Gazze Kanla Yıkanıyor, Barutla Kurutuluyor! / Mustafa Baygın

Serbest Kürsü

Gazze Kanla Yıkanıyor Barutla Kurutuluyor

Yazar: Mustafa Baygın
İbrahim Halilullah’ın şehridir Filistin.
Lanetli Kavmin soysuzları türedi, Ye’cüc, Me’cüc hâramîleri dadandı, Böldüler, parçaladılar, elbiseden, yen kadar bir yere hapsettiler Filistinlileri, soykırım bilinmesin diye de, toprakların adına da Batı Şeria dediler.

Yine, elbisenin, Kibrit Kutusu Cebi kadar bir bölgeye sıkıştırdıkları, Annelerini, Babalarını kâtlettikleri, Topraklarını işgâl ettikleri, insânlık dışı muameleye tâbî bıraktıklarını. Kimsesiz kalmış, gençleri, çocukları, eşsiz- evlâdsız kalmış mâsûm ve mâzlûmları doldurdu. Adetâ, açık bir yetimhâne olarak, terk-î diyâr ettirdikleri Çoluk- çocukları yerleştirdiler, Adına Gazze dedikleri alana.

Gazze ki, 45 km2’lik âlâna sâhîp, 1,1 Milyon nüfus bu dar âlânda, yaşayıp, barınmaya çalışıyor. Modern tabirle, AÇIK MÂPÛSHÂNE

Haramiler, Lanetli Kavmin soysuzlarınca Etrafı işgâl edilmiş, Çelikten duvarlarla çevreledikleri Gazze, toprağı ile nüfusu orantısız olan bir şehre dönüştürüldü. Tarîh ilerledikçe, yetimler büyüdü, Anne-Babaları, kardeşleri gözlerinin önünde kâtledilen çocuklar, içlerindeki gizli ve körüklenmiş öfkelerinin intikâm ateşi ile yetiştiler, büyüdüler.

Yeminleri, ahdleri vardı, vatanlarını, yurtlarını kurtarmaya, Katil sürülerinden İNTİKÂM almaya.

Gazze, Deniz ve işgalci, soykırımcı, Asimilasyoncu, yayılmacı, Haydut, Kâtîl, Terörist İsrail tarafından âblûkâ altında tutulmuş ve dünya ile âdetâ tüm bağları kopartılmaya çalışılmıştır.

Lanetli kavmin soysuzları, işgale, soykırıma kendileri uğramış gibi, Gazze’de yetişen her gençten, her bir fertten ölüm ile İNTİKÂM almaya kalkışıyor, tüm gâyr-î Hûkûkukî saldırılarını meşrulaştırmak için, algı ve manipülasyonlarla, Din, Peygamber ve Allah düşmanlarının mediâlarını kullanarak, işledikleri suçu Filistinliler üzerine yıkabilecek dezenformasyon haberleri yaptırıyorlar.

Öyleki, çocukların katledilmesi, yerlerinin, yurtlarının orantısız güçle yok edilmesi karşısında ki, feryâtlarını duyacak, acılarını görecek, gözyaşlarını silecek kimseleri yok etraflarında.

Dünya ülkeleri, Ormandaki, Kurt veya çakal ulumasının sesini dahi duyarlarken, bu mâsûm ve mâzlûmların seslerini duyamıyorlardı.
Hakikaten Gazze’de Sonbahar Yaşanıyor

Evet, çocuklar büyümüş, ama soylarının ve nesillerinin kurutulmaya çalışıldığını çok daha derinden ânlâmaya başlamış ve fîrâsetleri artmıştı. Bu nedenle de bâsîretli davranmaya çalışıyor, Allah’ın (CC) verdiği canlarını ve zor şartlara râğmen edindikleri mallarını korumaya âzmediyorlardı.

Gazze ve Ürdün halkları aynı anda yok edilmek, yerlerinden, yurtlarından sürülmek isteniyorlardı. Çünkü Lanetli Kâvîm oradan uluslararası yol açarak, akıttıkları kan ve gözyaşları ile sulanmış topraklardan para kazanmak istiyorlardı.

Sonbahar dedik ya! Bu kez, sonbahar olmaktan çıkmış, sânki Ağustos ve çöl sıcaklarının hükmü çökmüştü Gazze’nin üzerine.

Dünya ülkeleri mi, Derin sessizliğe gömülmüş, aç, susuz, yokluk içindeki Gazzelilerin yok edilmesini, soykırıma uğramalarını, topraklarının işgâl edilmesini, feryâd-û figânlarını duymaz olmuşlardı.

Türkiye, Ses veriyor, dünyadan tecrit edilmiş Gazze ve Gazzelilere erişmek, yarımlarına koşmak istedikçe, içinde bulunduğu BirLEŞmiş ya da birleşememiş milletler duvarını aşamıyordu.

Bombalarla Aydınlatılıyor, Kanla Sulanıyor

Gazze’de elektrikleri kesen, iletişim olmamasını sağlayan Lâ’netli Kâvîm vicdâna geliyor ve Gazze’yi geceleri bombaları ve füzeleri ile aydınlatıyordu.

