosdoğru yolunda olacaktı, ama bilmediler ya da o kadar bildiler.

Haldun Ulvi Alacakaptan deyimi ile "biz parasızlığı İslam bilmişiz", o yüzden İslamcılar iktidarı, mevkiyi, makamı, karıyı kızı, parayı görünce dağıttı maalesef! Zulümlere karşı durdular, iktidarlardan adalet talep ediyordular ama nasıl dağıtılacağından habersizdiler, nihayet devran döndü.
Şimdi maalesef adalet salt bir kesim için geçerli bir parti adaleti, vatandaşların tümü için geçerli bir bölüştürücü devlet adaleti değil.

Konuştuğumuzda en değer verdiğimiz kavramlar ahlak, emanet, ehliyet, liyakat ve takva idi, bugün en çok bu kavramlar yara aldı, hatta takva kavramı tarih oldu, liyakatsizlik liyakat oldu, en koyu AK Partiliyi yolundan çevirin, bir sorun size bin anlatsın! Ama halka kulak verilmiyor, yapılanlar manipüle ediliyor kemikçi taife tarafından, çünkü halk cahil olduğu için kandırılmaları kolay, eleştireni, iyiliği emredip kötülükten nehy edeni, Hakkı adaleti tavsiye edeni hep kendilerinden etiketleyerek, yaftalayarak uzaklaştırdılar, böyle olunca eleştirdiğimiz muhalefet ettiğimiz her şeyi kendimiz yapar hale geldik.

Tüm Türkiye'de aday listelerinin çoğunluğu, teşkilat başkanlıkları, belediye başkanlıkları ehil ellere teslim edilmiyor, ehil olmayan el sizce ne yapabilir zarar vermekten başka.

Sözde halka sorulur. Sözde temayüller yapılır, gerçekten herkes Ankara'ya çağrılır aylar süren tartışmalar kulisler derken en başta hangi adayı belirlemişseler onu seçtirirler, yenilen taife kendi kendilerine bir süre itiraz ederler sonra kaldıkları yerden devam ederler, hatta kendileri bir süre itiraz ederiz sonra eskisi gibi olur derler, çünkü birbirlerini iyi tanıyorlar. Yani halka sorma işi hikâye, oynatılan bir tiyatrodur, Allah var oyuncularda rolünü iyi oynuyor, daha sırıtan görmedim, daha yüksek perdeden itiraz eden görmedim, çünkü kimse samimi değil, bazen öfkeli bazen sevinçli ama her zaman umutlu olabiliyorlar.

Şimdi söyleyin hak, adalet, liyakat bunun neresinde?
Her şeyin en iyisini lider bilir, en iyisine parti karar verir.

Sahi en iyisini kim iyi biliyor?

Yoksa eskiden sohbet halkalarımızda illa dediğimiz ahlak, takva ve liyakat kavramları boş muydu?

Yoksa asıl değerlerimiz onlardı da biz mi yoldan saptık?

Çocuklarınıza Hz. Ömer'i öğrettiğiniz gibi:
"Eğrilirsen seni kılıçlarımızla düzeltiriz ey Ömer" diyen adamı da öğretin
"Üzerindeki elbiseyi nereden buldun ey Ömer" diyen adamı da öğretin
"Allah’ın verdiğini sen mi alıyorsun ey Ömer" diyen kadını da öğretin

Ne olur başkasını suçlamak yerine başkasını eleştirmek yerine özeleştiri yapalım. Özeleştiriden çıkardığımız sonuçları her ne pahasına olursa olsun uygulayalım.

Zafer arayan Müslümanlara!
-Ailemize, çoluk çocuğumuza sahip çıkabilmek zaferdir
-Harama, kul hakkına bulaşmamak zaferdir
-Ahlakımızı muhafaza edebilmek zaferdir
-İbadetlerimize devam edebilmek zaferdir
-Helal rızık peşinde olmak zaferdir
-İdeallerimizi koruyabilmek zaferdir...

İki Cihan Serveri Hz. Muhammed ()in "kızım Fatıma'da olsa..."dediği gibi herkese eşit muamele, herkese eşit adalet, hakça paylaşım esas alınmalıdır.
Demem o ki;
Biz Müslümanız
Biz ahlak sahibi bir topluluğuz.
Herkes için adalet,
Herkes için özgürlük
Ve herkes için ekmek istiyoruz.

Aksi halde bu sokak çıkmaz abiler ablalar...