MERHAMETİN ÖLÜMÜ: SİYONİZM SİYON PROTOKOLLERİ | 3. Bölüm
“Halkı olmayan bir ülkeyi, ülkesi olmayan bir halka devredin…”
Siyon Kavramı ilk kez Tevrat’ın (Eski Ahit) 2. Samuel bölümünde geçer. Hz. Davut bu şehri fethetmiş ve adını “Davut Şehri” olarak değiştirmiştir. Kudüs şehrinin eş anlamlısıdır.
Eski Ahit’de Kudüs’ün adına hiç rastlamadım. Onun yerine “Siyon”, “Yeruşalim”, “Yeruşalayim”adları geçmektedir.
“Ne var ki, Davut Siyon Kalesi’ni ele geçirdi. Daha sonra bu kaleye ‘Davut Kenti’ adını verdi ve buraya yerleşti. Çevredeki bölgeyi, Millo’dan içeriye doğru uzanan bölümü inşa etti. Davut giderek güçleniyordu. Çünkü Her Şeye Egemen Tanrı RAB onunlaydı.” (Eski Ahit 2. Samuel 3/ 7-10)
Hemen ifade edeyim, demek Hz. Davut burayı fethetmeden önce burada Yebusiler yaşamaktadır. Eski Ahit’e göre İsrailliler ilk yerleşimci değillerdir. İsrail oymakları Kudüs’e sahip olmak için kendi aralarında savaşmışlarsa da şehir Yebusiler’in egemenliğinde kalmıştır.
Hz. Davud’tan sonra oğlu Süleyman yedi yıl içinde Kudüs’ü hemen hemen yeniden inşa ederek, - ki bu inşa işi Tevrat’da detaylı olarak anlatılmıştır- muhteşem bir mabed yaptırmış ve Ahit Sandığı’nı bu mabedin özel bir yerine koymuştur. Süleyman’ın ölümünden sonra Kudüs bir anlamda Yahudiliğin merkezi konumuna gelmiştir.
Kudüs bir türlü paylaşılamamıştır. İlk Çağ, Kudüs merkezli savaşlara tanıklık etmiştir. Özellikle önce Mısır, ardından Asur merkezli saldırılar sürmüştür.
Bu süreç içinde Asur, Mısır, Babil gibi medeniyetlerin denetiminde kalan Kudüs, (MÖ 444) yılında Nehemya tarafından Musa’nın vasiyeti temelinde yeniden tesis edilmiş ve Yahudiliğin dini merkezi haline getirilmiştir.
Babil esareti sonrasında Kudüs, Pers hâkimiyetine girdi. Ardından Büyük İskender Kudüs’ü almış. Daha sonra Mıdırlılar, Selevkoslar şehre hâkim olmuşlardır. Kudüs’e hakim olan her medeniyet Kudus’ün kutsiyetine saygı duyarken Yunanlılar kendi ilahlarının heykellerini mabede koymak isteyince, işgale direnişin ateşi yakılmıştır. Bu direniş tarihe Makkabi isyanları olarak geçmiştir.
“Eski Yahudi tapınağının mihrabında kurban edilen hayvanlarla, İsa’nın çarmıhta can verişiyle, ya da durmadan yenilenen insanların duvarlar dibinde ölüşüyle Kudüs yeryüzünde hiçbir başka şehrin yaşamadığı gibi dökülen kanın lâneti içinde yaşamıştı. Oysa Yeruşalayim, eski İbranicede ‘Barış Şehri’ anlamına gelir; orada ilk oturanlar, dalları evrensel barışın simgesi haline gelecek Zeytinlik Dağı’nın yamaçlarına yerleşmişlerdir. Birbirini izleyen bir sonu gelmez peygamberler dizisi burada Tanrı’nın insanlara sunduğu barışı ilan etmiş, şehri kendine başkent seçen Yahudi Kralı Davut burayı şu sözle yüceltmişti: ‘Kudüs’ün barış içinde yaşamasına dua edin’.
Tek Tanrı’ya inanan üç büyük din – Müslümanlık- Hıristiyanlık-Yahudilik – tarafından kutsal sayılan Kudüs’ün taşları bu üç dinin kutsal taşlarını ve din adına işlenmiş cinayetlerin anısını taşımaktadır.
Davut ve Firavun, Sennaşerip ve Nabukadnezar, Herod ve Ptoleme, Titus ve Godefroy de Bouillon komutasındaki haçlılar, Timurlenk ve Selahaddin Eyyübi’nin askerleri, Türkler ve Allenby yönetimindeki İngiliz askerleri, hepsi burada savaşmış, yağmalamış, öldürmüşlerdi. (…)” (Kudüs… Ey Kudüs Lary Collins / Dominique Lapierre. E yayınları 1973)
ÜLKESİ OLMAYAN HALK
19. yüzyıl Avrupa’sında yükselen milliyetçilik, Yahudi karşıtlığını da güçlendirmiştir. Her ülkede azınlık olan Yahudiliğe karşı tepkiler çoğalınca Yahudilerin bir devlet arayışı başlamıştır.
Düzenlenen ilk Siyonizm kongresinde “Halkı olmayan bir ülkeyi, ülkesi olmayan bir halka devredin…” talimatı ile Filistin topraklarında bir Yahudi Devleti kurma fikri doğdu.
Mistik gücünü Eski Ahit’ten (Tevrat) alan bu hedefe ulaşmak için belirlenen strateji tarihe Siyon protokolleri olarak yer almıştır.
Bu protokol maddelerinin dikkatle incelenmesi ÖZELDE Ortadoğu ve genelde dünyada yaşanan olayların aydınlatılması ve analizi açısında önemli olacaktır.
Burada, adına Siyon denilen protokollerin ortaya çıkış, hazırlanış ve yaygınlaştırımasının tarihini yazmayacağım. Bu başlı başına farklı bir konudur. Sadece şunu söyleyebilirim. Siyon Protokolleri gizli olarak yazılmış, onaylanmış ve uygulanmıştır. Bu protokoller deşifre olunda İsrailliler bunu kabul etmemişlerdir.
Gelecek bölümden itibaren 24 maddeden oluşan Siyon protokollerini yorum yapmadan özet olarak vereceğim.---- 3. Bölüm Sonu ----