Yeni Adana Gazetesi, birçok insan için gazete…
Benim için okuldu.
Kitaplarımın yayınlandığı yıllar.
Okulun Müdürü Seyit Ali Akgül ilk kaydımı yaptı.Ve on beş yıla yakın her Pazartesi ve Perşembe günü yazacağım köşenin isim babası oldu: Madalyonun Hangi Yüzü…
Seyit Ali Bey ile görüşmediğim gün yaşanmamış sayılırdı. Günün gelişmeleri ve konu olarak ufkumu açması… Yazın hayatımın en değerli öğretmeni oldu.
Hayatımın en güzel yıllarıydı.
Zorunlu olmadıkça yazılarımı hiç aksatmadım. Önümde bir çıta vardı: Özer Öztep
Başlı başına çok özel bir insandı.
“En uzun süre ben yazdım” derdi Özer Abi. Ben de ona:
“Senin rekorunu kıracağım” derdim… Birbirimizi kırmadan rekorlarımızı kıra kıra yazdık.
Özer Abi, hile yaptı: Bir sabah aniden ayrıldı aramızdan.
*
Müdür yardımcısı olarak gördüğüm Çetin Gülbasar: Sessiz, sabırlı, dikkatli ve çalışkan
Ve her zaman takdir ve sevgiyle andığım Ömer Üney…
Ömer nasıl da kahrımı çekerdi.
El yazısı ile çizgisiz kağıtlara yaptığım karalamaları okunacak düzeye getirirdi.
Bir kez olsun, hoşnutsuzluk göstermedi.
Sevgili Ömer’e hala bana verdiği emekler için minnettarım.
*
Çok güzel insanlarla tanıştım orada..
Hepsini tek tek saymak mümkün değil…
Bu okulun gerçek sahibi, Atatürk İlkeleri ile yoğrulmuş koskocaman bir halktı.
Bu halk adına resmi makamlarda sahibi: Çetin Remzi Yüreğir…
Bir cumhuriyet beyefendisi…
Adına okul dediğim Yeni Adana Gazetesi’nin, oluşturan takımın antrönörü …
Gazetede yazdığım yılarda her sohbetimiz bir kitap konusu idi.
Bugün ebediyete intikal ettiğini öğrendim.
Bir yıldız kaydı diyebilir miyiz?
Bence bir yıldız daha sonsuzlukta yerini aldı diyebiliriz.*
Cumhuriyet rejimi ve Atatürk ilkelerinin yaşatılması konusunda adanmış bir ömürden söz ediyorum.
Yani bir bir halkı yüceltecek ve refaha götürecek bir sistemden…
Tanrı’dan rahmet diliyorum.
Işıklar içinde uyusun…
Ama biliyorum ki, Çetin remzi Yüreğir gibi kişiler, ancak cumhuriyet değerlerine sahip çıkıldığı zaman gökyüzünde parlayan yıldızlar olacaktır…
Güle Güle…Çetin Abi…
Ruhun Şad, mekanın cennet olsun…