Bir Baskın! / Ahmet EROL - Ramazan AL
BİR BASKIN
Hazırlayanlar: Ahmet EROL - Ramazan AL
Gece yarısı sessizliğinde büyük bir yankılanma…
‘’Adı: DARBE’’
Anlamını bilmediğim, yaşayarak öğreneceğim bir süreç içindeydim.
Yaz sıcağının giderek arttığı 15 Temmuz gecesiydi. Ortalık kendi halinde, günlük akışın içinde devam ediyordu. Uyuyan bir beşere inmiş, habersiz bir tokat gibi yüzüne çarpan,sarsan, kendi başında kuşlar uçurtturan bir rüyadan gerçek bir hayata geçiş vardı.
Millet bütün beşeri mahlûkata Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda direnmişti. Devletini, toprağını, bayrağını kimseye ezdirmemişti.
Cumhuriyetin filizlendiği, demokrasinin yol almaya başladığı yıllarda eli silahlı, üniformayı giymiş asker görünümünde olan vatan hainleri, bu vatan uğruna canlarını feda eden Fatma bacının, Seyit Onbaşı’nın; namusunu çiğnetmeyen Sütçü İmam’ın torunlarına namlularını doğrultmuş, ateş ediyorlardı.
Kimdi bunlar?
Neydi amaçları?
Kim kimin ne olduğunu anlamıyordu! Gecenin zifiri karanlığı çökmüştü üzerimize.
Ne uzun geceydi aman Allah’ım!
Saatler geçmek bilmiyordu.
Uzay çağında saniyeler adeta birer kağnı ağırlığınca yol alıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘‘Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.’’ Sözünü hayata geçirme çabası…
Ey Türk İstikbali’nin evladı! Peki, ne yapacaktı bu durumda?
Bayrağını eline alıp direnişe başladı. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı bir yumruk halinde göğsünü siper ederek tankın altına bedenini sererek akacak kanla bayrağa şehit olarak yazılmak için son nefeslerini vermeyi göze aldılar.
Sela sesleriyle inleyen karanlık, aydınlığa çıkacaktı. Hainlerin planı bir kar tanesi gibi yaz sıcağında milletin iman dolu yüreğiyle eridi gitti.
Tarihe altın harflerle yazılacak bir sayfa daha ekledik. ‘‘15 Temmuz Gecesi’’
itaplarda gurur kaynağı olarak yer alacak Kahramanlık Tarihimizin bir parçası olarak.!
Ecdadın bize emanet ettiği, kanımızdan canımızda aziz bildiğimiz Cennet Vatan, Üniforma altına gizlenmiş yedi düvelin piyonu uşaklığını yapan hainlere elbet bırakılamazdı.
‘‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.’’ Diyen bir millet olarak İstiklal Şairimiz Akif’ in :
"Allah bu millete bir daha 'İstiklal Marşı' yazdırmasın!.."
Dua ve vasiyetini yerine getiriyordu adeta. Bu karanlık gecenin kabus gibi üzerimize çökmesine müsaade etmedi; çığ gibi hainleri ezdi geçti.
ÖZ GEÇMİŞ: Ahmet EROL / Eğitimci Yazar
Antalya Elmalı doğumlu, evli ve üç çocuk babası.
Yüksek öğrenimini sırasıyla;
1-Gazi Üniversitesi-Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği
2-Eskişehir Üni. Siyasal Bilgiler ve kamu yönetimi
3-Gaziantep Üniversitesi Eğitim Yönetimi,denetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi alanında Yuksek Lisans yapmıştır.
25 yıllık meslek hayatında öğretmen ve yöneticilik görevlerinde bulunmuştur.
Halen kamuda yönetici ve Eğitim Lideri olarak görev yapmaktadır.
Ramazan AL - Edebiyatçı