Yine susuz bıraktığı Gazze’yi, Öldürdüğü, Kâtlettiği, Teröristçe saldırdığı Gazzelilerin Kanları ve geride kalanların Gözyaşları ile suluyordu

Sonra yine aydınlatma için kullandığı. Özellikle de FOSFOR bombalarının ateşiyle Kan ve Gözyaşı ile ıslanan toprakları kurutuyorlar. Bu kez de, kan ve barut kokuları yayılıyordu arzın her yerine

Gazze’deki Sonbaharda, yapraklarını döken ağaçlar değil, İnsânların kolları bacakları, yâşâm alanları olan binaları kopuyordu.

Bu Sonbahar’da, Gazze’de otlar değil, insanlar kuruyordu.
Neden, nasıl mı?

Lanetli Kavim ve Dostlarının, Cehennem’in Zûmerâsı’na olan mûhâbbet ve sevdâlarının kabarması nedeniyle.

Yurtlarında Sığınak Arayan Millet Olmak
Gazzeliler, kendi yurtlarında, Lanetli Kâvîm’in vahşetinden, Teröristliğinden, Kâtliâmlarından, Ye’cüc ve Me’cüc’ün askerlerinin saldırılarından korunmak için, sığınaklar armaya başlamış olsalar da, onu dahi bulacak zâmânları kalmayabiliyor, cansız beden olarak toprağa düşüyorlar.

Çünkü KÂTLÎÂMCILIK, VÂHŞET, TERÖRSTLİK, HÂYDUTLUK, İŞGÂLCİLİK ciğerlerine kadar işlemiş Lâ’netli Kâvmin.

Neydi Filistinlileri bu duruma düşüren?

Henüz, kundakta iken, Anne sütü içerken, yeni yeni yürümeye başlamışken, anne-babasıyla birlikte veya onların ikisinden birisiyle, çarşıda-pazarda dolaşırken, evlerinin önünde oynarken, hayvanları veya oyuncakları ile eğlenirken, Lâ’netli Kâvîmden türemiş Ye’cüc ve Me’cüc’ün askerlerinin saldırıları ile ya anne babasını, ya kardeşlerini veya kendi uzuvlarını kaybetti çocuklar.

Kimin, anne – Babaları, Nineleri, Dedeleri, Ağabeyleri – Ablaları kaçırıldı, evleri, yerleri, yurtları yıkıldı, oyuncakları, hâyâlleri yok edildi, Terörist ve Haydutluk yapan, peygamber kâtliâmına susamış Lanetli kavmin askerleri tarafından.

Yapayalnız kalmaya başladılar. Öz yurtlarında.
Ne gariptir ki, bu çocuklar, Kâtîl sürülüğü yapan, Lâ’netli Kâvmîn hizmetkârlıklarını yaparak geçimlerini sağlamaya çalışırlarken, çoğunlukla da, Ye’cüc ve Me’cüc lanetliklerin şamar oğlanları olmaktan kurtulamıyorlardı. Lâ’netli Kâvmîn bu davranışları, GAZZELİLERİN İNİTÎKÂM YEMİNLERİNİ daha da hârlâmaya yaradı.

Lanetli Kavim, Gazze’lileri ezdiğini zannederken, aslında ÖLÜMÜN KUCAĞINA ATILMAYA HAZIR HÂLE GETİRDİLER.

Gazzeli bebekler, her uyandıklarında, hatta her nefes aldıklarında, Kâtîller sürüsünden intikâm alma yemini ederek büyüyorlardı.

İşte o Yeminlerini hayata geçirme plânlarını devreye girdirdi, Gazzeliler.

Lanetli Kavim ve ortakları, Gazzelilerin bu haklı davranışlarını TERÖRİSTLİK OLARAK YÂFTALADILAR.

Kedilerinin Terörist, Filistinlilerin Mazlum ve Mağdûr edildiklerini gizlemeye çalışsalar da, artık GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANAMAZ HÂLE GELDİ.

Yalan Söyleyen Tarih Utansın Demenin vâkt-î Sââti gelip geçmektedir.
Bir milletin Hikâyesi olmuşsa acıları, o acıları ile yeni bir medeniyet inşââ etmek için, kavurucu acılarının ateşinde hârlanarak pişip, çelikleşmesine zemin hazırlayanlar, onları Hunhârca, Vâhşice, Haydutluk yaparak, Teröristlik yaparak yerinden yurdundan edenlerdir.

Gazzeliler için bu zemin hazırlayan, kuşkusuz ki, TERÖR DEVLETİ İSRAİL ve ona payandalık eden Siyonist İTLÂF DEVLETLERİDİR.

Dünya yeniden inşaa edilirken, İsrail en fazla, bir Kukla ülke haline dönüşmüş olacaktır.
(16 Eylül 2023)

Anlayana;
Mutluluk, çarşı pazarda satın alınacak kadar ucuz değil. Korunmaya alınacak kadar değerli ve pahalıdır.
Mustafa Baygın